IX

355 57 69
                                    

Ne kadar kötü yazmış olabilirimde vote sayıları yarı yarıya düşmüş olabilir anlayamıyorum. Neyse yine de teşekkürler.

İyi okumalar.

-

"Uyandı! Hasta uyandı!"

Sesleriyle gözümü açtım. Başım deli gibi ağrıyordu ve kafamda saçma sapan cızırtılar vardı. Evimde değildim. Ağzımda değişik bir aparat, kollarımda serumlar, üzerimde ise mavi bir kumaş parçası vardı.

Ben hastanedeydim. Peki neden?

"Eda Hanım nasılsınız? Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" Dedi başımdaki beyaz önlüklü kadın.

"Noluyor?" Diyebildim. Anlayamıyordum, ben en son sahildeydim?! Ne ara buraya gelmiştim?

"Biliyorum merak ediyorsunuz ben bir doktorumu çağırayım o size bilgi verecektir. Geçmiş olsun." Dedi ve odadan çıktı.

Birkaç dakika neler olduğunu sorgularken doktor olduğunu tahmin ettiğim adam odaya girdi.

"Eda Hanım merhaba. Nasılsınız?" Dedi. Bok gibiyim kardeşim var mı başka soru?

"Neler oldu hiçbir şey hatırlamıyorum, ne işim var benim burada?" Dedim.

"Peki şöyle anlatayım. Siz 28 Temmuz saat 16.00 sularında aracınızla kaza yaptınız. Ve yaklaşık 69 saattir uyuyorsunuz. Yani üç gün kadar. Bugün 31 Temmuz. Birkaç saat önce yoğun bakımdan normal odaya geçiş yaptınız. Vücudunuzda ciddi bir hasar yok. Kafanıza fazla darbe geldiği için bu kadar uzun süre yoğun bakımda kaldınız. Şu an ciddi bir risk yok. Baş dönmesi, kulak cızırtısı ve baş ağrısı olabilir. Endişelenmeyin normal bir durum. Onun haricinde kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"

Ne?

"Ben- öyle bir şey olamaz. Serkan nerde? Onu getirin bana." Dedim.

"Serkan diye biri yok ama Deniz Hanıma haber verdik. Kontrollerinizi yapayım, sonra sizi görmeye girecek." Dedi.

"Ne kontrolü ya iyiyim ben gitmek istiyorum burdan." Dedim.

"Maalesef sizi yarın sabaha kadar burda misafir edeceğiz." Dedi.

"İyiyim ben gitmek istiyorum." Dedim

Serkan'a gitmem lazımdı.

Serkan yok Eda.

"Ihm ben en iyisi Deniz Hanım'ı çağırayım sonra gelirim tekrar geçmiş olsun." Dedi ve odadan çıktı.

Şaka mıydı bu? Neredeydi Selin ve Serkan? Beni mi kandırıyorlardı?

"Edam, bebeğim. Oh Allah'a şükür uyandın, nasılsın?" Dedi Deniz.

Koşarak, tabiri caizse uçarak odaya dalmış, anında yanıma gelmişti.

Dikleşmeye çalıştım, ama kolumdaki garip borumsu şeyler izin vermiyordu.

"Serkan nerde?" Dedim.

"Eda ne Serkan'ı güzelim iyi misin?"

"Gördüm onları nerdeler?"

"Eda, Serkan Amerikaya taşınalı dokuz yıl oldu. Kimleri gördün ne diyorsun ben anlayamıyorum. İyi misin?"

"Habire iyi misin diye sorup durmayın bana ya! Nerde onlar yalan söylemeyin bana!"

"Kimler?"

"Selin ve Serkan."

"Eda inan bilmiyorum. Hem Selin ve Serkan ne alaka? Ben doktor çağırayım çünkü anlayamıyorum. Enginlere de haber vereyim uyandığını tamam mı güzelim?"

"Ya dalga geçmeyin benimle gördüm diyorum gördüm!"

🖇

"Eda Hanım bakın daha kaç kere söylemem gerekli? Böyle durumlarda bu şekil şeyler olabilir. Bilinçaltı ile alakalı. Ama öyle bir şey yok. Tamamen hayal ürünü karakterler, gerçek hayatla alakası yok. Uyurken gördüğünüz olay zinciri her neyse gerçekte öyle bir şey yok. Ama bu sizi çok etkileyen bir şeyse psikolog ile konuşabiliriz."

"Ya hasta değilim ben anlamıyor musunuz? Aptal muamelesi yapmayın bana!"

"Olur mu öyle şey. Ama bir türlü ikna olmuyorsunuz. Bakın arkadaşlarınızda geldi hepsi kapıda. Selin Hanım ve Serkan Bey ayrı ayrı kendi hayatlarını yaşıyorlardır emin olun. Kendinizs zarar veriyorsuny böyle yaparak, biraz sakin olun artık, gerçek hayata dönmeniz lazım."

Gerçek hayat...

Yalandı. Yoktu onlar, sadece hayal ürünü olarak girmişlerdi beynime...

Doğum günümde araba kazası yapıyorum ve kafama fazla darbe yiyorum, sonra lise aşkım ve komşumuzun kızı -Evet onlar tanışmıyor bile- aklıma giriyor ve saçma sapan olaylar görüyorum.

Bu nasıl mümkün olabilirdi, gerçek gibiydi-

Onlar gelmemişti, bütün bunlar beynimin oyunuydu...

9. Bölüm sonu

Sınır: 50 vote 50 yorum
Zaten dolmuyor biraz fazla sallasam ne farkeder değil mi?

Dokuz Yıl | EdSerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin