kahkahalarımı yerli yerine getirdim.
"Bu gün benim doğum günüm değil." yüzündeki hayal kırıklığı , bu lafları dememle dahada üzüldü. Derin bir nefes sonrası taramalaı tüfek gibiydi.
"Aslında sabah kalkıp-tamam öğlen kalktım- sonrada Melisa'yı evde gördüm, çığlık attım uyanmadığınıza dua ederken ağzımdaki pis tadı dolabınızdaki jelibonları yiyerek geçirdim sonra Melisa bana bu gün doğum günü dediğinde bende ona sen evden git ben ona benimle ilgilendiği için süpriz yaparım dedim gitti sonrada bende dolabı karıştırdım ve malzeme bulamayınca markete geldim ve şimdide malzemee arıyorum, size pasta yapacaktım." Anlamadığımı belli eden bir tipki şimdi ki halim, bir öğrencinin hocanın tahtaya yazdığı soruya bakar gibi tipiydi benimki de.
"Hazır pasta almayı aklın düşünemedi mi hadi al gel." dediğime düşünürcesine sesler çıkardı.
"Arabası olan sensin sen al da gel haydi koçum yaparsın!" dedi omuzuma vururken koşar adımlarıyla yürüdü.Üzerine giydiği hırka, kahverengi ve örülmüş gibiydi. Dizlerine kadar uzuyordu.dar mavi kotu ve siyah botları vardı, üstündeyse benim çok sevdiğim renk olan siyah ile yazılar yazıyordu. Harika ve çok salaştı. bende arkasından bağırdım.
"Hani benim doğum günümdü.?"
"Ee hani?" gülümsedim, ardından yine bana cevap verdi.
"Bana 10 saniye ver kankisi." Gülerek gözlerimi kapattım, 10'a kadar saymaya başladım.
"1...2....3..." artık beni duyamayacağı şekilde uzaklaştığını sanıp atıp tuttum.
"4...3...7...8...9..10..! önüm arkam neyimse ebe!" Gözlerimi açıp ilk sarışına yürüdüm.Elimi ozumuna koyduğumda bana baktı. siktir.
"Efendim?" bir kaç kez yalpaladıktan sonra kadının eline bakmadan o tarafı gösterdim ve.
"Bu ne kadar banada lazım." dediğimde fal tašı gözleri ile yüzüme çanta yedim. Laaannneeett ollsun! elindekine göz gezdirmeye aklım kesince baktım.
"Sana orkid mi lazım kankama alıyorum.!" diye cırladı. koşarak oradan ayrıldığımda kıkırdama seslerine doğru ilerledim.Tam arkasındaydım, eğiliyordu bende sessizce omuzuna elimi koyarak fısıldadım.
"Böö!"
"A!!" diye çığlık attı. Daha sonra baş parmağını dişlerine geçirdi ve kafasını geriye doğru attı.
"Yok eben." diye karşılık verdi kahkahalarım bir türlü bitmiyor. bir süre sonra ciddileşip ona baktım.
"Hadi gidiyoruz." dediğimde, bir ayağını yere vurdu ve yapayca sinirlendi.
"ama daha oynuyorduk."
"uf, haydi hande" dedim bende baygınca.
"Ya ama anne! Bari bir fişne suyu alayım."
"Al ne alıyorsan arabadayım." diyerek ilerlemeye başladım bir anda yanıma geldi kolumu omuzuna attı.Gülüyordu.Bende gülüyordum.
#Hande'den#
kahkaha atarak televizyona bakıyordum. Bir anda telefonum çaldı ve bende açtım.
"Kapıya çık lütfen." Ben daha 'Alo, kimsiniz ' diyemeden o bana emir vermişti, hep böyleydi. kapıya çıkmadan önce üzerime deri bir ceket giydim. dar mavi kotum, beyaz askılığım vardı, ama üzerinde 'Love me again' yazıyordu. Bir koşkol gibi bir şey alıp boynuma doladım ve botlarımı giydim.
kapıyı açıp anahtarı ve telefonumu aldım. kapıyı kilitledim ve teneke'nin yollarında yürüdüm. Çarptığım şeye ukalaca bakıp göğüsümde kollarımı birleştirdim.
"Ne istiyorsun, aptal?"
"neredeydin?" dedi sinirliyken.
"Sana ne oluyor? sanane." dedim yine baygınca.
"kimleydin, neredeydin bana hesap vereceksin."
"Seninle boşandım, sana hesap vermek zorunda değilim."
"Hadi hadi dökül." sinirlerim hopladı. Efe'yi bir daha görmek istemiyordum.
"Ya sanane ya sanane! sen nesin ki kimsin oğlum!" Yüzüme yediğim tokat fazlasıyla acıtmıştı. Yere düştüm. ellerimin soyulduğuna emindim.
"Kocanım lan kocanım!" yanağımı tutarak ona baktım ve gözlerimi kısarak cevap verdim.
"Seninle boşandığımı yine mi ispatlamam gerek?!"
"Yinede sen benimsin! benim karımsın.!" Bana doğru eğilirken demişti bunu. sinirlenmiştim. Yüz hizası biraz hukarıdaydı. Ona sinirli bir bakış sonrası yüzüne tükürdüm.Biraz bekledi ve yüzünü sildi.Iki kolumdan tuttu ve beni kaldırdı. beni sürüklerden sağ sola rast gele vuruyordum.
"Bıraak beni bıraakkk!"
"Yaptıkların yetti artık!"erkekliğine ayağımı geçirdiğimde hemen eve yardırdım. Kapının kilidini açmak için titreyen ellerimdeki anahtarı kapının kilit yerine yerleştirdim.Anahtar düşünce hemen yere eğilip almaya çalıştım. doğrulduğumda iki kolumdan tutmuş ve beni yere savurmuştu. "bırak!" diye cırladım. Cebinden çıkardığı çakıyı bana saplayacakken bir an kucagıma düştü.Teneke'de 15. cinayetti. Imzası:Melih Mayer. hıçkırarak ve ağlayarak sırtındaki bıçağa bakıyordum.gözüm bir Melih'e birde Efe'ye gidiyordu.
"Ne-n- ne yaptın -hıçkırık- sen?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bize Son
Romance"Sadece birbirimize soğuyuz.Sadece aşkı tatmış 2 sersemiz,sadece yanlışız,Sadece yanlış biziz. Bize sonuz." ----- "Belki ilk kez aşık olmamış olabilirim.Ama sadece ilk kez oluyormuş gibi hissettim." ---- "Mutlumuyduk? hayır. Sevmişmiydik? kesinlikle...