6

2.5K 185 93
                                    

Zamanı ilerletiyoom

1 yıl sonra

Jungkook

Artık 21 yaşında idim. Yasal olarak yetişkindim ama ben hiç öyle hissetmiyordum. Hala çocuktum ben. Ne zaman büyürdüm bilmem.

Taehyung hyung ile çok iyi anlaşıyorduk. Yeri gelince o bana, yeri gelince de ben ona bakıyordum. Her zaman ki gibi.

Mesela şuan ben ona bakıyordum. Hyung'ım hastaydı ve bende ona çorba yapıyordum. İnternetten baka baka yapıyordum. Nasıl olacağını bilmiyordum. Umarım güzel olurdu.

Çorbayı uzun uğraşlar ve aksiliklerle bitirebildiğimde kaseyi tepsiye koyup yanına kaşık, peçete ve bir bardakta su koyup yukarı çıktım. Tae hyung'ın odasına girip, yanına ilerledim. Tae hyung gözlerini açıp bana baktı. Ellerimde ki kaseyi görünce kocaman gülümsemişti.

"Bana çorba mı yaptın?"

Burnu tıkalı olduğu için ve nezlenin ve etkiyle sesi biraz boğuktu.

"Evet hyung. Ama nasıl oldu bilmiyorum. Umarım güzel olmuştur."

"Sorun değil. Düşünmen bile güzel. Çok teşekkür ederim."

"Önemli değil."

Yatakta doğrulup, sırtını yatak başlığına yaslamıştı. Ellerini uzatıp kaseyi istemişti. Ama ben yedirmek istiyordum. Taehyung hyung bana şaşkınca baktı.

"Ben yedireceğim."

"Gerek yok kendim yiyebilirim."

"Şey..peki?"

Gülümseyerek yatağın boş kısmına oturdum. Çorbayı üfleyerek biraz soğuttum ve ona yedirdim. Yüzünü dikkatlice inceleyerek tepkisini izledim.

"Ellerine sağlık Kookie."

"Güzel mi?"

"Hmhm."

"Oh! Çok iyi o zaman! Afiyet olsun."

Taehyung

Tadı çok kötüydü!!!!

Ama nasıl kötü olmuş diyebilirdim ki? O kadar uğraşmış hatta. Annem ve büyük annem dışında kimse bana hastayken bir çorba yapıp yedirmemişti.

Zorda olsa o kaseyi bitirmiş ve sahte bir şekilde gülümsemiştim. Yüzümü ekşitmemek için zor tutuyordum kendimi. Ama o yüzünden bir şeyler olduğunu anladı tabii. Her zaman anlamıştır bir şey olduğunu.

"Hyung? İyi misin? Yüzün bir tuhaf oldu."

"İ-iyiyim. Şey... sadece birazcık üşüdüm de."

"Ateşin var. O yüzden üstünü örtemem üzgünüm. Ama ince bir battaniye verebilirim."

"Çok iyi olur aslında."

"Tamam sen bekle ben geliyorum. "

"Peki."

Kocaman gülümseyip odadan hızlı adımlarla çıktı. Ve bana ise vicdan azabı kalmıştı...

Bu çocuğa yalan söylemekten nefret ediyordum ama eğer beğenmediğimi söylersem gidip tekrar yapma çabasına girecekti. Ve belki de bu sefer başını belaya sokacaktı. O yüzden belki de böylesi daha iyidi. Ve aslında tam da yalan söylediğim söylenemez. Çünkü gerçekten de biraz üşüyordum.

Jungkook elinde mavi battaniyeyle gelmişti biraz sonra.

"Battaniye bulamadım bende odamda ki battaniyeyi getirdim. Sorun olur mu?"

Prisoner ~ Taekook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin