45

700 58 14
                                    

Chan, üzerine geçirdiği sade tişört ve kotuyla hazırlanmıştı bile. Aynanın karşısında saçlarını düzeltirken, arkaplanda telefonundan açtığı şarkının sözlerini mırıldanıyordu. Bu sürede aklının bir köşesinde hala Felix'le olan konuşmaları dolanıyordu.

Küçük olana zor zamanlar yaşatmıştı, belki kalbini defalarca kırmıştı ama bilemediği bir şekilde şimdi onun mutlu olması için çabalamak istiyordu. Felix'e karşı suçlu hissediyordu.

Telefonundan çalan şarkıyı kapatarak Felix'in gönderdiği konuma baktı. En azından uzak değildi.

Yolda düşüncelerinin bu kadar kafasını kurcalayacağını tahmin etmemişti. Evet, Felix artık ona çirkin gelmiyordu aksine.. Korunması ve sevilmesi gereken ufak bir kedi yavrusu gibi etrafta dolaştığını düşünüyordu. En başından beri Chan bunu ilgi arsızı olarak yorumlamıştı ve bu artık ona yanlış geliyordu.

Düşünceleri ona zamanın nasıl geçtiğini fark ettirmemişti bile, telefonundan açtığı konuma bakarken yaklaştığını anladı. Fakat üstten gelen bildirimler onu gülümsetmişti. Sabırsızca nerede kaldığını soran Felix'ten başkası olamazdı.

Tek bir lambanın aydınlattığı sessiz sokakta Felix sabırsızca onu bekliyordu. Gerçekten de çok ufak diye düşündü Chan. Üstüne giydiği bol beyaz sweati ve dar kotuyla fazla sevimliydi. Bir de kabarmış sarı saçları eklenince..

Hızlı adımlarla yanına ilerlerken öksürdü, korkutmak istememişti.

"Hey," Felix karşısında gördüğü bedenle heyecan içinde mırıldandı.

İtiraf etmeliydi, Chan onu ne kadar kırmış, kızdırmış olsa da ona karşı kötü düşünceler barındırmıyordu içinde. Aksine herkes hata yapabilir diyerek geçirmişti kafasında. Şimdiyse onun hakkında iyi şeyler dolanıyordu kafasında. Mesela üzerine giydiği tişörtün ona ne kadar yakıştığı hakkında.

"Merhaba, açsın değil mi?" Chan, diğerinin yanından ilerlemesini beklerken duraksadı.

"Bu yüzden çağırmadın mı beni?"

Felix kıkırdarken, Chan kafa sallamakla yetinmişti.

Felix hakkında merak ettiği şeyler vardı ama sormaya çekiniyordu. Belkide ona yazdığı tonlarca nefret mesajları yüzünden böyleydi. Düşüncelerinden kurtulmak istercesine kafasını salladı.

"Ne yiyeceğiz?" Felix, ellerini ceketinin cebine soktuğu sırada Chan'a dönerek söyledi.

"Ben düşündüm ki.. Pizza yemek ister misin?" Felix'in bakışlarını üzerinde hissettiğinde hızla devam etti. "Yani, sonuçta seni zorlamış gibi oldum. Bu yüzden sevdiğin bir şeyler yemeliyiz diye düşündüm."

Felix bu davranış karşısında şaşırmıştı, itiraf etmeliydi ama hoşuna da gitmişti. Aslında sessizliği bozmak yerine karşısındakinin heyecanlı hallerini izlemek istiyordu.

"Eh, bana söylediğin her kötü cümle için sevdiğim bir şeyi yapacaksan.."

"Mantıklı, birazdan sana çiçekte almalıyım sanırım. Belki sonra beraber film seçer ve onu izleriz." Chan gözlerini devirmeden duramamıştı.

Felix'in gülümsemesi yüzüne yayılırken başını salladı.

"Aslında bir şey diyeceğim," adımlarını hızlandırarak Chan'ın önüne geçti ve yüzünü ona döndü. Bakışlarını, koyu gözlere sabitlemekten çekinmemişti. "Ben seni çoktan affettim. Bunları yapmana gerek yok. Eğer zorunda hissediyorsan.."

"Hayır."

Chan'ın ağzından dökülen kelimlerle Felix duraksadı. 

"Zorunda hissetmiyorum. tamam belki suçlu hissediyorumdur ama sadece seninle vakit geçirmek istedim." Tuttuğu nefesini verirken devam etti. "Aslında o kadar da kötü bir adam değilimdir."

Tabi.. kesin öyledir diye düşünerek gözlerini devirdi Felix.

Aniden konuyu başka bir yere çekmişti. "Sen olduğunu biliyordum ama bunu sana söylemezsem daha rahat konuşacaktın ve öyle de oldu."

"Yani o gün yanıma geldiğinde, beni tanıyor muydun?" Felix'in çatılmış kaşlarını gördüğünde hatırlayamadığını anladı. "Basketbol sahasında, yanıma gelmiştin."

"Ah, evet. Tabi ki biliyordum, ama seni tanıdığımı düşünmeni istemedim. Yoksa benden kaçardın. Böylece seni elimde tutmak daha kolay oldu."

Chan bir şey demeden, yanına yerleşen Felix'le beraber yürümeye devam etti.

Şimdi daha da kötü hissediyordu.

"Ah, tanrım beni elinde mi tutuyordun? Kendimi kullanılmış hissettim." Kollarını vücuduna sararak çatık kaşlarıyla yanındaki bedenden biraz uzaklaştı.

Felix bu haline gülerek, açtığı mesafeyi birkaç adımda kapattı ve tekrar yanına sokuldu.

"Seni gözüme kestirmiş olmalıyım."

Bu kitap bitmiyor arkadaşlar nasıl sonunu getiricem smxkskd

Bu kitap bitmiyor arkadaşlar nasıl sonunu getiricem smxkskd

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
attention // chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin