Ebola virüsü şehir merkezlerini ele geçirmişti. Ancak Caner ve ailesi, Kırıkkale'de ıssız, sadece 5 ailenin yaşadığı bir köyde yaşadıkları için bundan etkilenmemişlerdi. Kendi yiyeceklerini kendileri yetiştiriyor, sularını kuyudan çekiyorlardı. Yağmacılara karşı pencerelerini tahtayla kapatmış,evin etrafındaki çitleri ve kapıları güçlendirmişlerdi. Ne olur ne olmaz diyerek eve biraz yiyecek depolamış, pencerelerde ateş edebilecekleri boşluklar bırakmışlardı. Komşularla yardımlaşıyor, birlikten dirlik doğar diye düşünüyorlardı. Köyün şu anki nüfusu 24 kişiydi. Kurmalı radyo, telsiz ve fenerleri bulunduğu için elektrik kesintilerinden pek etkilenmiyorlardı. Avcılık sevildiği için köyde her evde en az 2-3 tüfek,4-5 tane de tabanca vardı. Köydekilerin çoğu attığını vururdu. Kalanı ise en azından silah kullanmayı biliyordu. Köyde benzinlik olmadığı için ambarlar benzin bidonları, tüfek fişekleri, tabanca şarjörleri ve mumlarla doluydu...
O gün, sahibinin göç ederken bıraktığı bakkalda kalan yiyecek,içecek ve pilleri evlerine taşırken birden Ahmet Amca koşarak yanımıza geldi. Nefes nefeseydi." Aşı" dedi. Babam ona oturacak bir yer gösterdi. Radyoda anons verildiğini, ebola aşısının bulunduğunu söyledi. Köyün yaşlılarının akşam toplanmasına ve taşıma işinin şimdilik durdurulmasına karar verildi. O gün belki de son huzurlu günümüzdü...
Akşam toplantı bittiğinde, 1 hafta içinde hazırlanılması ve 2 kişinin aşıları almaya gitmesi kararlaştırıldı. O gece heyecandan uyuyamadım...
Sabah olduğunda kura çekilerek aşı almaya gidecekler belirlendi.Ahmet Amca ve Mehmet Abi gideceklerdi. Onları uğurladık. 20 dakika sonra geri geldiklerinde ise yanlarında yaşlı bir Amca vardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanılgı Z
Bilim KurguEbola 4 milyardan fazla insanı katletti. Ancak sonunda aşı bulundu. Bu aşı insanları koruyacak mı, yoksa daha kötü bir sonucu mu olacak?..