Saat sabahın sekiziydi. Evin içi boş bira şişeleriyle dolmuş, televizyon geceden beri açıktı. Alex derin bir uykudayken köpeğinin yüzünü yalamasıyla uyandı. Uyanır uyanmaz saate bakıp
-Lanet olsun Sam beni şimdi mi uyandırıyorsun. Dedi köpeğine.
İşe geç kaldığı için hemen kalkıp takım elbisesini giydi. Köpeğinin mamasını koyup dışarı çıktı. Arabaya binip işe doğru yola koyuldu.
Alex 3 aydır bir telefon şirketinde çalışıyordu. Karısıyla yeni boşanmış ve kızını haftada bir kez görebilen bir babaydı.
İşe geldiğinde ofisine gitti. Arkasından patronu gelip
-Saatin kaç olduğunun farkında mısın? dedi kızgın bir şekilde.
Alex patronuna
-Evet patron biraz geciktim uyuyakalmışım dedi-Bu kaçıncı Alex?! Sürekli geç kalıyorsun.
-Evet efendim biliyorum yakın zaman önce eşimle ayrıldık ve uyuyabilmek için biraz fazla alkol kullanıyorum dedi.
-Alex! Dedi bağırarak. ve devam etti. Ailevi sorunların beni ilgilendirmez eşyalarını topla burayı terket dedi.
Alex biraz kafayı toplamak için girdiği işten kovulmuştu. Evine dönen Alex köpeği Sam'e bakıp
-İşten kovuldum senin yüzünden dedi
Köpek Alex'e doğru bakıyordu.
Alex köpeğe doğru gidip onu biraz sevdi. Sonra köpeğe bakarak
-Yarın seninle uzun bir yolculuğa çıkağız dedi
Alex üst üste gelen sorunlardan biraz uzak kalmak için yolculuğa çıkmaya karar verdi. Gittiği yerlerde kamp yapmayı bir süre sessizliğin ve doğanın iyi geleceğini düşündü.
O gece eski günlerini hatırladı. Ailesiyle birlikte mutlu bir yaşamı vardı. Önceden karısı ve kızıyla birlikte kampa giderlerdi. Uzun bir süre bunları düşündü. Düşünürken uykuya daldı..
Sabah olduğunda köpeği Sam'le birlikte yola çıktılar. Sam kafasını arabanın camından çıkarmış etrafı izliyordu. Alex Sam'e bakarak gülümsedi.
-En azından birimizin keyfi yerinde dedi kendi kendine.
Saatlerce yol gittiler. Ara sıra manzaranın keyfine bakmak için ve benzin almak için durdular. Uzun bir yolculuğun ardından kamp yapacakları alana geldiler.
Etrafı ağaçlarla kaplı yemyeşil bir ormana geldiler. Arabayla bir süre ormanın içine girdikten sonra göle ulaştılar. Gölün kıyısında kamp yapacaklardı. Onlardan başka kimse yoktu.
Alex arabadan malzemeleri indirip çadırı kurdu. Akşam olmak üzereydi. Ateşi yakıp yanında getirdiği yiyecekleri pişirdi. Sam'e de yiyeceğini verip sandalyede oturdu.
Alex sessizliğin ve sakinliğin huzuru içinde bir bira açtı ve anın tadını çıkarmaya başladı.
Bu kamptan sonra tekrar çalışmaya başlaması gerekiyordu. Maddi açıdan durumu çok iyi değildi. Cüzdanında ki parayı kontrol etti. Bir süre idare edecek kadar parası vardı. Yine de bu duruma canı sıkılmıştı. Bir süre sonra bu düşüncelerden çıkıp sabah balık tutmayı planladı. Yorucu bir günün ardından çadırına girdi ve uykuya daldı.
Sabahın erken saatlerinde Alex, balık tutmak için hazırlık yaptı. Hava her zamankinden daha güzel ormanın içi kuşların sesleriyle cıvıl cıvıldı. Alex havayı içine çekti ve Sam'e bakarak
-Hazır mısın Sam? Dedi.Gölün orta kısmına doğru uzanan bir kayalık vardı. Kayalığın en ucuna kadar geldiler. Alex oltayı hazırlayıp göle fırlattı ve sandalyesine oturup beklemeye başladı. Bir süre bekledikten sonra olta da hareketlilik oldu. Alex hemen oltayı tuttu ve çekmeye başladı. Ama bir terslik vardı. Balık o kadar güçlüydü ki Alex oltayı çekemiyordu. Alex güçlü yapısı ve kaslarına rağmen balığa gücü yetmiyordu. O mücadele içinde Sam'e bakarak
-Olta giderse aç kalırız Sam!! diye bağırdı.
Balık Alex'i kayalığın en ucuna kadar çekmişti ve Alex hala oltayı bırakmıyordu. Bir anda Alex göle düştü ve balık Alex'i gölün içine çekti. Alex gölün içine girince bir süre daha oltayı bırakmadı ve daha fazla dayanamayıp en sonunda bıraktı. Alex gölün dibine kadar girmişti. Tam yukarı çıkacakken Alex'in gözüne gölün dibin de olan bir şey takıldı. Bu bir demir kutuya benziyordu. Alex biraz daha dibe girip bu kutuyu inceledi. Kutunun üzerinde orta kısmında "Zaman Makinesi" gibi bir şey yazıyordu. Alex bir anlam veremeyip nefesi tükenmeden kutuyu alıp yukarı çıktı. Gölden kıyıya kendini atan Alex bir süre soluklandı. Sam çok teleşlı bir şekilde Alex'in etrafında dönüp Alex'i yalıyordu. Alex Sam'e bakıp
-tamam tamam iyiyim dedi ve onu biraz sakinleştirdi.
Sam ayağa kalkıp çadırın önüne gitti kutuyu yere koyup kutunun üzerini bir bezle temizledi. Kutunun üzerinde yazan yazıyı tekrar okudu.
-"Zaman Makinesi"Kutunun yanlarında açma yerleri vardı. Onları açıp kutuyu açmak istedi. Bir süre uğraştı. Kutu vakumlanmış gibi çok zor açıldı.
Sam kutunun etrafında dönüp kutuyu kokuyordu. Alex kutunun içine baktı. Kutunun içine su girmemişti. İçinde garip bir cihaz vardı. Dikdörtgen şeklinde olan bu cihazın üzerinde sıfırdan dokuza kadar rakamlar ve bir kaç farklı türden işaretler vardı. Yıllar öncesinden kalma 100 yıllık bir hesap makinesine benziyordu. Cihazı kutunun dışına çıkardı. Cihazın altında bir kağıt vardı. Alex kağıdı alıp ne olduğuna baktı. Kağıtta bir kaç maddeden oluşan kurallar vardı. Okumaya başladı;
1- CİHAZI 1 KEZ KULLANIRSANIZ DÖNÜŞ İÇİN 48 SAAT BEKLEMENİZ GEREKİR
2-GEÇMİŞTEN VEYA GELECEKTEN KİMSEYİ ŞİMDİ Kİ ZAMANA GETİREMEZSİN
3-GİTTİĞİN YERDE ÖLÜRSEN ŞİMDİ Kİ ZAMANDA DA ÖLÜRSÜN
Alex bunların ne anlama geldiğini anlamaya çalışıyordu. 48 saat beklemek gerekir, gittiğin yerde ölürsen şimdi ki zamanda da ölürsün... Bu gerçekten bir zaman makinesi mi? Alex kendi kendine güldü. ve
-Hadi ama Alex aklını mı yitirdin böyle birşey gerçek olabilir mi. Diye söylendi.
Cihaza bakıp bu eski bir zamandan kalma çocuk oyuncağı olabilir diye düşündü. Sam'e bakarak
-Hangi yıla gitmek istersin dostum? Diyerek güldü.
Alex düğmelere basmaya başladı. 1' e bastı 0'a bastı bekledi.
Bu oyuncak çalışmıyor diyerek Sıfıra bir kaç kez daha bastı 1000 olmuştu sayı. Sonrasında gözü diğer fonksiyon tuşlarına takıldı. 2 ayrı tuş vardı. Üzerinde ok tuşları vardı bir tuştaki okun ucu sağa diğer tuştaki okun ucu sola bakıyordu. Ucu sağa doğru olana bastı ve cihaz bir anda çalışmaya başladı. Cihazda ki ses git gide yükseliyordu. Alex cihazı elinde sabit bir şekilde tutup ne olduğunu anlamaya çalışıyor, Sam ise havlamaya başlamıştı. Cihaz yüksek sesle çalışırken cihazdan bir ışık çıktı ve ışık daha da büyüdü ardından ışık söndü. Alex ve Sam ortadan kaybolmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMAN MAKİNESİ
FantasíaZaman da yolculuk yapsanız ilk hangi zamana gitmek isterdiniz? Kimi geçmişe kimi geleceğe gitmek ister. Bu kişiden kişeye göre değişir. Peki birlikte zaman yolculuğu yapalım mı? Arkanıza yaslanıp gitmek istediğiniz zamanı ve o zamana gittiğinizi dü...