Prisoner ~ Taekook✔

14 (sürpriz bölüm)

Sıkıldığım için ve sizlerinde istegi üzerine bisiler yazdım

Yılbaşı gecesi

Jungkook

Bahçede, yağan karın altında ilk sevgi dolu öpüşmemizi yaşamamız ardından biraz caddede yürüyüp eve gelmiştik.

"Kookie sıcak çikolata ister misin?"

"Istemem mi~"

Taehyung suyu kaynaması icin ketıla koyarken bende tezgaha oturup onu izledim. Iki kupa ve iki paket sıcak çikolata çıkardı. Sonra da bana bakıp gülümsedi. Üzerinde hala birazcık utangaçlık vardı doğrusu. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.

O da utancımı anlamış olacak ki bana yaklaşıp kardan ıslanan nemli saçlarımı kulağımın arkasına koydu ve soğuk yanağımı okşadı sıcacık elleriyle.

"Utanınca ne tatlı oluyorsun sen öyle."

Ama daha da utandırıyor bu adam beni!

"Yaa. Hyung."

"Hyung mı? O kim?"

Ops. Doğru. Artık ona hyung demem komik olur değil mi?

"Ağız alışkanlığı işte. Özür dilerim."

Burnuma öpücük kondurup gülümsedi. Sonra da kaynayan ketıla döndü. Bende aşık aşık baktım ona. Bakışlarıma engel olamadım. Çok etkiliyordu beni.

"Sıcak çikolatalar hazır~ hadi gel balkonda içe-"

Taehyung ona baktığımı fark edince sustu ve güldü. Sonra hoşuma gitmiş olacak ki bana yaklaşıp yüzümü inceledi.

"Niye öyle bakıyorsun bana?"

"Çünkü... Çok yakışıklı göründüm gözüme."

Cevabim onu memnun etmişti belli ki. Sırıttı.

"Sen de çok güzel göründün gözüme."

"Niye bana güzel deyip duruyorsun? Yakışıklyım ben bir kere."

"Tabii ki de yakışıklısın. Başkaları için ama. Benim için güzelsin. Hem de çok güzelsin."

Ama sen öyle bakarsan ben ne yaparım...

Taehyungın gözleri dudaklarıma kayınca ben de onun dudaklarına baktım. Sonra ne yaptığını fark etmiş olacak ki hemen biraz geri çekildi. Yanlış karşılamamdan endişelendi belli ki. Ama oysa... Yanlış değildi. Hoşuma gitmişti. Dışarıda ki gibi bir kez daha öpmek istiyordum onu.

Evet evet bunu ben diyorum evet!

Kazağının kolunu tutunca bana baktı. Utangaçlığımdan ona yine bakamazken, onu kendime doğru çekiştirdim. Bana yaklaşınca ona baktım. Sorarcasına bakıyordu.

"Bir daha öpsene beni."

Benden böyle bir cümle beklemiyordu sanırım. Çünkü çok şaşırmışa benziyor.

"Gerçekten dedin mi bunu?"

Ben daha çok kızarırken başımı salladım. Sonra onun elini yanağında hissedince ona baktım. Gülümsüyordu yine.

"O zaman.... müsadenle."

Bir elini belime, diğer elini de çeneme koyup beni öpmeye başladı. Kollarımı boynuna sarıp, karşılık verdim. Ensesinde ki saçlarını okşadım. Masum ve yavaşça olan öpüşmemiz gittikçe hızlanmış ve sert hale gelmişti. Onun eli de artık saçlarımdaydı.

Pekala şikayetçi değilim. Eee.... Hoşuma gitti diyebilirim. Hehe

"Tae..."

Taehyung da, ben de o an nefes nefese dudaklarımızı ayırdık. Alnını alnıma yaslayıp soluklandık. Gözlerimi açıp ona baktığımda yanaklarının kızarmış olduğunu görmüştüm. Tebessüm ettim. Daha sonra ona sarıldım. O da kollarını belime sarmıştı. Burnunu saçlarıma dayayıp kokladı.