L

125 15 23
                                    

Bölüm adı: "Hiçbir şey bir daha seni incitemeyecek... "

Ethan yaklaşık altı aydır yaptığı gibi o pazar da erken uyanmıştı. Uyuyamadığı uykudan uyanmış da sayılmazdı gerçi. Bütün gece gökyüzünü izlemiş, Coraline'i gördüğünü düşünerek en parlak yıldıza gülümsemişti.

İçinde, zamana karşı gelen ve her saniye daha da büyüyen bir özlem vardı. Onu çok özlemişti. Hem de her şeyden çok...

Komodinin üzerinde duran sigara paketini aldı. İçinde kalan iki daldan birini çıkardı ve yaktı. Dumanı odada yayılırken pencerenin açık olmadığını fark etti ama umursamadı. Artık hiçbir şeye dikkat etmiyordu.

Uyuşuk adımlarla odasından çıktı ve mutfağa ilerledi. Buzdolabından bir bira çıkardı ve salonda televizyonun karşısındaki koyu gri koltuğa yayıldı. Hiçbir şey ona keyif vermiyordu. Hiçbir şey acısını dindiremiyor, ona Coraline'i unutturamıyordu. Boş bakışlarla televizyondaki diziye bakıyordu ancak kafası o kadar meşguldü ki, ne dediklerini idrak edemiyordu.

O sırada gri eşofmanının cebindeki telefonu çaldı. Bıkkınlıkla birayı sehpanın üzerine bıraktı ve telefonu açtı. Thomas ona kayıt için stüdyoya uğrayıp uğrayamayacağını sordu. Ethan o an onlara ne kadar yük olduğunu fark etti.

Coraline öldüğünden beri, Ethan iyi değildi. Ailesini, arkadaşlarını, işini iyice boşlamıştı. Arada attıkları parçalara çalışıyordu, sesi kaydedip onlara atıyordu ve evden çıkmıyordu.
Kendini büyük bir bunalımın ortasında buluvermişti bir anda.

Thomas'a bugün yanlarına geleceğini söylediğinde, Thomas şaşırmıştı. Telefonu kapattıktan sonra Ethan biraz daha tembellik yaptı. Ardından duş almak için banyoya ilerledi. Hazırlanıp evden çıktığında, haftalar sonra evden çıkmak ona iyi gelmişti.

Yol üstündeki bakkaldan sigara ve birkaç içki aldı. Stüdyoya vardığında, Victoria onu kapıda karşıladı. Sarışın kız kollarını Ethan'a sardığında Ethan onları ne kadar özlediğini fark etti. İçeriye girip diğerleriyle de sarıldıktan sonra soru yağmuruna maruz kalmıştı. Hepsini geçiştirdi, bu konu hakkında konuşacak gücü yoktu hala.

Çalışmaya başladılar. Önce Ethan, Thomas ve Victoria çaldılar ve kaydettiler. Ethan o kadar geri kalmıştı ki, hangi parçayı çaldıklarını bile bilmiyordu. Daha sonra Damiano kayıt için odaya girdiğinde hepsi camın arkasından onu izlemeye başladı. Damiano şarkıya girdiğinde yere bakan Ethan duyduğu kelime ile başını kaldırdı ve Damiano'ya baktı.

"Bana gerçeklerini söyle, Coraline..."

Ethan kulaklarına inanamamıştı. Yanındaki Victoria ve Thomas'a döndü. Tepkilerini izleyen arkadaşlarına şaşkın bakışlarla baktı. Damiano şarkıya devam ederken Ethan'ın gözleri doldu. Şarkıya yoğunlaştığında içinde fırtınalar kopuyordu.

" Coraline, Coraline güneş kadar güzel.
Ateşli bir kalbi olan savaşçı,
kırmızı güller gibi saçlar,
o bakır gibi telleri,
Aşkım, bana getir.
Çanların sesini duyarsanız,
Coraline'in ağladığını göreceksiniz
O başka insanların acılarını alıyor ve içinde taşıyor... "

Ethan gözyaşlarına hakim olamadı. Damiano tekrar nakaratı söylerken Ethan'ın elleri titriyordu. Boğazı düğümlenmişti, verebildiği tek tepki ağlayarak Damiano'yu izlemek olmuştu.

"... Ama o gerçeği biliyor.
Herkes kalpleri ikiye bölünmüş şekilde hayatına devam edemez.
Şimdiden soğuk."

CORALINE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin