5. BÖLÜM

49 7 15
                                    

"Asıl önce sen sakin ol, kız evde Nesli'nin yanında, demek senin uykunun nedeni bu, o zaman neden dün gece maç vardı onu izleyeceğim diye uyuyamadım dedin bana. Neslin olmasa senin ne kadar kılıbık olduğunu bilemeyecektik." Semih, sinirli bir şekilde Mert'in yanına geldi omzuna hızlıca ve sert bir yumruk attı.

"Ne için dalga geçiyorsan geç, bana kılıbık de hanım köylü de ama sakın kızımı dâhil et Mert, bu sana tek uyarım." Mert hata yaptığını o an daha iyi anladı, kafasını salladı, arabaya bindiklerin de, Semih sakinleşmiş ve gözünü kapatmış uyumaya çalışıyordu. Yol boyunca hiç konuşmadılar, birden Semih gözünü açıp Mert'e baktı. "Baş Komiser Efsun, Kuzgun Asaf'a neden öyle davrandı ki adamın konu ile nasıl bir alakası olduğunu düşünüyor ki" Mert, ters bir şekilde, Semih'e baktı.

"Sen ve ben adamın kitapların bayıldığımız için öyle düşünüyoruz ama Efsun Komiser bizim gibi değil o sadece olaya bakıyor, işleyebilecek ya da işlediğinden şüphe edilecek insanlara ve davranışlarına bakıyor. Gazeteci kız, Akşın Hür, Kuzgun Asaf'ın kitabının haberi yapmasaydı kimsenin aklına Kuzgun Asaf'ın kitabına bakmak aklına gelmezdi bu sen ve ben dâhil. Mert Semih'in haklı olduğunu fark etmişti, evet anlamında kafasını salladı. Hızlı bir şekilde, İstiklal caddesine yaklaşmak üzereydiler.

İstiklal caddesine geldiklerinde hızlıca 365İstanbul kafe Barın önüne gittiler, kapının önündeki sürü halinde gezen kafası hep dönen geçlerden kurtuldukları gibi içeri girebilmişlerdi. Bardan içeri girdiklerinde, kapının önünde duran iri yapılı 185 boyunda, hafif kaslı adamı gördüler. Mert hızlıca cebinde ki polis kimliğini çıkardığı gibi içeri girdiler, aşağıya indiklerinde, barın önünde duran sarışın, mavi gözlü bedeninin görünen tarafının komplesinde dövme olan burnunda ve dudağında piercing olan barmene sordular. "İyi çalışmalar buranın sahibi kim" Kız önce bir duraksadı, söylemek istemediği her halinden belliydi. "Neden soruyorsunuz ve siz kimsiniz?" bu sefer Mert'ten önce Semih hızlı davranıp polis kimliğini çıkardı. Kız kimliği gördüğü gibi hemen konuşmaya başladı. "Komiserim, benim bir suçum yok, adamlar bana sarkıntılık edince bende patrona söyledim oda dövdürmüş vallahi benim suçum yok ben bir şey yapmadım." Semih ve Mert bir birlerine baktılar.

"Dur, Dur, Dur önce bir sakin ol, ismin ne senin"

"Merve, Komiserim"

"Şimdi Merve, öncelikle sakin ol, buraya senin ile ilgili ya da o dövdürttüğün adamlar için gelmedik. Buraya patronun ile görüşmeye geldik ama önce sana sormamız gerek sorular var." Merve, önce bir duraksadı, yüzünde şaşkınlığının yanında, korkuda hâkimdi, tamam anlamında kafasını salladı. Mert, kızı barın arkasından alıp, barın önündeki tabureye oturtturdu.

"Merve dün öldürülen Gülcan Hara'yı tanıyorsun değil mi?"

"Evet, Komiserim" "Merve, Gülcan Hara buraya ne kadar sıklıkla geliyordu." " Komiserim Gülcan Hara buraya hemen, hemen her gün geliyordu, şu köşede ki locada tek başına oturur saatlerce elinde içkisiyle öyle orada kalırdı. Orada öyle dalıyordu uzaklara, orada olduğunu da biz yanına içkisini tazelemeye gittiğimiz zaman fark ediyordu, 2 içkiden sonra ayrılıyordu." "Dün gece buraya geldi mi ya da en son ne zaman buraya uğradı, buraya geldiği zaman yanında birisi oluyor muydu?" "Komiserim, Gülcan Hara sadece dün gece buraya gelmedi, burada olduğu zamanlar zaten tek başına locada oturuyordu, kimsenin yanına gelmesini imza istemesini istemiyordu." Semih, şaşkın bir şekilde Mert'e baktı, birbirlerine baktıklarında Gülcan Hara neden tek başına oturduğunu merak ediyorlardı.

6 Kurban 1 KatilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin