3~ It's a dream

140 11 76
                                    

Sıcak çikolatasını yudumlarken düşünüyordu Bora. Yaşadıklarına rağmen onu buraya getiren kararlarını düşünüyordu. O rapora intihar notunu düşmesi buraya gelebilmesinin en büyük adımıydı belki de.

Hiçbir zaman bir adama aşık olabileceğini düşünmezdi. Bir aile kurmak ya da anne olmak hayattaki en son planlarından biri bile değildi. Ta ki Namjoon ile tanışana kadar...

Namjoon'u görünce hissetmişti bütün hayatının değişeceğini. Yıllardır aradığı huzuru sadece onun yanında bulabileceğini hissetmişti.

"Ne düşünüyorsun öyle güzelim. Dalmışsın."

Sıcak çikolatasından son yudumunu da alıp kocasına çevirdi bakışlarını. "Seni düşünüyordum hayatım."

Namjoon'un yüzüne tatlı bir gülümseme yayılırken sordu, "En çok neyimi düşündün?"

Bora'da Namjoon gibi gülümserken oturuşunu düzeltip, yönünü kocasına döndü. Sol elini uzamaya başlayan kısa siyah saçlarına daldırdı önce. Parmaklarıyla yanağına ince bir yol çizdi. "Dudaklarını."

"O kadar çok düşünme güzelim. Al bir öpücük."

Kocasının dudaklarına doğru eğilip öpeceği sırada durdurdu onu Namjoon. "Kızımızın yanında ayıp olmaz değil mi?"

Bora'nın dudaklarından neşeli bir kıkırtı kaçmış, Namjoon ise karısının neden güldüğünü anlayamamıştı.

"Hayır, olmaz hayatım. Hatta sevgi dolu bir eve doğacağı için çok mutlu olur." Namjoon'un elini alıp karnının üzerine koydu. "Bak, kızımız ne kadar mutlu." Bakışlarını karnının üzerindeki elden çekip Namjoon'un gözlerine baktı.

"Sen az önce kızımız mı dedin? Hissettin mi yoksa?"

Namjoon, Bora'nın daha belli olmayan minik karnını sevdi kısa bir süre. "Hissetmedim, biliyorum. Çünkü o benim işimdi biliyorsun. Sana benzeyen minik kızlarımız olsun diye bütün kromozomlarımı x yaptım."

Namjoon'un dediklerini dolu dolu olmuş gözleriyle dinliyordu. Kocasının her bir kelimesi biraz daha duygulanmasına sebep oluyordu sadece. Hamileliğin onu bu kadar çabuk duygusallaştırmasına sitem etti içten içe.

Gamzelerini göstererek gülen kocasına daha fazla karşı gelemedi. Dolu gözlerinin yerini gülümsemesi almıştı. Elini Namjoon'un gamzeli yanağına götürdü. Baş parmağıyla gamzesini sevdi kısa bir süre. Uzanıp dudaklarını bastırdı elinin altındaki gamzeye. Minik öpücükler bırakarak dudaklarına ilerliyordu. Ancak durmasına sebep olacak bir gülme sesi duydu.

Sesin geldiği yöne baktıklarında yaramaz birer çocuk gibi gülümseyen Yoongi ve Jimin'i görmeyi beklemiyorlardı. Bora ikiliyi görür görmez Namjoon'dan ayrılmıştı.

Fark edildikleri için birbirlerine kızan ikili yapmacık bir sinirle tartışarak çiftin yanına ulaşmıştı.

"Hayırlı işler." Kahkaha atmamak için kendini sıkıyordu Jimin. Sessiz kalmaya çalışarak kendini Namjoon'un yanındaki boşluğa bıraktı.

"Kolay gelsin Noona. Bir şeyi bölmedik değil mi?" Yoongi' de Jimin'den farksız değildi. Gülmemek için dudaklarını ısırıyordu. O da sessizliğini korumaya çalışırken Bora'nın yanındaki boşluğa yerleşti. "Senden beklemezdim Yoongi. Noonanla dalga mı geçiyorsun?" Sorudan çok dalga geçersen sonuçlarına katlanırsın der gibiydi sesi.

Yoongi derin bir nefes alıp sakinleştirdi kendini. Uzanıp Jimin ve Namjoon'a baktı. Jimin Namjoon'un arkasına saklanmış sessizce kahkaha krizine girmişti. Namjoon burada değilmiş gibiydi. Sessizce oturuyordu. Utanmıştı.

PLAN B |YoonJin|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin