4.BÖLÜM

77 8 30
                                    

Kapının çalması ile polisler eve gelmişlerdi, Kuzgun sakin bir şekilde merdivenlerden aşağıya indi, kapıya doğru yöneldi, kapıyı açtığında polisleri gördü. "Bizim ile gelmenizi rica ediyoruz Kuzgun Bey" dediler. Kuzgun kafasıyla tamam anlamında salladı, ceketini telefonun ve cüzdanı aldığı gibi evden ayrıldı. Kapıdan çıkarken, gazeteciler, haberciler bütün medya oradaydı, hepsi Kuzgun'a sorular soruyordu.

"Kuzgun Bey, cinayet sizin kitabınızda anlattığınız gibi işlendi, bu konu hakkında bir bilginiz var mı?"

"Kuzgun Bey, cinayeti işleyen kişiyi tanıyor musunuz?"

"Kuzgun Bey, cinayeti siz mi işlediniz?"

Sorular arkası kesilmeden ve saçmalamak boyutunda devam ediyordu, Polisler ne kadar habercileri uzaklaştırmaya çalışsalar da onlar hep soru sormaya devam ediyordu. Kuzgun Polis arabasına bindirildiği gibi Emniyete doğru yolla koyuldu.

Kuzgun, Cinayet Büroya getirildiği gibi, hızlıca sorgu odasına alındı, korkmuyordu ama endişesi yüzünden okunuyordu. Bir müddet beklemeden sonra, içeriye uzun boylu, sarışın, ela gözlü bir kadın polis girdi, sivil giyimliydi. İçeri girdiği gibi elinde ki dosyaları masanın üstüne bıraktı ve Kuzgun'a uzun, uzun baktı. Kuzgun, sakin bir şekilde, 'acaba beni buraya getirme amacınız nedir' diye sordu. Kadın Polis sorgulayıcı bir yüz ifadesiyle Kuzgun'a bakıyordu.

"Adım, Efsun, Efsun Sara, neden burada olduğunuzu bilmiyor musunuz?"

"Hayır, bilmiyorum sadece, haberlerde ve medyada gördüğüm kadarıyla, öldürülen Gülcan Hara'nın ölüm şekli benim KANLI GECENİN SAHİBİ kitabımda anlattığım şekilde olduğu için beni buraya getirdiniz. Bunun saçma olduğunu biliyorsunuz değil mi?"

"Kuzgun Bey, sizi anlıyorum ama tesadüfi diye bir şey yoktur, bunu sizde biliyor olmalısınız."

"Efsun Hanım, ben 8'e yakın kitap yazdım, bunların hepsi de Gizem ve polisiye alanlarında. Gülcan Hara'nın arkadaşım olduğunu beni tanıyan herkese sorabilirsiniz. Sizin beni böyle bir durum ile suçlamanız için daha çok kanıta ihtiyacınız var, sadece bir haber sayfasının asılsız iddiaları yüzünden değil. Ben neden arkadaşımı öldüreyim onu da benim için açıklar mısınız?"

Efsun, Kuzgun'u köşeye sıkıştırmak istiyordu, bir bildiği var zannediyordu.

"Kuzgun Bey, arkadaşınız olması onu sizin öldürmediğiniz anlamına gelmez bunu biliyorsunuzdur umarım. Bu KANLI GECENİN SAHİBİ kitabını yazarken ilham aldığınız ya da bu kitabı oluştururken gerçek bir olaydan esinlendiniz mi?"

"Efsun Hanım, ben kitaplarımı yazarken olmuş olaylardan veya içgüdülerim ile yazarım, esinlenmek dediğiniz şey eski olaylardır. KANLI GECENİN SAHİBİ kitabım 200 bin sattı, onu okuyan birisi bu cinayeti işlemiştir ama siz gelip beni tutukluyor ve sorguluyorsunuz."

Efsun, Kuzgun'un haklı olduğunu fark etmişti, masanın üstünde duran dosyayı açtı, bir sürü fotoğraf vardı, haber kanallarından gördüklerinden daha fazla ve vahşet olduğunu gördü Kuzgun. Efsun fotoğrafları masanın üstüne yaydı, masayı kaplayacak kadar fotoğraf vardı masada. Kuzgun bütün fotoğraflara dikkatlice bakıyordu çok güzel dedi hamsız Efsun ters bir şekilde Kuzguna baktı. Kuzgun fotoğraflara bakmaya devam etti, gözüne çarpan çok detay vardı ama bunu burada Efsun Baş Komisere söylemesinin hiç ama hiç mantıklı gelmiyordu.

6 Kurban 1 KatilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin