"Zayn sadece velayeti Harry'ye vereceksin. Biz yine görüşeceğiz." Zayn'i neredeyse ikna etmiştim. Ama yine de kabul etmekte direniyordu.
"O adam Daisy'yi hak etmiyor." Kafamı salladım. "Evet ama onun çocuğu olduğu gerçeği var ortada." Kaşlarını çattı.
"Ne olacak yani? Bu saatten sonra cici babalık mı yapacak?" Tanrım. Asla anlamak istemiyordu.
"Zayn Daisy benim kızım ve onun hakkında olan kararları benden başkası veremez. Velayeti Harry'ye vereceksin." Diye kesin bir dille konuştuğumda Zayn yüzüme bile bakmadan evden çıktı.
Lanet olsun. Harry yüzünden Zayn ile de aram bozulmuştu. Ne diye bunca zaman sonra gelip düzeni mi bozmuştu ki?
Londra'ya geri dönmem gerekiyordu. Bu işin kısa sürede bitmesini istiyordum.
Telefonumu çıkarıp babamı aradım ve ona velayeti Harry'ye vereceğimi ve bunun için Londra'ya dönmem gerektiğini söyledim. Tabi ki kabul etti.
Yukarıya çıkıp Valizleri hazırlamaya başlarken kapı çaldı. Gidip açtım ve karşımda Harry vardı. Ne güzel. "Neden geldin?" Dedim kenara çekilirken.
Kapıyı kapattım ve yukarıya çıktım. O da peşimden geldi. "Zayn ile konuştun mu?" Kafamı salladım.
"Evet ve velayeti verecek." Gülümsedi. "Sevindim." Odaya girdim ve Valizleri hazırlamaya devam ettim.
"Nereye gidiyorsun?"
"Londra'ya." Yatağa oturdu. "Bende döneceğim." Kafamı salladım. Zaten dönmek zorundaydı.
"Peşinden Charlie'yi falan getirirsen Daisy'yi bok alırsın." Diye konuştuğumda şaşkınca yüzüme baktı. "G-getirmeyeceğim." İyi olurdu.
"Bilet aldın mı?" Valizi yere koydum. "Babam alacak." Kafasını salladı. Diğer valizide çıkardığımda Harry ayağa kalktı.
"Daisy'yi görebilir miyim?" Kafamı salladım ve onu Daisy'nin odasına götürdüm. Daisy uyuyordu. Biraz görüp gidebilirdi.
Ben geri odaya gidip işlerimi hallettikten sonra Zayn aradı. Bana kırılmıştı kesin.
"Efendim?"
"Velayeti vereceğim." Dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Peki. Teşekkürler."
"Onu nasıl bu kadar kolay affettiğini inan bilmiyorum ama bu saatten sonra seninle sadece Daisy'yi görmek için konuşacağım." Sesi o kadar soğuktu ki. Tanrım. Tek dostumu da kaybetmiştim.
"Zayn beni dinler-" amına koyayım.
Yatağa oturdum ve sinirimin geçmesini bekledim. Harry'ye sinirliydim. Bunca zaman yanımda olan Zayn ile aram bozulmuştu.
Oda da ki gerekli şeyleri alıp çantaya koydum ve Daisy'nin odasına gittim. Harry koltukta oturmuş yatakta uyuyan Daisy'yi izliyordu.
Bilmiyorum. Belki de en doğrusu Daisy'nin Harry ile büyümesi olacaktı ama Harry bunun için çok geç kalmıştı.
Beni görünce boğazını temizledi. "Ben gideyim." Kafamı salladım ve ona kapıya kadar eşlik ettim.
"Bende yarın Londra'da olurum. Haberleşiriz." Kafamı salladım ve bahçeden çıkmasını izledim.
-
"Evet baba iyiyiz...Evet..hayır..Baba şuan uyuyor...Daha sonra konuşuruz.." babam arayıp ne yaptığımızı sormuştu ama eve geleli neredeyse yarım saat bile olmamıştı.
Eşyaları evin hizmetçisine verip Daisy ile Salona geçtik. Evet sonunda bir hizmetçi tutabilmiştim.
Daisy'ye çizgifilm açıp mutfağa gittim. Kendime bir sandviç ve Daisy'ye de mama hazırladım. Bu mamaların tadını hiç sevmiyordum ama Daisy bayılıyordu.
Tepsiye koyup salona geri gittiğimde Daisy'nin telefonumu alıp bir şeyler yaptığını gördüm. Tanrım.
"Ver onu küçük hanım." Bana kızgınca baktı. "Neden benim telefonum yok?" Yanına oturdum.
"Çünkü sen daha 2 yaşındasın." Dudaklarını büzdü. "Babamı istiyorum." Nereden çıkmıştı şimdi bu? İki de bir babasını istemesi sinirimi bozuyordu.
"Anne var olmaz mı?" Dedim mamayı kaşığa alırken. Kafasını hayır anlamında salladı. Umrumda değildi. Ne babaymış ya.
Daisy'ye mamasını yedirdikten sonra bende sandviçimi yedim ve Daisy ile birlikte koltuğa yatıp televizyon izledik.
Telefonu mu çıkarıp Daisy'nin uçaktayken zaman çektiğim fotoğrafına baktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bunu Zayn'e atacaktım. Mesajlara girip Zayn'e fotoğrafı attım. Çok geçmeden cevap yazdı.
Zayn: 😍
Görüldü atıp çıktım. Bir şey yazarsam soğuk yapabilirdi ki yapacaktı zaten. Daisy koltukta uyuduktan sonra üstünü örttüm.
Kendime kahve yapıp yeniden salona geldiğimde kapı çalmıştı. Farah gidip açtığında gözlerim kapıya kaydı.
"Harry diye biri geldi." Kafamı salladım. "İçeriye al." Kafasını sallayıp geri kapıya döndü.
"Geç otur." Dediğimde kaşımda ki koltuğa oturdu. Gözleri Daisy'ye kaydı. Sanırım bu gece burada kalabilirdi. Ne bileyim. Hem Daisy'ye daha çok alışırdı belki.
"Burada kalabilirsin. Ama bu gecelik. Daisy zaten uyuyor." Tebessüm ederek bana baktı. "Teşekkürler." Dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Ben yukarıdayım." Yukarıya çıkarken gördüğüm son şey Harry'nin Daisy'nin yanına yattığıydı.
Geç attım yine ama geç olsun güç olmasın değil mi😉😉
