Angels Like You | SherLiam +18

7

AB BEN ŞUAN +18 YAZDIĞIM İÇİN ÇOK UTANDIMMMMM!! BU BÖLÜM BİRAZ ARTIK OLAYLARA GİRELİM.

Bu hikayeyi ilk yazdığımda 15 bölümde bitiririm diyordum ama şu an bir hayal olduğunu fark ettim. 30 bölümü bulacak gibi ve size artık OC'mi tanıtayım!!!!

Neyse iyi okumalarrrr!!!
_

"Mycroft Holmes.." dedi zarif bir ses başka bir odanın kapı açılma sesiyle anlamıştı kimin geldiğini. "Nasılsın?" dedi geldiğini umursamadan küvetin yanında ki şarap dolu bardağı aldı. Dudaklarını ve boğazını şarabın yoğun tadıyla taçlandırırken Mycroft'un kapının dışından gelen sesiyle suyun içine iyice girdi.

"Leydi Hale lütfen ifade verin polislere." dedi hiçbir zaman değişmeyen ifadesiyle. Tabii sakin ifadesi birden deliler gibi kahkaha atan kadınla bozuldu. "Ah Mycroft ben asla kimseyi görmedim." Mycroft bu cümlenin ne anlamda olduğunu çok açık anlamıştı. Kimseye söylemeye niyeti yoktu. Kadın yavaşça nefes aldı ve tekrar konuştu. "Bu olayı polisler çözebilecek mi sanıyorsun? Hepsi sadece birer aptal. Tek bildikleri şey birilerinin peşinden koşmak." Kadehinden tekrar uzun bir yudum aldı. "Bu iş için gerçekten güvenebileceğin tek bir insan var bunu sende çok açık bir şekilde biliyorsun." dedi ve küvetin içindem çıktı. Bornozunu üzerine kapattı. Elleriyle saçlarına baktığı aynada yavaşça şekil verirken tekrar konuştu. "Bende bu işten memnun değilim. Ölen çocuklar-" bir süre acıyla sustu. "Hepsi çocuktu. Hiçbiri böyle bir sonu hak etmiyor. Onu getir. Getir ki hepsinin intikamını alalım." Mycroft bunu biliyordu yapmalıydı.

"İyi günler Leydi Hale." diyerek evin çıkışına ilerlemeye başladı.
_

3 Gün Sonra
'Tak, tak'
Sherlock kapıdan gelen sesle gözlerini yavaşça aralarken sabahın bu saatinde kim olabileceğini düşündü. Hangi piç sabahın bu saati geliyordu Tanrı aşkına. Gözleri yanında ki sarışına kaydığında yüzünü güzel bir gülümseme kapladı. William kızarmış ve şişmiş hafif araları dudaklarıyla, yorgun düşmüş gözleriyle, vücudunda ki kendisinin bıraktığı kızarıklıklarla kusursuz görünüyordu.

'Her zaman ki gibi.' diye düşündü ve ayağa kalkarak üzerine ince bir çamaşır geçirdi. Kapıya doğru ilerlerken kapı bir kez daha çaldı. İçinde tanıdık bir his geçti ama bir an duraksamadan sonra çok umursamadan kapıyı açtı.

"Senin ne işin var burada?" dedi karşısında ki yüzü görür görmez. "Ağabeyini böyle karşılamak gerçekten kötü ahlaklı bir kardeşsin." diye karşılık verdi Mycroft da karşısında. Sonrasında gözü kardeşinin omuzlarında ki ince ince duran çiziklere kaydı. "Aşkınızın ilk zamanlarını yaşıyorsunuz ha." diye konuştu tekrar ve izin istemeden eve girdi. Sherlock "Ne istiyorsun çabuk söyle ve defol buradan." diyince Mycroft küçük kardeşine bir göz attı. "William da uyandığında konuşuruz."

"Ne saçmalıyorsun ne diyeceksen bana söyle ben ona iletirim."

"Burnunu işin olmayan şeylere sokma Sherly."

"Bana bir kere daha Sherly dersen seni-"

"Sherlock." diyen sesle birden duran Sherlock sesin sahibine döndü ve yanlarında ki ağabeyini unutup hemen sevdiği adamın yanına gitti.

"Niye uyandın biraz daha uyusaydın.
"Sesiniz geliyordu." "O piç eve gidiyordu."
"Sherly sakin ol." dedi William elini Sherlock'un yanağına koyarak. Sonrasında ise Mycroft'a dönerek konuştu.

"Hoş geldiniz Bay Holmes. Nasılsınız?" diye sordu samimi gibi gözükebilirdi ama aslında mesafeliydi. "İyiyim William sen?" dedi. "Hey, sana ona kim ismiyle seslenme hakkını ver-" birden eliyle ağzını kapatan William'la durdu. Bunun bir uyarı olduğunun farkındaydı. "Bay Holmes içeride konuşalım isterseniz." dedi ve salona buyur etti.

Sherlock William'ı kendi yakınına çekerek oturdu. William gözlerini bir anlığına devirir gibi oldu ama aslında içinde bir sıcaklık vardı.

"William istiyorsan hemen anlatayım."
"Tabii." dedi anlatmasını isteyerek.

"İngiltere sayenizde gerçekten mükemmel bir ülkeye dönüştü." ilk önce takdir etmek istemişti. "Son zamanlarda bir suçlu ya da birkaç suçlu (hala ne kadar olabileceklerini tahmin edemiyoruz) İngiltere de ki çocukları öldürmeye başladı." diyerek William'a bütün gazete haberlerini verdi.

10 Nisan /
'10 yaşında ki Lauren Rogers bir köprüden halatla asılmış şekilde ölü bulundu!'

12 Nisan /
'11 yaşında ki Francesca M. G**** ormanında bir çınar ağacına asılmış bir şekilde ölü bulundu!'

14 Nisan /
'9 yaşında ki K.D. F**** köyünde bir kuyunun demirine asılmış bir şekilde ölü bulundu!'

16 Nisan /
'6 yaşında ki Carmen Brown H****** gemi turunda geminin direğine asılmış bir şekilde ölü bulundu!'

18 Nisan /
'8 yaşında ki L. Greenday J****** limanında liman direğine asılmış bir şekilde ölü bulundu.'

20 Nisan /
'13 yaşında ki Georgia K. evinde tavana asılmış bir şekilde ölü bulundu.'
William'ın içi yandı ama ne yapabilirdi ki artık İngiltere onu ilgilendirmezdi. "Bu iş polisin işi değil mi?"

"Haklısın. Konu da şu ki haberlere asla çıkartılmadı ama suçlu ya da suçlular her cesetin bulunduğu yere Moriarty ailesinin sembolünü çiziyorlar. Büyük ihtimal Suç Lordu'nu istiyorlar."

William ve Sherlock aynı anda şoka uğrarken Sherlock'un ağzından 'ne' kelimesi döküldü istemsizce. William bir süre sonra eski soğuk kanlılığına geri döndü. "Ve sende benden gelip bu suçu çözmemi istiyorsun?" dedi William soğukluğunu koruyarak. William Mycroft'a borçluydu. Albert ve Louis'e bakıyordu. Bu yüzden ne derse desin kabul edecek bir durumdaydı.

"Evet." dedi Sherlock karşı çıkmak istese de William'ın ne cevap vereceğini ve cevabından geri dönmeyeceğini biliyordu. Artık işin sonunda ölüm olmasından korkuyordu sadece. Ya bu işin sonunda kaybederse William'ı ve bir daha asla görmezse. Bu korkutuyordu. Çok fena korkutuyordu. Ama yine de kabul etmek zorundaydı. Ne olursa olsun onu bırakmayacağını söylemişti. Bırakmayacaktı. Sonunda ölüm bile olsa bırakmayacaktı William'ı.
_

KISA OLDU AMA ŞÖYLE BİR DURUM VAR BU BÖLÜM ASLINDA YAVAŞ YAVAŞ SEZON BİTİŞLERİNDE. 2 SEZON (BELKİ 3) HALİNDE OLACAĞI İÇİN KAPAK DEĞİŞİMİ FALAN OLACAK NEYSE YARIN YENİ BÖLÜMÜ YAZMAYA BAŞLİCAM 3 GÜNE İNŞALLAH  YENİ BÖLÜM ATARIM. BUNDAN SONRA Kİ BÖLÜMLER HEM HEYECAN HEM PAİN İÇERECEK..

VE HESABIMIB PROFİL ARKA PLAN RESMİNE BAKMANIZI ÖNERİRİM.