~Hüznün tablosu~

3.3K 180 17
                                    

Selammmmm

Hakkımı almam gerekir bu yüzden vote ve yorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hakkımı almam gerekir bu yüzden vote ve yorum.

Bölüm sözü:

Dalga, neden gözlerinde ki okyanuslar hep dalgalı, fırtınalı. Yönümü kaybettirip alabora olmamı sağlayacak kadar zorlayıcı

Keyif okumalar..

"Yanılıyorsun sevdiğim,benim kalbim sana bağlı,ruhum sana mühürlü,bedenim sana köle ama aklım hala ben de,sana olan aşkıma da sevdama da boyun eğdim ama sana eğmedim,sana niye yaptın diyemem buna hakkım yok ama bil ki gün gelir sen de sevdiğin kadar ezilirsin,yolun açık olsun,o güzel gülüşlerin hiç bir zaman diliminde son bulmasın. Yeni Bir zamanlar Sevdiğin adam"

Bakışlarım parağrafın son cümlelerinde gezindikten sonra kitap sayfasından kalktı. Gözlerim de ki boncuk boncuk akan yaşları elimin tersiyle silip titrek bir nefes aldım. Hormonlar gün geçtikçe dengemi şaşırtıyordu bana. Okuduğum kitap beni çok etkilemişti.

Nişanlı bir çift vardı. Genç kız kaza geçirmiş ve  ameliyata alınmıştı. Sırf sevdiği kadın için kendi böbreğini vermişti adam.

Sevdiği mutlu olsun diye ona sürprizler yapmıştı.

Sevdiği kadın mutlu olsun diye ona hediyeler almıştı.

Sırf o mutlu olsun diye ailesine sırt dönmüştü.

Sırf o mutlu olsun diye kendi geleceğinden, mesleğinden vaz geçmişti ve karşılığında ise genç kadın onu önce aldatmış ardından terk etmişti.

Genç adam her gün mektuplar yazmıştı, yüreği alev alev yanarken kelimeleri satırlara işlenmişti.

Kitabın sonunda genç adam artık 32 yaşına gelmişti ve sevdiği kadından vaz geçmişti. Ona son mektubunu yazmış ve bu sefer göndermişti. Genç kadın ise o zamanlar da sevgilisi ile tartışmıştı bu yüzden üzgündü fakat mektubu okuduktan sonra pişman olup arabası ile genç adam için yola çıkmıştı ama kaza yapıp ölmüştü.

İkisi de mezara girmişti. Birinin bedeni diğerinin ruhu mezarda kalmıştı.

Böyle güzel, kırmadan, dökmeden naifçe ve gerçek bir sevgiyle,nazikçe seve bilen
seven erkek kalmış mıydı.!? Hiç sanmıyorum.

Telefonum titrediğinde kitabı yatağıma bırakıp telefona uzandım.

Kimden: SELİN

Yarım saat'e kapının önündeyiz, bekliyorum

Mesajı okur okumaz aynanın karşısına geçip son kez kendime baktım. Siyah tayt, üzerinde bordo kırmızı bir tişört,siyah bir kaç deri bileklik ve at kuyruğu saçlarım ile ben hazırdım.

Reisin OkyanusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin