Bir Zalim İstanbul hayran kurgusu; artık dört bölüm olmayacak, arkadaşım Lashana'dan esinlenildi hikaye dört yıl sonra başlayacak, 26. bölüm Cenk vurulduğunda, Nedim her şeyi ve herkesi terk etmeye karar verir, Ceren onu bulana kadar dört yıl boyunc...
"Bazı şeyler fırtınalardan korunamazdı. Bazı şeylerin sadece kırılması gerekiyordu... Eski şey bir kez kırıldığında ve inanılmaz güzel şey onların yerinde büyüyebilirdi."
- Denise Hildreth
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ne istiyorsun Ceren?'' dedi Nedim kaşlarını çatarak, Rüzgar saçlarını gözlerine savurduğunda, ondan üç metre ötede ona bakarken, sinirli bir şekilde uzaklaştı.
"Benden neden boşanmadığını bilmek istiyorum? Neden hala evliyiz Nedim?" gergin ve endişeliydi. Hissedebiliyordu, ama ona bakmaya devam etti, sonra sırıttı.
"Çünkü bunu istedim" dedi; sakinliğinden rahatsız olur.
"Bunu neden istiyorsun? Evliliğimizin anlamı ne?" Bunca zaman sonra gerçeği öğrenmek istedi, 'Hala neden?'
"Bir anlamı olup olmamasını neden umursuyorsun? Adımı taşımanın sağladığı faydalardan memnun değil misin?" Yüzeye çıkan, şok, hüzün, umutsuzluk, öfke gibi farklı duyguların içinden geçtiğini görebiliyordu.
"Hayır, çünkü bu sadece dört yıldır hapiste olduğum kağıt üzerinde bir evlilik" diye öfkeyle bağırdı, 'Nasıl bu kadar soğuk olabilir? Bu sakinlik mi?' diye homurdandı Nedim.
"Tutuklu mu? Boşanmak için her girişimi durduran sen değil miydin, şimdi ne değişti?" katılımıyla kaşı kalktı.
"Ne değişir? Bu oyundan, bu yalandan, olmayan bir evlilikten, benden nefret eden bir koca için bıktığımdan" ağlamak üzereydi; Ağlamayalı, zayıflıklarını göstermeyeli çok olmuştu ama onun karşısında duvarı hep yıkılıyor ve savunmasız kalıyor sadece o, sadece Nedim...
Yüzü yumuşadı ve içini çekti, eldivenlerini elinden çıkardı ve kotunun arka cebine koydu, ona doğru yürüdü.
"Senden nefret etmiyorum Ceren. Boşanmak istiyorsan yaparız, avukatımla konuşurum evrakları hazırlarım" dedi ve onu evde yalnız bırakarak evinin yönüne doğru yürüdü. üzüm tarlası sırtına bakıyor.
Gözyaşları yanağına düştü, kalbini yeniden yaktı, dört yıl önce onu yalnız bıraktığında olduğu gibi, bu uzun zamandan sonra onu görünce buluşmalarının daha sıcak olacağını düşündü; Ancak bugün hava soğuk ve griydi, ona gelmek için uçmak zorunda kaldı ve çiftliğine ulaşmak için arabada iki saat, Ceren çekini sildi ve onu evine kadar takip etti.
Çiftlik evi büyük ve ferahtı, ahır tarzı, taş ve ahşap, büyük pencereler, büyük bir veranda ve onu çevreleyen büyük ve güzel ağaçlar. Mobilyalar sade ve rustik ama rahat ve erkeksiydi; Nedim dokunuşu vardı.
"Kahve, çay ya da şarap ister misin?" diye sordu Nedim içeri girerken, gözleri etrafta dolaşıyor.
"Şarap iyi olacak," diye mırıldandı kalite; onayladı,
Şimşek ve gök gürültüsü yeri sarstı, onu zıplattı; Nedim'in gözleri onun üzerindeydi; gök gürültüsünün sesini hiç sevmezdi; korunmak için ona tutunurdu.
