Daisy?

1K 66 34
                                    

NORMALDE 1 HAFTA SONRA ATACAKTIM AMAAAAA AŞIRI ŞAŞIRACAKSINIZ ONDAN ŞİMDİ ATTIM 😫😫😫😫

2 yıl sonra;

"Zayn sakın yalnız bırakma onu." Dedim telefonun ucundan beni dinleyen Zayn'e. Holy'yi ona bırakmıştım çünkü Daisy ile Amerika'ya gitmemiz gerekmişti.

Daisy kim mi? Kızım. Ayakta durmama sebep olan tek şey. Harry'nin bana bıraktığı tek şey daha doğrusu. Çünkü ona olan sevgimi de alıp gitmişti.

Peki biz neden mi Amerika'ya gidiyorduk? Çünkü babam torununu görmek istemişti. Benden daha çok değer veriyordu artık ona.

"Tamam Becca. Daisy'yi öp benim için." Daisy'nin burnuna öpücük kondurdum. "Öptüm. Neyse ben kapatıyorum eve geldik sayılır." Zayn ile vedalaşıp telefonu kapattım.

"Geldik." Dedi şoför. Daisy'nin elinden tutarak arabadan indim. "Valizleri siz getirirsiniz." Dedim ve Daisy'yi kucağıma alıp eve girdim.

Babam yine büyük bir evde kalıyordu. Tanrım. Büyük evlerden nefret etmiştim artık. "Hani benim torunum?" Dedi babam. Daisy de koşarak kucağına atladı.

"Kızımın seni daha çok sevmesi beni üzmüyor değil." Dedim şakayla. Babamda güldü ve Daisy'yi kucağına alıp yanıma oturdu.

"Ben ikinizi de seviyorum." Dedi Daisy bebek sesiyle. Tanrım. Onu içime sokmak istiyordum. Ona duyduğum sevgi kalbime sığmıyordu artık.

"Dede hani babamı görecektim?" Daisy'nin dediği şeyle ona döndüm. "Ne babası?" Dedim sakince. Babam dudaklarını birbirine bastırdı.

"Dedem babamı görebileceğimi söyledi." Dediği şey ile dehşete düştüm. Bunu nasıl yapabilirdi? Daisy babasını hiç görmemişti. Babası da onu. Hatta Harry'nin Daisy'nin varlığından haberi bile yoktu.

"Daisy sen burada oyuncaklarınla oyna biz geliyoruz."

"Sonra da babama gidelim." Dedi sevinçle. Dişlerimi sıkarak kapının oraya geldim. "Bu ne demek oluyor baba?" Harry ile aramda geçen şeyleri biraz değiştirerek babama anlatmıştım. Harry'nin fantezi dünyasını anlatmamıştım tabiki.

Zaten Harry gittikten 2 ay sonra da hamile olduğumu öğrenmiştim. Ona ulaşmaya çalışmamıştım ama o zamanlar hayatımın en zor zamanlarıydı.

Ulaşmak istesem ulaşırdım. Ama istemedim. Çünkü o da beni istememişti zaten.

"Becca Daisy'nin bir babası var. Onu görmek hakkı." Güldüm. Onu görmemeliydi. Harry'ye o kadar sinirliydim ki. Ona kızımı göstermeyecektim.

"Hayır baba. O bizi bırakıp gitti."

"Bir çocuğu olduğunu bile bilmiyor." Dedi sitem edercesine. "Olabilir. Biz birbirimizi seviyorduk. Yada ben öyle sanıyordum. Beni tek başıma bırakıp gitti. Onu asla affetmeyeceğim."

Kapı zili çaldığında evde ki hizmetçi gidip kapıya baktı. "Çok geç Becca." Neyden bahsediyordu? Yoksa...

"Yanlış bir zamanda gelmedim umarım. Dışarda bavullar var. Gidiyor musunuz?" Bu Harry'di. Bunca zamandan sonra sesini duymak garip hissettirmişti.

Beni daha görmemişti. Acaba nasıl bir tepki verecekti? Terk edip gittiği kadını yıllar sonra görmek onu biraz olsun üzgün hissettirecek miydi?

"Ah Harry. Hoş geldin." Babam Harry'nin elini sıktı. "Hoş buldum. Gitmiyorsunuz umarım." Dediğinde gözleri beni buldu. Kaşları çatıldı. Daha sonrada gülümsedi ve bana yaklaştı.

"Becca..." ismimi onun ağzından duymayalı tam iki yıl olmuştu. Onu özlemiştim ama ona çok kızgın ve kırgındım. Ona karşı bir sevgi hissetmek istemiyordum.

Elimi kaldırdım. "Yaklaşma bana." Yanından geçtim ve Daisy'nin yanına gittim. "Hadi gidiyoruz." Daisy üzgünce bana baktı. "Ama daha yeni gelmiştik."

Yanına oturdum ve hırkasını giydirdim. "Üzülme bebeğim. Burada ki gereksiz insanlar gidince yeniden geleceğiz." Kaşlarını çattı. "Gereksiz ne demek?" Güldüm.

"Büyüyünce anlatırım. Gel bakalım." Daisy'yi kucağıma aldım ve salondan çıktım. "Becca nolursun yapma böyle kızım." Babama kırgınca baktım. Bunu yapmamalıydı.

"Sana söylemiştim. Bunu yaparsan ne Daisy'nin nede benim yüzümü göremezsin demiştim baba." Kapıdan çıkmadan önce gözlerim Harry'ye kaydı. Şaşkın gözlerle Daisy'ye bakıyordu.

"Evlendiğini bilmiyordum." Dedi gözlerini Daisy'den ayırmadan. "Evlenmedim aptal. Ama evet Daisy benim kızım."

"Sizin kızınız." Diye düzeltti babam. Tanrım. Harry kaşlarını çattı. "N-nasıl yani?" Daha fazla buna katlanamazdım. Kapıdan çıktım ve arabaya bindim.

"Hey dur! Becca!" Harry gelip kapıyı açtı. "Bana ne olduğunu anlatacaksın." Kapıyı geri kapattım. "Hiçbir şey anlatmayacağım." Kapıyı geri açtı. Tanrım. Oyun mu oynuyorduk?

"Baban bizi biliyor mu?" Sinirle yüzüne baktım. "Biz diye bir şey yok Harry." Gözlerini kapattı. "Tanrım..." tekrar açtı ve arabaya oturdu. "Her şeyi anlat bana."

"İn arabadan." Daisy gülerek ikimize bakıyordu. Tanrım. Komik bir şey mi vardı sanki? "Merhaba küçük." Dedi Daisy'nin elini avucuna alarak. Harry'nin eline vurdum.

"Bırak kızımın elini." Harry de benim elime vurdu. "Sen beni aldattın mı?" Şaşkınca yüzüne baktım. "Tanrım!" Güldü. "Şimdi bana her şeyi anlat Becca. Her şeyi."

















Yazarınız kafayı yedi ama değişik şeyler yapmak istedim ve böyle bir şey aklıma geldi

Ama Harry hala tam bir oc

daddy issues | HSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin