BÖLÜM 4: GERÇEKLİK

548 47 3
                                    

                          ~☾~

Alnıma dokunan soğuk şeyle gözlerimi araladım. Etraf karanlıktı. Sanırım hâlâ akşamdı. “L-Levi?” Sesim düşündüğümden daha da kısık çıktı. Tam kalkıcakken koluma dokunan el beni geri yatırdı. “Şşşt, buradayım. Çok ateşin var, doktor çağırdım. Uzan hadi” Kafamı yastığa geri koydum. Konuşmak için ağzımı araladığımda dişlerim birbirine tokuşmaya başladı “L-Levi” dedim güçlükle “Hım?” Dedi. “Su... Su verirmisin?” Cevap vermedi. Etraf karanlıkta olsa kıpırdanma sesleri, bana su getirdiğinin habercisiydi. Bir anda ensemde hissettiğim soğuk eller kafamı yastıktan kadırmama yardımcı oldu. Ardından dudaklarımda hissettiğim bardak ucu ile ağzımı hafifçe araladım. Suyun boğazımdan geçmesiyle içim serinledi. Yüzbaşı elini ensemden çekmeden bardağı yanındaki masaya koydu sonra yavaşça beni geri yatırdı. Ateşim çok olduğundan gözlerimden yaş akıyordu. Benimse tek yapabildiğim yaşların şakaklarımda çizdiği yolla yastığa küçük damlalar halinde düşmesini izlemekti. Kapının açılmasıyla odada topuklu ayakkabı sesleri  yankılanmaya başladı. Gözlerimi açtığımda karşımda duran kişinin doktor olduğunu farkettim. Gülümser kırmızı saçlı doktor elindeki çantayı yanıma bıraktı. Kare ve ortasında “+” işareti olan çantanın sağında ve solunda bulunan iki tuşa basmasıyla açıldı ardından Steteskobu aldı. Elini kıyafetlerimin içinden geçirince kadının karın boşluğuna tekme attım. “İzin almadan dokunmasana katır!” diye bağırdım. Kadın geriye tökezleyip yere düştü. Kaptan bir anda kaşlarını çatıp yanıma doğru yürüdü. Öfkeyle soluduğu nefesini tenimde hissetmemle tüylerim diken diken oldu. “Ne yaptığını sanıyorsun seni vel-” yumruk yaptığım elimi yüzüne geçireceğim sırada avcuyla tuttu. Dudağının kenarı kıvrıldı “Cidden bana vurabileceğini mi sandın? Gerçek bir veletsin” kaşlarımı çattım ve diğer yumruğumuda geçirmek için kaldırdım. Tabiki onuda tuttu. Bu sefer tekme atmak için hazırlandığımda üzerime oturdu

 Bu sefer tekme atmak için hazırlandığımda üzerime oturdu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Çok ağır

Yerimde tepinmeye başladım “Çıksana üzerimden dangalak herif! Ayaklarımı kıracaksın!” yüzündeki sırıtma kayboldu. Kaşlarını çatıp “Herhalde bunu yapmaktan keyif almıyorum” dedi. Ardından yanına dönüp yerde yatan kadına “Hadi çabuk olsana!” diye tısladı. Bizi izlemekte olan kadın kafasını yukarı aşağı sallayıp ayağa kalktı. Yaşlarla ıslanmış gözlerine bakıp sırıttım. O ise bana ölümcül bir bakış attı. Elindeki steteskobun kulak kısmını kulağına taktı. Ucunu ise kıyafetlerimin içinden geçirip karnıma dayadı. Yumruklarım gevşedi “Çok soğuk” ellerim titriyordu. Daha doğrusu tüm vücudum. Kadın bana baktı ardından steteskobun ucunu karnımdan çekip kalbimin üzerine koydu. Bir anda gözleri irileşti. Uzunca bekledi. O sırada sadece bana ve eline bakıyordu. Çok tuhaf davranıyordu. Kaptanın kaşları çatıldı sanırım o da kadındaki tuhaflığı farketmişti. Hafif öne eğildi ve “Bir sorun mu var?” dedi. Kadın elini çekip aleti kulağından çıkardı. Ardından dudaklarında bir gülümseme oluştu. Ancak bu gülümsemenin ardında yatan endişeyi çok rahat okuyabiliyordum. Kadın toparlandı sonra yüzbaşına döndü. “Onu rahatsız etmeyelim. Biz dışarıda konuşalım olur mu?” dedi. Sesinin titremesi, değişik bir gülümseme... Bu kadında tuhaf bir şeyler vardı. Birşeyler saklıyordu. Ama ne? Çok geçmeden kaptan kafasını salladı ve odadan çıktılar.

                          ~☾~

Kaptanın odaya girmesiyle bakışlarım yüzüne yöneldi. Her zamanki gibi ifadesiz suratında tuhaf bir değişiklik vardı. Duygu karmaşıklığı?  Yüzbaşını tanıdım tanıyalı duygularını her zaman saklar. Sadece serinkanlı ve soğukkanlılığını gösterir ancak şuan ki yüz ifadesi birşeylerin yanlış olduğunu hissettiriyordu bana.

Elinde bir çay bardağı vardı. Hangi ara çay yaptı da doldurdu? Yanıma geldi ve omuzlarımdan tutup beni oturur pozisyona getirdi. Masaya koyduğu bardağı elime verdi ve sırtını yatak başlığına yasladı. Çayımdan bir yudum aldım. Tadı çok tuhaftı. Normal bir çay gibi değildi. Kupayı burnuma yaklaştırdım ve kokladım. Daha tepki veremeden kaptan “İlaçlı çay o. Normal değil. Doktor verdi” dedi. Yüzünü bir süre inceledim. Ancak bana bakmıyordu. Gözlerini bir yere odaklamış, suratındaki ifadesizliğini koruyordu. Önüme döndüm ve çaydan bir yudum daha içtim. Gerçekten de şuanda çok iyi hissettiriyordu.

İkimizde birbirimize birşey demiyorduk  Aramızdaki bu rahatsız edici sessizlikten kurtulmak adına “Yarın arkadaşlarımı-” “Hayır” yüzüne baktım. “Ama ben gayet iyiyim” dedim. Sesim biraz sert çıksada bunu onu sinirlendirmek için söylememiştim. Yüzüme baktı gözleri sesindeki kararlılığını yansıtıyordu. “Hayır dedim” dedi kaşlarımı çattım “Oldu canım, Başka emrin?” Gözlerimin içine baktı ve önüne döndü. “Ben ne dersem o olacak. Hem senin üssünüm hem de senden sorumluyum. Direncinin tekrardan düşmesini istemiyorum. Bu yüzden tamamen iyileşene kadar bu odadasın.” Kaşlarımı çattım. İnat ediyordum ama o benden daha çok inat ediyordu “Böyle birşey-” “Lafımı ikiletme!” sıçradım. Dün bir bugün iki.

Gözlerim dolmaya başlamıştı. Bana böyle bağırınca kalbim kırılıyordu. “Pekâlâ” sesim titrek çıkmıştı. Sanırım gözlerim dolduğu içindi. Bana baktı ve kaşları çatık bir şekilde gözlerime yöneldi ancak ben onunla göz teması kurmayı reddediyordum. Elimdeki bardağı ona uzattım. Zaten mayışmaya başlamıştım. Bardağı aldı ve yanındaki masaya koydu. “Uykun mu geliyor?” dedi. Sorusunu cevapsız bıraktım. Elini çeneme götürüp başımı kaldırdı. Gözlerine bakmadım “Bana kırıldın mı?” kafamı evet anlamında salladım. Gülümsedi ve beni kendine doğru çekti “Özür dilerim güzelim. Ama bağırmayınca da beni dinlemiyorsun ki. Çok inatçısın. Merak etme söz bir daha bağırmamaya çalışırım” kendisine inanmam için özellikle vurguluyordu. Gözlerine bakınca sırıttı. “Barıştık mı?” Evet anlamında başımı salladım. Cevap veremiyordum çünkü yorgun düşmüştüm o da bunu farkedince yastığı yatırdı ancak ben uyumak üzere olduğumdan kafamı direkt yüzbaşının göğsüne koydum.

                          ~☾~




Elimden geldiğince yazmaya çalışıyorum umarım beğenirsiniz...

✎✎✎✎Elimden geldiğince yazmaya çalışıyorum umarım beğenirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Levi × ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin