1.8 (m)

3.2K 330 579
                                    

bolca yorum yaparsanız çok sevinirim çünkü...

tw : smut...

tw2 : destan uzunluğundadır.

Baji

Okuldan çıkar çıkmaz saçımı düzeltmiş, parfüm sıkmış ve gözlüğümden kurtulmuştum. Felâket derecede gergindim. Chifuyu, kafamı itinayla sikiyordu.

Normalde, onun gibi dengesiz ve sıkıntılı bir tiple hiç işim olmazdı. Bitmeyen bunalımları yüzünden, zaman içerisinde Kazutora ile bile aram açılmıştı.

Depresif ergenlere gıcık kapıyordum. Hepsi de kendini dünyanın merkezinde sanıyordu amına koyayım.

Ama... kahrolası sarışın tüm dengemi mahvetmişti. Ne yapacağını ya da söyleyeceğini kestirmek imkansızdı. Aklı fikri seksteydi.

Benimle yattıktan sonra benden sıkılacaktı muhtemelen. Onun için, kazanılmış bir hedef olacaktım. Zile basarken içimi çektim. Belki de bu sayede onu sistemimden atar ve normal hayatıma dönebilirdim.

Kapıyı açan çocuk, aşina olduğum Chifuyu değildi. Her zamanki alaycı gülüşü, özenle şekillendirdiği sarı saçı ve kendinden emin duruşu cehennemi boylamış gibiydi.

"S-selam," derken kızarmış mavi gözleri ben hariç her detayla ilgileniyordu. Titrek bir soluk aldı. "İğrenç göründüğümü biliyorum. Siktir. Boş yere sürükledim seni. Çok üzgünüm."

Sikeyim, onu bu hâle getiren neydi? Beni kuytularda öpen, kendini dünyanın en muhteşem insanı gören çocuğa ne olmuştu?

Yanağını nazikçe avuçlamamla kıpkırmızı kesilmişti. "Gayet iyi görünüyorsun, Chifuyu." Daha da kızarmıştı. "Bu muhabbeti içeride mi yapsak? Belim sikildi de."

Daha da bozarırken en nihayetinde salondaki eski kanepeye oturmayı başarmıştık. Üstünde, ona fazlasıyla bol gelen siyah bir kazak ve yine siyah dar bir kot vardı. Elleriyle oynayıp duruyor, alt dudağına işkence ediyordu.

"Bu bir hata," dedi sessizliği bölerek. "Aptallık yaptım. Şu anda bok gibi görünüyorum." Kollarını kendine doladı. "Bana baktıkça miden bulanıyordur."

Gözlerinin altı mosmor ve yüzü solgundu ama hâlâ çok güzeldi.

Çenesini kavrayıp bana bakmaya zorladım. "Sorun ne?"

Gözlerini kırpıştırdı. "Öylesine muhteşemsin ki kendimden utanıyorum. Yanına yakışmıyorum bile."

İntenette okuduğum kadarıyla, şu anda ağır bir depresyondaydı. Kendini değersiz, mutsuz ve çirkin hissediyordu. Ona kötü çocuk denmesiyle ilgili bir travması vardı belli ki ama esas tetikleyiciyi bulmam imkansızdı. Chifuyu, kendini hakkında konuşmaya bile katlanamıyordu çoğu zaman. En sevdiği rengi bile söylemeye yanaşmamıştı amına koyayım.

Önceki yiyişmelerimizin verdiği rahatlıkla incecik bedenini tutup kucağıma oturttum onu. Kulaklarına dek yayılmıştı tatlı pembelik. Utangaç Chifuyu hoşuma gitmişti.

Ellerimi beline sardım. "Tanrım, çok güzelsin. Sikik sikik konuşmayı kes de güzelliğinin tadını çıkarayım."

Okyanus mavisi gözleri, ışıldarken boynuma sarıldı. "Demek beni tanrın olarak görüyorsun."

Modunu tekrar düşürmekten korktuğum için "Görmemeli miyim?" diye sordum.

Kıkırdayıp üstündeki kazağı zeminle buluşturdu. "Tadını çıkar, çakma inek."

Kıyafetlerin altından elleşsek de onu ilk defa üstü çıplak görüyordum. Zayıf ama biçimliydi. Pembe göğüs uçlarını parmak uçlarımla dürtecekken kollarındaki morlukları fark ettim. Birkaç badaj ve yara bandı da vardı kollarında.

kızarmış erişte || tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin