[saph special]
sabah olmuş, daha kimse uyanmamıştı. changmin dışındaki herkes.
omzunda yattığım için ayağa kalktığı an ben de uyanmıştım. o mutfakta bir şeyler yapıyordu. dün içtiğim için başım çok kötü ağrıyordu.
elimi yüzümü yıkasam da yemek yemeden baş ağrımın geçeceğini düşünmüyordum. ama yine de banyoya gittim ve başıma masaj yaptım.
"iyi misin?" diyen changmin'e baktım. ne ara mutfaktan yanıma gelmişti onu bile bilmiyordum.
"başım ağrıyor."
birkaç adım atarak yanıma geldiğinde hafifçe geriye gitmiştim. eli boynumun olduğu yerde dolaştı, nefesi yüzümde gezinirken, ben ise nefesimi tutmuş öylece bekliyordum.
eliyle saçlarımdaki tokayı çözdü ve geriye çekildi. "başın ağrıyorsa, saçını bağlamaman daha iyi olur."
"d-doğru."
bana bakıp kıkırdadı, "ne düşünüyordun da yanakların bu kadar kızardı?" sinirli gözlerimle ona baktım ve geçmek için onu itekledim.
"çok sinir bozucusun." ellerim banyonun kapısını açmak için kapının koluna uzandığında, kapıyı geri kapatmıştı.
"sabah sabah hiç modumda değilim ji changmin."
"neyin modu?" diyerek ellerini yanaklarıma yerleştirdi. derin bir nefes aldım, yorgunluktan ve uykusuzluktan kızarmış gözlerine baktım.
"seni sevdiğimi biliyorsun?" kaşlarını kaldırarak cevap beklercesine bana baktığında gülümsedim. "seviyor musun?" alaya aldığımda dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
sağ eli yanağımdan çekilip belimden tuttuğunda gözlerimi yavaşça kapatmıştım.
parmaklarım saçlarında dolaştı, saçları yumuşacıktı. tam o sırada kapının açılmasıyla gözlerimi açmıştım.
"ah, şey-"
sunwoo yeni uyanmış haliyle bize bakıp gülümsedi. "ben de katılabilir miyim?" yüzümü changmin'in boynuna gömdüğümde sunwoo'nun çıkmasını bekliyordum.
_
[jaerin]
kahvaltı yapmak için oturduğumuz yerde garip bir sessizlik vardı. juyeon uykulu olduğu için konuşmuyordu. chanhee zaten juhak'la fısıldaşıyordu.
ama saph, changmin ve sunwoo arasında sürekli bakışmalar oluyordu. sunwoo'nun gülümsemesini görünce saph'in kızardığını da fark etmiştim.
"saph, ne oldu?" dedi alaya alırcasına sunwoo. "kapasana çeneni."
"neden kapayayım? bu arkadaşların da bu olayı bilmesi gerek."
"ne olayı?" sumi ile aynı anda söylediğimizde, sunwoo bana bakıp sırıttı.
sonra da sumi'ye döndü, ellerini yanaklarına koydu. "biraz önce banyoya girdim, bi' bakmışım changmin'in bir eli saph'in belinde, diğer eli yanağında-" bunları anlatırken bir yandan da sumi'nin üstünde deniyor olmasıyla sumi sandalyesini ters tarafa doğru çekmişti.
"ee? devam et." dediğimde gülümseyerek göz kırptı. "dudaklar falan, gerisini sen düşün."
"ay sapık valla bu." diyerek saph üstüne atlamaya çalışmıştı.
"NE?" sumi geç anlamış olacak ki bir anda bağırmıştı.
"sevgililer yani normal değil mi?" dedim sessizce, "ne zamandan beri sevgililer lan?" dedi sumi gözleri açık bir şekilde.
"ya biraz geriden gelmiyo musun kanka?"
"hayır, yani. sadece flört ediyorlar sanıyordum?"
gözlerimi devirip önümdekilerden yemeye devam ettim. juyeon ise hâlâ uykusundan uyanmaya çalışıyordu.
♡!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lee juyeon | online
Fanfiction"şey, coşkunuz dayı beyef- hanımefendi. her neyse. kameranı açar mısın?" "yoo açmıyorum." bok ye.