9.bölüm: Berdel

125K 4.9K 1.4K
                                    

Her karanlığın ucunda gerçekten ışık var mıydı? Yoksa sadece bir yanılsama mıydı? Bu bir mucize miydi? Yoksa kötü olayların başlangıcı mıydı?

Bu sanki koca okyanusta boğulmaya başlarken küçük bir yelkenlinin seni çıkarması gibi ama seni boğulmaktan kurtaran iyi biri miydi? Yoksa kötü biri mi?

Sanırım güven konusunda büyük bir problemim vardı.

" Sana diyorum Sefer ağa, indir o silahı!"

Dedem önce şaşırsa da istifini bozmadan konuşmaya çalıştı.

" Hüküm verildi! Yılmaz ile Çilem evlenecek." Bunu söylerken bana dönmüştü.

" Evin en büyük oğlu dururken hüküm küçük kardeşe verilmez."

Osman Ağa şaşkınlığını gizleyememişti.
"Sen de nerden çıktın oğul?"

Kehribar gözlü adam, dedeme bakmaya devam ederek konuştu.
" Sonra konuşuruz baba, şimdi bu konuyu halledelim."

Osman ağa şaşkınlığını üstünden atarken dedeme dönerek düşünceli tavrıyla cevap verdi.

"Oğlum doğru söyler Sefer. En büyük oğlan olarak onun hakkıdır."

Dedem bu olanları bir süre düşündükten sonra emin olmak için son kez sorusunu sordu.
" Berdel gerçekleşecek yani?"

" Merak etme Sefer ağa! Bu berdel olacak!"

Herkes anlaşmaya varırken ben ise yok sayılıyordum. Ama ben buna izin vermeyecektim. Beni bir eşya gibi kullanmalarına seyirci kalmayacaktım. Bunu yaşamaktansa ölmeyi tercih ederim.

" Önceden söylediğim söz hala geçerlidir. Efeoğullarından hiç kimse ile evlenmeyeceğim.'

Bunu derken, adının Savaş olduğunu öğrendiğim adamın gözlerine içine bakıyordum.

Ben sinirle bakmaya devam ederken Savaş ağa ise bana doğru yürümeye başladı. Ben derin bir yutkunuşla elimi sıkarken Bedenim de zangır zangır titriyordu. Kalbim, göğsümün içinden çıkacakmış gibi atıyordu.

" Sakın korkma Çilem! Sakın! Eğer boyun eğersen, cehenneme açılan bu yol seni sonsuza kadar kendine çeker. Bir başkalarının dâha seni harcamalarına artık izin verme. Yeter! Artık yeter..."

Yavaşça bana eğilirken gözlerimi bir an bile çekmedim. Çekersem kaybedecektim çünkü.

Savaş, hırsla konuşmasına devam etti.
"Sen istesende, istemesende bu evlilik gerçekleşecek."

Kararmış gözleriylee bakmaya devam ederken, bir hışımla cevap verdim.

" Asla! Bu asla olmayacak."

Sinirden dişimi sıkarken öfkem artmıştı. Savaş bir anda kolumdan tutarak kaldırmaya çalışırken herkes hayretle bizi izliyordu. Savaş, kolumu sıkarak çekiştirirken ben ise kendimi geri iterek elinden kurtulmak için tüm gücümü kullanıyordum. Ama adam öyle inatçı ki tekrar öfkeli bakışlarıyla beni azarlayarak kendine doğru çekip dışarı çıkarmaya çalıştı. Babam ona engel olmak için bir adım atarken dedem eliyle barikat kurarak engel oldu.

"Bırak!" Diyerek tüm gücümle bağırırken bir an da kendine dâha çok çekip dişlerinin arasında sinirle konuştu.

" Zorlama ufaklık! Bana mecbursun."

İlerlemeye devam ederek kapının önüne çıktığımızda korumalar teker teker çekilmeye başlamışlardı. Dâha büyük bir belaya bulaştığımı istemesemde anlamıştım. Korkarım dâha kötü birine denk gelmiştim.

Çilem (Kitap Olacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin