daddy issues | HS

Kiss

"Zayn Harry bunu bilmemeliydi!" Dedim bağırarak. Zayn'in Harry'ye ağzından kaçırdığı şeyler sonrasında eve gelmiş ve Daisy'yi uyutmuştum. Şimdiyse bahçede Zayn ile tartışıyordum.

"Ne dememi bekliyordun?" Dedi omuz silkerek. "Hiçbir şey." Güldü. "Onu hala düşünüyorsun." Dediğinde ellerimi belime koydum.

"Onu düşündüğüm falan yok Zayn. Sadece, sadece bunu şimdi öğrenmesi iyi olmadı." Kaşlarını kaldırdı. "Ne zaman öğrenmesi iyi olurdu? Biz seninle evliyiz. Bu evliliğide Daisy için yaptık. Sizi düşünseydi şuan seninle evli olan ben değil o olurdu." Kızgınca söylediği şeylere karşı bir şey diyemedim.

Zayn ile evlenmek aklımın ucundan bile geçmiyordu ama Babam iş dünyasında tanınan biriydi ve çocuğun babasının ortada olmadığı ortaya çıkarsa bu bir dedikodu malzemesi olurdu. Aslında hiçkimse umrumda değildi ama babamı zaten zor duruma sokmuştum daha da batırmamak için Zayn ile evlenmiştim.

Daisy o kadar çok seviyordu ki onun için her şeyi yapardı. Ama gerçekte Daisy Harry'nin çocuğuydu ve Zayn'de bunu biliyordu.

"Olabilir Zayn. Ama bana sormadan söylememeliydin." Dediğimde gerçekten mi der gibi yüzüme baktı. "Umarım ona karşı bir şeyler hissetmiyorsundur Becca."

"Hayır tabiki Zayn." Diyerek kapattım konuyu. "Ben yukarıya çıkıyorum." Dediğimde Zayn kafasını salladı. Tanrım delirmek üzereydim.

Kendimi yatağa attım. Daisy sabaha kadar uyanmazdı. Canım sıkılıyordu. Tanrım. Tam bir çocuk gibiydim. Telefonumu elime aldım ve Harry'nin numarasını tuşladım. Çünkü konuşmam gerekiyordu. Yada bilmiyorum. Elim ona gitmişti.

"Becca?" Dedi şaşkınca. "Harry konuşmamız gerek." Dediğimde sesi ciddileşti. "Ne hakkında?"

"Ne hakkında olabilir? Daisy." Evet onunla tam olarak Daisy hakkında konuşacaktım çünkü bizim başka bir bağımız yoktu.

"Tamam ne zaman?"

"Şimdi."

"Ne şimdi mi?" Kafamı salladım. O göremezdi.

"Sen gel ben dışarıya çıkacağım." Telefonu kapatıp yavaşça alt kata indim. Zayn yoktu. Büyük ihtimalle odasındaydı.

Bahçeye çıkıp beklemeye başladığımda Kaliforniya'nın havasının ne kadar sıcak olduğunu düşündüm. Tanrım. Londra'ya kıyasla burası cehennemdi.

Ayaklarımı bahçede ki havuza soktum ve öyle beklemeye başladım. Harry acaba beni terk ettikten sonra ne yapmıştı? Kaç kadınla birlikte olmuştu? Bunları neden merak ettiğimi bile bilmiyordum.

O gidince canım çok yanmıştı ama onu hala sevmeye devam etmiştim. Şimdiyse onun çocuğu kucağımdaydı. Yani benim çocuğum. Çok farklı geliyordu.

Bundan 3 yıl öncesine kadar bir çocuğum olacağı ve hayatımın böyle değişeceğini söyleselerdi inanmazdım. İnanması güçtü çünkü.

Ama şimdiyse kucağımda 2 yaşında bir çocuğum vardı. Onu her şeyden çok seviyordum orası ayrı. Ama ondan önceki yaşantımı düşünmüyor değildim. Yine de Daisy'yi hiçbir şeye değişmezdim.

Omzumda bir el hissettiğimde irkildim. "Hey benim." Dedi Harry. Ayağa kalktım ve Ellerimi göğsümde birleştirdim.

"Daisy'yi kızın olarak görüyor musun?" Diye sordum. Buna vereceği cevap benim için çok önemliydi. Afalladı. Bunu istemiyordum işte.

"Tabiki Becca. Onu bu kısa sürede bile çok sevdim." Kafamı salladım. "Peki Charlie'nin karnında ki çocuğun?" Dedim soğuk bir ifadeyle. Düşündükçe delirecek gibi oluyordum.

"Becca yapma ama. O çocuk benden değil." Ayağımı yere vurmaya başladım. Asla rahat değildim. "Peki senin değil diyelim. Charlie bunu kabul ediyor mu peki? Daisy ile görüşmek istiyorsan Charlie'yi hayatından çıkaracaksın." Dediğimde kafasını salladı.

"O kızı 2 senedir görmüyorum zaten. Amerika'ya geldiğimi duyunca da hemen yanıma geldi. Yani onu hayatımdan zaten çıkarmıştım." Ellerimi çözdüm.

"Tamam Harry. Daisy'yi seninle görüştüreceğim." Gülümsedi. "Teşekkür ederim." Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Peki Daisy hala Zayn'in kızı olarak geçiyor. Bu ne olacak?" Dediğinde dudağımı dişledim.

"Ben onu halledeceğim. Zayn ile boşanmayı düşünüyoruz zaten. Bilirsin tanınan bir adamım çocuğuyum ve babasız bir çocuk dünyaya getirmiştim. Aradan 2 yıl geçtiğine göre artık boşanabiliriz." Zaten aramızda aşk ilişkisi yoktu. Biz hala görüşmeye devam edecektik. Değişen tek şey Daisy'nin Harry'nin kızı olacağıydı.

"En iyisi bu zaten." Dedi emin bir ifade ile. "Bunu sen istiyorsun diye değil. Ben istiyorum diye yapıyorum. Aklında bulunsun." Dedim bastırarak.

"Biliyorum." Yanından geçecekken Kolumdan tuttu ve durdurdu. "Ne var Harry-" sözümü kesen şey dudaklarıma kapanan dudaklarıydı.

LAN LAN NAPIYOSUN