Onu bu heyecanlı gününe eşlik edecek arkadaşlarını selamladı. Burak kar beyazı, elmas gibi parlayan arabasını garajdan çıkardı ve arkadaşları ile birlikte, girecek olduğu üniversite sınavına doğru yola çıktı. Ona eşlik eden arkadaşları liseden hemen sonra üniversite sınavına girmişti. Burak kendini hazır hissetmediği için 3 sene boyunca sınava girmemişti ama artık kendini hazır hissediyordu. Heyecanlı ve stresli olduğu için bu deneyimden geçen arkadaşları ona eşlik ediyorlardı. Bu yüzden mutluydu, onu hala bazı arkadaşları gibi yarı yolda bırakmamış ve onu gururlandıran dostları vardı. Evleri şehirden uzak, dağlık alanda olduğu için sınav saatinden baya önce yola çıkmışlardı. Evleri şehirden uzak olsa da yanında arkadaşları olduğu için güle oynaya zamanın nasıl geçtiğini fark etmeden kendilerini sınava gireceği okulun önünde buldular. Hep birlikte kapıların açılmasını bekliyorlardı. Burak, baba mesleği olan polisliği devam ettirmek isterdi ama küçüklüğünden beri savcı olmak gibi bir planı vardı. En sonunda kapılar açılmıştı. Arkadaşlarına veda eden Burak kapıya doğru yöneldi. Tam kapıdan girerken arkadan bir ses duydu, bu ses arkadaşlarının sesi idi. Ona "Heyecan yapma sen yaparsın Burak!" diye bağırıyorlardı. Gülerek onlara el salladı ve içeri girdi. TYT kitapçığı önüne gelmişti. 2 saat 15 dakika içinde çözmesi gereken 120 soru vardı. Süre başladığı gibi vakit kaybetmeden başlaması gerekiyordu. Gözetmen öğretmenin "Süreniz başladı. Kolaylıklar dilerim." demesiyle Burak sınav kağıdına gömüldü. Zaman hızla akıp gidiyordu. Burak ne kadar zamanı kaldığına bakmadan soruları çözmeye devam ediyordu. Son 5 sorusu kala gözetmen öğretmenin "15 dakikanız kaldı." demesiyle içine bir rahatlık gelmişti Burak'ın. Kalan sorularını da çözdükten sonra yanlış kodlayıp kodlamadığı kontrol etti ve her şeyini teslim ederek çıktı. Arkadaşları onu bekliyordu. Akın hemen sordu:
"Nasıl geçti?"
"İyi geçti gibi ama kafam kazan gibi."
Ayşen hemen "Hep öyle olur zaten." diyerek lafa atladı.
"Umarım yarın ki de böyle geçer." diyerek teselli etmeye çalışan Selim elini 3 kere Burak'ın sırtına vurdu.
"Umarım."