*İLK TANIŞTIKLARI GÜN
Geçmişten bir bölüm olsun istedim 🥺 hep kargaşa mutsuzluk çok mu boğdum kurguyu acaba dedim bu bölüm hem nasıl tanıştıklarını anlatsın hem de azıcık nefes aldırsın bizlere dedim 👉🏻👈🏻
Changbin
"Her şey tamam mı?" Chan hyung karşımda sıkıntılı bir şekilde iç geçirmişti. En başımdan beri bu planın doğru olmadığını savunuyordu.
"Tamam Changbin. Çağırmanla bütün alfalar gelecektir yanına."
"Hyung kızgın mısın bana?" Onunla küs kalmak kırgın hissettiriyordu. Kafasını sallayıp dikkatli ol sadece demişti.
Biranda ortaya atılan baştan savma bir fikir değildi bu. Aylarca üstünde düşünülmüştü. Savaşçı olan bir çok insandan fikir alınmıştı. Bazı sürüler bile bize destek veriyordu. Korkuyorlardı Lee sürüsü gibi yerle bir edilmekten. O yüzden kimi sürüler gizli gizli kimi sürüler ise açıktan bize desteklerini göstermişlerdi.
Aylarca nasıl bir baskın düzenleyeceğimizi, rehin alma işlerinin nasıl olacağından bahsetmiştik. Her detayı düşünmüştük. Hyunjin Felix'i ikna edebileceğini düşünüyordu. Babası rehin tutulacaktı ömrü bitene kadar. Evet öldürme gibi bir amacım yoktu. Herkes o adamın ortadan kaldırılması gerektiğini düşünürken ben, yaşayıp çok istediği liderlik koltuğunda başkalarının oturduğunu görmesini istiyordum.
En önemlisi elimi onun gibi bir katilin kanına bulamak istemiyordum.
Ve uzun süre sonra planlarımızı gerçekleştirebileceğimiz bir fırsat çıkmıştı karşımıza. Lider Kim'in yeğeni yetişkin olmuştu ve kurt geleneklerine göre bu yenilik getiren yaşını gece dolunay zamanı ateşler yakılıp ayinler yapılarak karşılamalıydı.
Onu daha önce görme şansımız olmamıştı. Hyunjin Felix ile görüştüklerinde her zaman yalnız oluyordu. Zaten sık sık görüşmezlerdi. Hyunjin'in hayal kırıklığı ile uzaklaşan bedeni izlemesi çok üzerdi beni. Düşman olarak gördüğümüz sürüden birine bağlanmak zor olmalıydı. Arada kalmış ruhunu anlayamazdım. Nefes alamıyorum derdi. "Suratına bakarken nefes alamıyorum."
Hyunjin'in omzumu sıkan eli ile düşüncelerimden sıyrılmıştım. "Felix'in yanına gideceğim. Onu uzaklaştırmak istiyorum. Başlamadan önce ilk bana haber ver." Korumayacağını bile bile çabalıyordu Hyunjin.
Adımlarımız bizi geniş alana götürürken içimden bu sefer bitti diyordum. Zulüm adama son vereceğiz. Daha fazla insan canından olmayacak, çocuklar ailesiz kalmayacak. Son zamanlarda sürümüze gelen nice korunmasız çocuk vardı. Bunlar sadece Lider Kim'in yaptığı soykırımın izlerinden biriydi.
Bu gece son vereceğin diktatörlüğüne demiştim kendi kendime.
Genişliğin ortasında yakılan devasa ateşin yanına yaklaşırken tekrar tekrar zihnimde bu gece son diyordum.
Ta ki alevlerin arkasında birini fark edene kadar.
Alevlerin yansıdığı yüzünden hüzün akan genç.
Gözleri etrafında dolaşırken biraz uzağında kendinden yaşça büyük alfaya takılıyordu. Sonra yanındaki kadının sıkı sıkı sarıldığı koluna bakıp tekrar hüzünlü gözlerini alevlere çeviriyordu.
Kurdum bu gece son olamayacak diye fısıldarken sadece gözlerimi dikip bakmaktan başka bir şey yapamıyordum.
Benden haber bekleyenler şaşırmıştı. Lider Kim alana girerken başlamalıydı her şey. Planlar o yöndeydi. Ama kimse kaderin planlarını ön görmemişti. Chan bir sorun olduğunu anlayıp Changbin'in yanına yaklaşıp sormuştu. Changbin sorulan hiçbir soruya cevap veremiyordu. Kurdu içinde deli gibi çırpınırken hareket edemiyordu.