Yanılgı Z

Bölüm 16-Tek Başına

Gözümü açtığımda yerdeydim. Ailem gitmişti. Yola bakınca kül olmuş araçtan başka bir şey görmedim. Yan sokaktan hırıltılar gelmeye başladı. Etrafıma bakıp kendimi koruyabileceğim bir şey aradım. Hemen şurdaki arabanın yanında bir levye vardı. Elime alıp sokağa baktım. 5-6 zombi amaçsızca dolaşıyordu. Buradan çıkmalıydım. Arabalara bakmaya başladım. Biri de arabasına alarm takmasa nolur ki? Hepsinde alarm var. Sonunda alarmsız bir Şahin buldum. Camı kırınca çok ses çıkmıştı. Zombilerin bunu duymamasını umarak içeri girdim. Eski bir araba olduğu için kabloları bulmam zor olmadı. Birden bir zombi beni boğazımdan tutmaya başladı. Hemen yan koltuktaki levyeyi alıp zombinin kafasına geçirdim. Onun geriye uçmasıyla kabloları birbirine değdirmeye başladım. Bir kıvılcımla birlikte motorun çalışma sesini duyunca gaza bastım. Zombilerin olduğu sokaktan uzaklaşırken Çevre Yolu'nu ve oraya inen uçağı gördüm. Motordan çıkan dumanlara bakılırsa zor durumdaydılar. Onlara yardım edersem güvenlerini kazanıp yol arkadaşım olurlardı. Hemen gaza sonuna kadar basıp Çevre Yoluna çıkan yola girdim. Uçağın etrafında zombiler toplanmıştı. Beni görünce üzerime doğru gelmeye başladılar. Ben de üzerlerine sürüp hepsini dağıttım. Uçağın yanına vardığımda kapı açıldı. İçeridekiler silahlıydı. İri yarı biri "Sağol genç. Hayatımızı kurtardın. Bize katılsana. Çok yetenekli birine benziyorsun." Bana elini uzattı. Elini sıktım. Bu arada 13-14 yaşlarında bir çocuk bana susturuculu bir tabanca uzatıp"Kullanmayı biliyor musun?" diye sordu. Silahı alıp buraya gelmekte olan zombiyi yere yıkınca "Biliyorsun" dedi. "Araç bulmalıyız. Bu araba bu kadar kişiyi taşımaz. İki tane cip bulursak çok iyi olur"dedim. Kısa bir arayıştan ve birkaç zombinin beynini dağıttıktan sonra anahtarı kontakta bir Kia Sorento ve bir Hyundai ix35 bulmuştuk. Onlara başımdan geçenleri anlattım. Ve havaalanına doğru yola çıktık...