strict rules

5.6K 150 47
                                    

Yataktan kalkıp üzerime bahçivan tulumumu giyindim ve içimede yarım bir krop. Aşağıya inmek istemiyordum çünkü Harry'nin suratını asla görmek istemiyordum. Saçlarımı iki yandan ördüm ve aşağıya hızlıca inip bahçeye çıktım. Mutfağa uğramadım bile.

Bob yoktu. Gelmiş ve gitmiş olmalıydı. Ormana açılan kapıdan geçip bir 10 dakika yürüdükten sonra Bob'un kulübesinin önünde durdum. Casper buralarda biyerde olmalıydı. "Casper!" Diye bağırdığımda koşarak yanıma geldi.

Eğilip üstüme çıkmasına izin verdim. Başını okşadım. Beni en az Bob kadar severdi. Bob'da sesimi duymuş olacak ki kulübeden çıkıp yanımıza geldi. "Nasılsınız?" Dediğinde gülümsedim. "Çok iyiyim Casper'ı gördüm ve daha iyi oldum." Bob güldü.

"Becca Harry'yi daha önce hiç görmemiştim. İyi biri mi?" Dediğinde kafamı salladım. Ne kadar da iyi biri olmasada bunları kimseye diyemezdim. "İyi biri gibi bana bir zararı dokunmuyor." Bob kafasını salladı.

"Casper'ı almak isterseniz alabilirsiniz." Diyip içeriye girdi. Ayağa kalkıp yürümeye başladım. Casper da peşimden geliyordu. Yürüyerek ve oynayarak eve kadar geldik. Casper bahçede yemek yerken bende bahçe kapısından mutfağa girdim. Harry masada oturmuş kahvaltı yapıyordu. Sanırım bu sefer bana net bir şekilde ceza verecekti.

"Odanda yoktun." Dedi soğuk bir sesle. Bu gerilmeme neden oldu. Karşısında ki sandalyeye geçip oturdum. Bana bakmıyor ve yemek yiyordu. "Casper'ı almaya gittim." Dediğimde bakışları bana döndü. Kafasını yana eğdi Casper kim diye soracaktı sanırım. "Bob yani bahçivanın köpeği." Dediğimde kafasını salladı. "Ama bu bişeyi değiştirmez Becca."

Kafamı salladım. Ne yani ona itaat etmemi falan mı istiyordu? "Yemeğini ye ve babanın çalışma odasına gel." Dediğinde gözlerimi devirerek kendime çay koydum. "Ve bir daha bana göz devirme." Kapıdan çıkıp gittiğinde arkasından baktım. Bu kendini ne sanıyordu?

Kahvaltımı ettikten sonra mutfağı topladım ve babamın çalışma odasına gittim. Kapıyı açtığımda Harry camdan dışarıya bakıyordu. Kapıyı kapatıp yanına ilerledim. "Becca.. bu kuralları iyiliğin için koyuyorum haberin olsun." Direk konuya girmesi beni biraz garip hissettirmişti. Koltuğu gösterdi ve oturmamı işaret etti. Oturdum oda tam önüme eğildi.

"İlk olarak..Bana Harry diye hitap etmeni istemiyorum. Senin arkadaşın falan değilim. Bana babacığım diyeceksin." Ne yani benim zaten bir babam vardı. Ona neden babacığım diyecektim. "Ama-" sözümü kesip konuştu. "İkinci olarak benim laflarımı ikiletmemeni istiyorum. Ne dersem yapacaksın. Yoksa cezalara katlanmak zorunda kalırsın. Bu cezalarda öyle hafif cezalar olmaz." Artık çok sıkmaya başlamıştı. Ayağa kalkacağım sırada dizlerime ellerini bastırdı ve kalkmamı engelledi.

"Becca-" sözünü keserek konuştum. "Benim zaten bir babam var Harry. Hem ne gibi bir ceza verebilirsin ki, beni durdurabilecek mi?" Diye sordum alayla. Oda kaşlarını havaya kaldırdı ve sert bir şekilde bana bakmaya başladı. Daha sonra hızlıca ayağa kalkarak beni de kolumdan tuttu ve kol altlarımdan tutarak beni masaya oturttu. "Sana ilk cezanı vereceğim Becca ve bir daha bana baş kaldırmamayı öğreneceksin." Bu hareketlerine anlam yüklemeye çalışıyordum. Hasta olabilir miydi?

Hızlıca üstümdeki tulumu aşağıya indirdi ve bacaklarımdan çıkardı. Ellerini ittirmeye çalışsamda başaramıyordum. Tulumu yere attığında beni eliyle masaya doğru ittirdi ve sırtımı masa ile buluşturdu. "Harry-" aniden gözlerini gözlerime dikti. "Babacığım." Diye düzelttiğinde bişey söylemedim. Yaptıklarım onu daha da kızdırıyordu. Belki susarsam fazla bişey yapmazdı?

Ellerini bacaklarımda gezdirdi ve yavaşça kasıklarıma doğru çıkardı. "Becca..o kadar güzelsin ki." Dediğinde şaşırmıştım. Beni gerçekten seviyor olabilir miydi? Sadece güzel olduğunu söyledi Becca... "Harry lütfe-"

"Becca!" Bu Ashton du. Oda Bob gibi ormanın nehire kalan kısmında oturuyordu. Yakın arkadaştık. Hatta annesi haftada bir temizliğe geliyordu. Ama şuan beni görmemesi gereken bir pozisyondaydım. "Buda kim?" Diye sinirle söylendi Harry. Masadan kalktım ve yerdeki tulumumu aldım. "Arkadaşım." Harry ellerini beline koydu ve bana bakmaya başladı. Beni baştan aşağıya süzdü ve yeniden gözlerime baktı. Yanıma gelip dudağıma bir öpücük bırakıp geri çekildi.

"Git ve ona buraya gelmemesini söyle Becca." Odadan hızlıca çıkıp koridorda tulumumu giyindim. Uzun aynadan saçlarımı düzelttim ve aşağıya indim. Ashton'a öyle bişey demiyecektim tabiki. Ashton'u çok seviyordum. O benim kardeşim gibiydi.

Arka bahçenin kapısından çıktım. Yanına giderek ona sarıldım. Neredeyse 1 haftadır onu görmüyordum. "Selam Ashton." Gülümseyip ondan ayrıldım. "Selam Becca. İşin vardı sanırım." Dediğinde kafamı salladım. "Yemek yemek iş sayılırsa.." yalan atmaktan hiç hoşlanmıyordum.

"Sana bişey göstereceğim." Dediğinde heyecanlanmıştım. "Annem eve yeni bir kedi aldı." Küçük bir kahkaha attım. Ashton'un annesi kedi hastasıydı. Evinde neredeyse 15 tane kedi vardı ve bir tane daha mı eklenmişti? "Tamam o zaman hadi gidelim." Dedim. Kapıdan çıkarken gördüğüm tek şey Harry'nin bize camdan bakıyor oluşuydu.





Kitap azda olsa okunuyor ama oy veren yok ÇSŞSMDŞWMELE acının tatlı tebessümü sanırım bu random.

Lütfen 1 saniyenizi ayırıp oy verebilir misiniz?

daddy issues | HSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin