Alooo??
Garip bir güvenle onu takip ediyordum. Neye güvendiğime tam olarak emin değilim ama sanki beni parçalayıp, kayalıklara atarak, üstüme beton döksede umrumda olmaz gibiydi...
Ne olursa olsun sikim sağ olsun moodundaydım kısacası.
Tahta merdivenden inmeye başladığımızda kaşlarımı kaldırdım, bırak kayalıkları beni direkt cehenneme atacaktı galiba. Düşündüğüm şeyle kıkırdadığımda, bir şeyler mırıldandı ama duyamadım.
Gülmemek için kendimi zor tutarak "Ne dedin şekerim?" Dediğimde bana attığı bakışla fazla üstüne gitmemeye kararverdim.
Sonunda durduğunda derin bir nefes alabilmiştim, ben burdan yukarıya falan çıkmazdım.
Siyah kapının üstünde lamba vardı ve sadece kapıyı aydınlatıyordu. Geniş alanda sadece kapıyı görebiliyordum. Ben düşünürken o siyah kapıyı açmış geriye doğru çekilmişti. Bu yaptığıyla sırıttım.
İçeriye girdiğim an dışarıya çıkmaya yeltenmiştim ki, gömleğimin yakasından tuttuğu gibi beni yeniden içeriye çekmişti.
Kulağıma eğildi; fısıldayarak, "Nereye kaçıyorsun küçük fare?" dediğinde gülümsedim.
"Benim burada kalacağımı düşünmüyorsundur umarım patronum." dediğimde dudağının kenarı alayla kıvrıldı.
"Tam olarak öyle düşünüyorum." deyip siyah kapıyı gürültülü bir şekilde kapatmıştı. Yüzümü buruşturup etrafa baktım. Her yer simsayahtı ışık olmadığı için hiçbir şey göremiyordum. Burun direğimi sızlatan küf kokusuyla kendimi kapıya dayadım.
Ulan ben bu hallere düşecek adam mıydım? O kadını sikeceğime kendi çükümü kendime soksaydım keşke daha iyi olurdu.
Gözümden yaşlar gelirken mırıldandım, "Ben burda ölürüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATA -GAY
General Fiction+18, BDSM, argo, fantazi, aldatma ve olumsuz içerik vardır. "Bu son acıyla inlemen değil Can... Hata yaptın."