20.Bölüm

33 2 0
                                    

Gözlerimi açtığımda bir zamanlar bana ait ama şu an nefretle baktığım gözlerle karşılaştım. Kollarımda uyuyan meleğe baktım gözlerimi kaçırmak için.

"intihar çözüm müydü?"

"gözlerin bana bakmayacaksa çözüm."

"gözlerimin nefretle bakmasına neden olan sensin bunu asla unutma."

"bu yüzden yüzüm yoktur belki de."

"o zaman öyle olmaya devam et. Ben bu gün vardım sadece birazdan yokum."

Kızı sarsamadan kalktım. Ayakkabılarımı giyerken.

"Ela dur."

Yüzüne bile bakmıyordum. O an doğrulmaya çalıştığını fark ettim.

"ağh."

Üzerimi düzelttim ardından gözlerine baktım.

"uyu ve dinlen."

"Ela konuşacaklarımız bitmedi. Lütfen her şeyi bitirme. Beni dinle sadece."

"ben bu gün yola çıkacağım ve bir daha yüzünü bile görmeyeceğim. Kendine ve kızına iyi bak."

Çantamı aldım,

"ben kapının önündeyim. Kızının annesi gelince gideceğim."

Hızlıca odadan çıktım ve odadan yanındaki koltuklara geçip oturdum. Kafamı dağıtmam gerekiyordu ama yapabilecek hiçbir şeyim yoktu. Kapı açıldı ve içeriden küçük kız çıktı yanıma gelip oturdu.

"erken uyanmışsın."

"babam ağlıyordu. Gözyaşlarını sildim ve yanına geldim. Neden canını acıtıyorsun babamın?"

"baban benim canımı daha çok acıttı."

"Sen Elasın. Bana babam seni anlatmıştı. Seni anlatırken mutlu olan babam şimdi ağlıyor. O zaman suçlu sen olmuyor musun?"

"hayır ben suçlu değilim. Baban bana senden bahsetmedi."

"beni mi istemiyorsun?"

"hayır öyle bir şey yok. Sadece bana en başında her şeyi söylemeliydi. Özellikle de anneni."

"annem babamın sadece arkadaşı. Onlar normal anne ve babalar gibi değiller."

"bu konuyu kapatalım mı? Ben konuşmak istemiyorum bu konuda."

"babama ağlamaması gerektiğini söyledim ama beni dinlemedi. Sen konuşsan olmaz mı?"

Başımı olumlu anlamda salladım. Saçlarımı geriye doğru attım ve son olarak odaya doğru ilerledim. Kapıyı açar açmaz kızarmış gözlerle karşılaştım. Yanına doğru ilerledim yatağın başında durdum.

"kızında bıraktığın darbeleri düşünmelisin. Onun canını acıtıyor ve korkutuyorsun. Onun yanında gözyaşlarını tutman gerekiyor. Biz sohbet ettik. Yaşına göre çok olgun. Bir çocuk değil de sanki karşımda genç birisi varmış gibi hissettirdi. Ömer ben ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Bunu kabul etmemi hemen bekleme ve bana zaman ver. Sana olumlu bir şey söylemiyorum çünkü canımı çok yaktın benim. Asla silinmeyecek izler var yüreğimde. Şimdi anne ve babandan bile sakladığın evladını benim kabullenmemi bekleme lütfen. Bunu öğrendiğimden beri Tanıya yalvarıyorum lütfen bunların hepsi bir rüya olsun diye. Keşke rüya olsa ama bunlar çok gerçek ve benim kaldırabilecek gücüm yok. Şimdi gidiyorum çünkü o güzel kızın yüzüne bakıp da cevap verebilecek kelimem kalmadı."

Kapıya yöneldim.

"Ela ben seni canımdan vazgeçebilecek kadar çok seviyorum."

"aslında bu sırada kızına en büyük kötülüğünü yapıyorsun Ömer. Onun size ihtiyacı var." 

Hasta "Tamamlandı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin