Bize Son

B.S~bölüm 1

nerede olduğumu tam olarak seçememiştim. Evimde değildim, Yada bir hastanede değildim. Sadece havalıca döşenmiş yatak odasında, yataktaydım.pencereden bakmak için doğrulmaya çalıştım. Belimdeki acıyı hissettiğimde dûnde aynı şeyin olduğu aklıma geldi.t-shit ü  -Allahım delirmek üzereyim, t-shirt bile benim değildi- sığırdıktan sonra sarılan belime baktım. Neler oluyor? zar zor doğrulduktan sonra pencere kenarına gittim. Aman tanrįm didim. Bu koca arazi. Hemen yanında bir çiftlik atlar, horozlar, tavuklar ve daha fazlası. Yeşil çimentonun üzerinde çim biçme makinesi ile çimleri biçen adam vardı. kırmızı makinenin parlaklığı buradan gözüküyordu. bir anda kapı açılınca arkamı döndüm ve..

"Demek uyandınız, Dün sizi otobanda görmüştüm."

"Siz kimsiniz?"

"Ben Melih, tanışamamıştık."

"Memnun oldum Melih bey, Bende Hande."Adam gülerek elini uzattığında bende sıktım.

"Isterseniz bkr duşa girin Melisa size kıyafet ayırır, Aşağı inip kahvaltı edin, biraz zaman öldürün ve lütfen benim gelmemi bekleyin. Ee bu arada bir yakınınįz varsa haber verin diye telefonuda kullanabilirsiniz."

"Aslında.. Melih bey bu kadar zahmete gerek yok, Zaten fazlasıyla başınıza iş çıkardım-"

"lütfen sadece dediklerimi yapın." Kafamla onayladım. Melih bey odadan çıkmadan önce omzunun üstünden bana baktı.

"Melisa'yı göndereyim." Kafamla onaylayıp 'hıhı' dedim ve odadan çıkmasını bekledim utangaç bir şekilde odayla bağlantalı banyoya girdim. Odamın yarısı kadar banyo genişlığı.

Üzerimdekileri nazikçe çıkardıktan sonra düş için suyu açtım. Banyonun kapısını kilitledim. Odadan gelen ses ile suyu kapattım ve bağırdım.

"EFENDIM?"

"Melih bey kıyafet gönderdi kapının önüne bırakıyorum, Birazdanda kahvaltıya inersiniz."

"Teşekkür ederim." dedikten sonra suyu yine açtım ve biraz soğuk birazda ılık olarak ayarladım. Saçlarımı açtıktan sonra düş kabinine girdim. tepkisiz bir şekilde lifi aldım ve üzerine biraz yonulmak için olan banyo jelini sıktım. Çikolata gibi kokuyordu. kendimi iyice Yonduktan sonra suyu vücuduma deydirdim ve kendimi duruladım. saçıma sürdüğüm Head&shoulders'ı kafama sıktım. Ne bekliyordum Hande? Erkeğin evinde Elidor'mu? saçımı iyice köpûkledikten sonra duruladım. Vücudumda son kez ellerimi gezdirdim ve suyu kapattım. Kabinden çıktıktan sonra bornozu üzerime geçirdim. banyonun kapısınıda açtıktan sonra kapının önündeki kıyafetleri yatağa koyduktan sonra bedenimi kuruladım. Saçıma havluyu serdikten sonra kıyafetleri elime aldım. Yırtık mavi kot, beyaz askılıklı ve bir tanede deri ceket gibi duran siyah hırka. Bir şalvar olsa tam olurdu ama evin içinde ne yapacaksın şalvarı? kıyafetleri giydikten sonra yarım çoraplarıda giydim. Boy aynasının karşısında saçlarımın yarısından biraz fazlasını sağ tarafa doğru böldüm.Kapıyı açıp ilk kadına.

"Afedersiniz, Kağıt kalem alabilirmiyim?" kafasıyla onayladı. 3 katlı evde orta kattaydık ve iki merdivende çok moderndi. Kadın hemen koridordaki masanın üzerindeki sarı yapışkan not kağıtlarından ve birde siyah tükenmez kalem verdi.

"Teşekkürler."

"Rica ederim."

odaya geçip notumu yazdım.
'Benimle ilgilendiğiniz için teşekküer ederim. Umarım yine karşılaşırız  hande'

Notu yazıp yatağın üzerine koydum ve odanın kapısını açtım. Merdivenlerden aşağı inerken hizmetçilerden bir tanesine bir şey soruyordum.

"Bir çift ayakkabı alabilirmisiniz? 38 numara."

"Hemen Mehmet beyi yollarızda sormamın sakıncası var mı?"

"Evden gitmem gerek."

"Peki ama Melih bey-"

"Ayakkabı istiyorum."

"Tamam"dedi ve merdivenlerden indi. Bodrum kata inmişti. Bu gün ne çok šey yaşamıştım.