William aniden geriye çekildi. Uzun bir süre kendine gelememişti. Çok güzelsin.. Bu ne demekti?? Yüzünü anı bir sıcaklık kapladı. Derin bir nefes alırken. Gülümsedi. Ne ara bu kadar hassas biri olmuştu. Kendisinden acayip derece de nefret etmeye başlamıştı.
Sherlock da farksız değildi. Onunda yüzünü anı bir sıcaklık kaplamıştı ama o William'ın yüzünde ki ifadeden dolayı bundan hızlı kurtulmuştu. William'ın yüzüne tapası geliyordu. William kendisinden ne kadar nefret etse de onun tapası ve her seferinde daha da cok aşık olası geliyordu. Dayanamıyordu...
Beraber akşam yemeği hazırladılar. Konuşarak yemek yediler. Uzun süre sonra ilk defa bir yemek ikisi içinde keyifli geçmişti. İkisi de birbirini çok fazla özlemişti. İkisinin de içinde ki özlem aşırı çoğalmış ve ikisi de kendilerine gelememişti. Hala birbirlerinin varlıklarına inanamıyorlardı. Ama ikisi de cok mutluydu ve bu mutluluk dışında önemli olan hiçbir şey yoktu. Tek önemli olan bu mutluluktu. Vebu mutluluğun ne kadar süreceğiydi.
Yemekten sonra beraber sofrayı topladılar. En son Sherlock İngiltere'den getirdiği şarap'ı açtı ve iki kadehe doldurup içmeye başladılar.
"Liam Norman kim?" diye sordu Sherlock aniden. Günün sonunda piçin aklına gelmesi sinirini bozmustu.
"Komşum. Arkadaş. Kötü zamanlarımda yanımdaydı-" Sherlock William'ın ağzına girecekmiş gibi ona yaklaştı. "Kötü zamanlar?" diye sordu ciddiyetle. William nasıl cevap vereceğinden su an emin değildi. Nasıl cevap verebilirdi ki? Tanrım öldürdüğüm insanlarla ilgili kabuslar görüyorum. Ailemin öldüğünü ve senin benden nefret ettiğini mi görüyorum diyecekti. Hayır. Diyemezdi. Cevap veremediği süre zarfında Sherlock ona daha çok yaklaştı. Onu öpecekmiş gibi..
"Bay H-holmes-" Sherlock işaret ve orta parmağını William'ın dudaklarının üstüne kapattı. "Sherly'e ne oldu Liam?" diye sordu cevap beklemezcesine. Cevabı yoktu. Sherlock devamında baş parmağı ile William'ın dudakları ile oyalanmaya başladı. Yavaşça Alt dudağını okşadı ve şehvetli gözlerini naif dudaklara dikti. "Sen bana Bay Holmes dediğinde seni öpüp 'Bana Sherly de Liam' demek istiyorum Liam." dedi devamında Sherlock. Su an kafası yerindeydi. Kesinlikle içkili değildi. William da aynı şekilde. Tek kadeh şarap ile sarhoş olamazlardı. "Bunu yapmalı mıyım?" dedi ve sonrasında ise kelimelere yer bırakmadan William'ın dudaklarını öpmeye başladı.
Uyarı: +16!!!
Sherlock'un şehvetli dudakları William'ın narin dudaklarını nazikçe kapatırken, William'dan kendisi kadar güzel ve nazik bir inleme çıktı. Sherlock geriye çekildi ve alnını William'ın alınına yasladı. Eli William'ın çenesini tutarken "Çok güzelsin. Lanet olsun çok fazla güzelsin. İnsanı istemediği günahlara itecek kadar güzelsin. Beni günahkar yapacak kadar güzelsin Liam. Lütfen sadece benim ol Liam. Lütfen..." dedi gözleri William'ın gözlerine yalvarırcasına bakıyordu. William ellerini Sherlock'un iki yanağına uzattı. Yanaklarını nazikçe tuttu ve dudaklarını Sherlock'un dudaklarıyla kapattı. Sherlock'a o zaman bir cevap verdi. Cevabi 'Seninim'.
Sherlock onu koltuğun üzerine yığdı ve kısa bir süre sonra dudaklarını çekerek dudaklarını yanağına oradan da boynuna doğru götürdü. Yavaşça daha derine ve aşağıya. William derin nefeslerine son veremezken Sherlock William'ın belinden tuttu ve kulağına "Seni yakaladım" diye fısıldadı. William tüyleri diken diken oldu Sherlock'un konuşma sesiyle. Ağzından istemsizce "S-Sherly-.." diye bir inleme sesi çıktı. Sherlock gülümseyerek William'ın gömleğini açtı ve dudaklarını göğüs uçlarına değdirdi. Diliyle onunla uğraşırken William inlememek için elini dudaklarının üstüne koydu. Sherlock elini uzatarak William'ın bileğinden tuttu ve elini kafasının üstüne koydu. "Senini duymak istiyorum Liam." dedi ve göguslerinden midesine doğru inerek yaptığı ise devam etti.
William'ın vücudunda izler bırakarak William için en hassas olan yerleri öğrendi. William'ın vücudunu hassaslığını öğrendi. William yüzünün kızardığinda ne kadar güzel olduğunu gördü ve sonunda onu kesfetmisliğin tadına vardı Sherlock. Sherlock sonunda William'ın kendisine ait olduğunu bilmekten mutluluk duymuştu. William için aylardır bekliyordu ve bu onu çok zorluyordu. William'ı istiyordu. William'ın ale/tini kendisiykiyle beraber çekerken William'ın kendisinden kaçırdığı bakışlarıyla daha da cok ona tamamen sahip olmak istemişti. İkisi de çekerken ki zirveye ulaştıktan sonra Sherlock elini William'ın arkasına doğru götürdü ve ona uzun süreler boyunca elledi. Onun ellerken ki aldığı zevkle daha çok ona sahip olmak istese de sadece William'ın bir kez daha zirveyi görmesini istedi. William en son zirveyi tekrar görürken Sherlock'un adını Sherlock'un bu dünya üzerinde duyabileceği en güzel şekilde söyledi ve Sherlock William'ın sakinleşmesini beklerken ona biraz daha elledi.
Ve sonrası gece onların oldu. Bütün bir gece de ay'da ikisi için şarkı söylüyordu. Onlar için parlıyor, onlar için duruyorlardı...
_
Sabahın ilk gun ışıkları ile William yorgunlukla gözlerini açtı. Gözlerini açtığı zaman ona baskı yapan kollarla karşısında uyuyan Sherlock'un yüzünü gördü. Ve sonrasında aklına bütün gece olanlar geldi. Yüzünde nazik bir gülümsemeyle elini Sherlock'un yanağına koydu ve okşadı yavaşça. Sherlock da gözlerini yavaşça açtı. Ve yanağında ki sıcaklıkla yanağını William'ın eline yasladı.
"Günaydın Bay Holmes. Ben-" ve cümlesini bitiremeden Sherlock bir anda üstüne cıktı. Öfkeli gözler ile ona baktı.
"Liam. Cidden Bay Holmes'dan kurtulamayacak mıyız? Cidden Holmes dan nefret etmeye başladım." dedi ve sonrasında William'in kikirdamalari arasında yaklaşarak "Cezalısın Liam" dedi. Eliyle William'ın ale/tini tuttuğunda William da nefesi kesilerek "S-sherlock" dedi.
"İşte böyle daha iyi." dedi Sherlock ve sabah da geceyle beraber onların oldu.
DEVAM EDECEK
UwU SHERLIAM SMUT >>>>>>
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angels Like You | SherLiam +18
Romance"seni yakaladım" "bana baktığın zaman benim neler hissettiğimi biliyor musun? gerçekten doğrunun ne olduğunu hissettim. bir meleğin nasıl görünebileceğini gördüm. cennetin nasıl bir yer olduğunu fark ettim. cehennem beni yanına almadan önce, uçu...