XI

288 45 51
                                    

1 Hafta sonra

"Görüşürüz anne, görüşürüz baba..."
Dedim gitmeden önce mezarlarının üstündeki toprağı okşarken. Yine ve yine onlara içimi döküp, bana yol göstermelerini istemiştim. Çünkü kendim beceremiyordum...

Dün kafamdaki sargı bezleri çıkmıştı. Zaten gayet iyiydim, bir sıkıntıda yoktu. Doktor dikkat etmemi söylemişti sadece. Herkes beni bir an olsun yalnız bırakmamaya çalışıyor, üzerime titriyordu. Onlara birkaç gülümseme, iyi olduğumu bildiren birkaç sözcük söyleyip idare etmeye çalışıyordum. Henüz kimseye uykumda ne gördüğümü anlatmamıştım, onlarda üzerimde fazla baskı yapmamış, kendi halime bırakmışlardı. Yani fiziksel olarak gayet iyiydim. Ama içim...

Hâlâ bir boşluk hissi yaşıyordum, hayal ürünü olduğunu sindirsemde bu boşluk hissi hiç kapanmıyordu.

Hissediyordum, bu bir tesadüf değildi.

Belki de sadece saçmalıyorum, her neyse.

Gözümde biriken son damlalarıda sildikten sonra kalkıp yürümeye başladım.

Gideceğim yer tabiki belliydi.

🫀

Bir haftadır her akşam geldiğim yere gelmiştim, uykumdan uyanmadan önce annemi, babamı ve Serkan'ı gördüğüm sahil kenarına...

Hâlâ bir umuttu işte benimkisi...

Kendine acı çektirmekten başka bir şey yapmıyorsun Eda...

Ne yaptığımı bilmiyordum, sanırım gerçekten sıyırmıştım. Ama kalbim bunu söylüyordu, ve ben de onu dinliyordum, sonu nereye çıkarsa çıksındı.

Bir haftadır her akşam, bir umut Serkan'ı görürüm diye buraya geliyordum, bunu da kimseye söylememiştim. Sürekli benimle ilgilenemezlerdi, kendi hayatları, eşleri, çocukları vardı. Deniz'de zaten yarın Kanada'ya dönüyordu, izinini uzatmak istese de reddetmiştim. Yani artık eski düzen yerine oturmuştu -ya da şöyle söylemeliyim ki, ben hariç herkes eski hayatına dönmüştü- olması gerekende buydu.

Oturdum.

Bekledim,

Bekledim,

Bekledim,

Yine...

Gözümden tekrar yaşların aktığını hissettim, kalkıp gidecektim ki;

"Eda..."

Serkan...

Arkamı dönmeye cesaret edemiyordum, sanki transa girmiştim.

Gözümü kapattım, derin bir nefes aldım ve yavaş yavaş kafamı çevirdim.

Göz göze geldik...

O...

Serkan...

Cevap veremedim, kaldım, dondum. Halüsinasyon görmekten deli gibi korkuyordum.

Cevap veremeyince, "P-pardon ben yi-yine karıştırdım sanırım." Dedi.

"Benim." Dedim bir nefeste.

Dokuz Yıl | EdSerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin