Her şey nasıl başladı bilmiyorum. Tek istediğim şey kaybolmaktı galiba .Ben herkese zarar veriyordum çünkü . İstemeden yapıyordum. İçimde sönmeyen bir yangın var . Ben yanıyordum ,kendimle birlikte herkesi yandırıyordum.
Ben Alaz. İsmimin ilk anlamı alevmiş.
Geçmiş zaman...
Her zamanki gibi evim olmayan evime doğru yürüyordum. Kulağımda kulaklık, omzumda çanta, yüzümde ise her zaman takmak zorunda olduğum maske. Eve doğru yürürken soruyordum kendime "bugün neler olacak". Binanın şifresini girdikten sonra içeri girip asansörün düğmesini bastım. Asansör geldiğinde içeri girip 5 numaraya bastım. Arkamı dönüp aynaya baktığımda kalın duvarlarının arkasında kırgınlıkla bakan küçük bir kız gördüm. Bana yaklaşıp kulağıma " İçindeki o masum kızı öldürme." diyip uzaklaştı benden .Koştum koştum ama yetişemedim.
Asansörün kapısı bi sesle açıldığında irkilip arkamı döndüm . Çıktığımda ise kapı açıktı ve yerlerde kırık tabaklar vardı. Annem dediğim kadın, baba dediğim adamda kavga ediyordu. Babam annemin üzerine yürürken hemen annemin önüne geçtim koşarak. Gözlerimden yaşlar akıyordu . Nefret ediyordum herkesin önünde kendimi tutmayıp ağlamaktan.
"Seni öldüreceğim. Çekil şuradan Alaz".
"Öldür beni öldür de kurtulayım senden"
Babam beni kenara attı ve ben yere düşmüştüm. İşte o an annemin yüzüne tokat atıp ,evdeki her şeyi kırmaya başlamıştı.
Televizyon, cam masa, bardaklar ,tabaklar... annem kenarda oturup olanları izlerken ben de anneme bakıyordum. İşte o an istedim ki bu canavar ölsün artık; babam bir tek eşyaları kırmıyordu, bizim kalbimizi de kırıyordu.
Şimdiki zaman...
Annemin mezarlığının yanı başında uzanmış gözlerim kapalı bir şekilde ağlayarak düşünüyordum. Sebebi neydi bu yaşadıklarımızın. Yüzüme bir su damlası düştü , gözlerimi araladığımda yağmur çiselemeye başlamıştı . O an düşündüm de "bu yağmur içimdeki yangını söndürür müydü "
Herkese merhaba. Umarım iyisinizdir. İlk defa yazıyorum, normalde de yazarım da bu şekilde değil :)
Klavyem bozuk olduğu için bazı işaretleri kullanamıyordum.
Yazım ve noktalama yanlışları vardır illaki beni affedin.
Ve bu hikaye biraz kurgu biraz gerçek .
"Güçlü bir hafıza , ağır bir cezadır. İyi anıları nadiren , kötü anıları ise sıklıkla hatırlatır " der Orhan KEMAL.
YOU ARE READING
Karanlığın Dili
RandomHafıza-i beşer nisyan ile malüldür. Yani insan unutur. Bu hem büyük bir lanet hem de hediye, hediyedir çünkü kalbini kıran dostunu unutmak istersin. İhaneti, yalanı, utanç verici anları, yalnızlığını, hayal kırıklıklarını, çuvalladığın dibe vurduğun...