Aldatılmak?

5K 33 0
                                    


×Bu bölüm Özgür'ü anlatmaktadır×

Sabah uyandım. Pazar günüydü ve yarın okulun olmasının verdiği gerginliği şimdiden hissetmiştim. Emir eve gelmemişti. Bunun için herkes endişeliydi, ben hariç. Çünkü onun neden gelmediğini biliyordum. Yaşanan olay fazlasıyla garipti. Neden bizi Çağatayla beraber olurken izliyordu ki? Onun için endişelendiğim tek nokta o uyuşturucu bokunu içip ölmesi.

Yataktan kalktım. Herkes çoktan uyanmış, oturma odasında endişeli bir şekilde Emir'den haber almaya çalışıyordu. Onlara sakin olmaları gerektiğini söyleyemezdim çünkü olayı bilmiyorlardı. Aslına bakarsan ben de endişelenmeye başladım. Ya fazla doz aldıysa?

Çağatay: Pekala böyle strese girmektense iki kişi evde kalıp kahvaltıyı hazırlasın, diğer iki kişi de sokakta Emir'i arasın.

Özgür: Evde kalıyorum. Cemre de evde benle kalsın.

Cemre: Niye ki

Özgür: Bilmem, seninle baş başa vakit geçirmeyi özlemişim.

Cemre: Kulağa romantik geliyoor.

Özgür: Evet fazlasıyla romantikk. Bunun için üzgünüm Çağatay :)

Çağatay: Hayır değilsin.

Özgür: Biliyorum :)

Çağatay ve Dilan evden çıkıp Emir'i aramaya gittiler. Biz de Cemre'yle birlikte kahvaltıyı hazırlıyorduk. Cemre'yle vakit geçirmeyi seviyorum. İkimiz de bad ass bitch gibiyiz. She my fucking soulmate. Mutfakta ben salatayı hazırlıyor, Cemre de tost yapıyorken onu lafa tuttum.

Özgür: Sence Emir nerdedir dersin?

Cemre: Hiçbir fikrim yok.

Özgür: Son zamanlar da beraber takılıyordunuz. Belki biliyor olabileceğini düşündüm.

Cemre: Evet bu aralar sıkı fıkıydık.

Özgür: Aranızda bir şeyler mi var?

Cemre: Hayırr. Emir resmen bir playboy. Onla sevgili olmak bir vibratörle beraber olmak gibi. Tek amacı vajinana zevk vermesi afspflls.

Özgür: Tanrımm. Hiç böyle düşünmemiştim, haklı olabilirsin.

Kahvaltıyı hazırladık. Her şeyi masaya koymuştuk. Dinlenmek için oturma odasına oturduk ve birer dal sigara yaktık. Sigaramızı içerken sokak kapı açıldı. Çağatay anahtarla kapıyı açıp içeri girmişti. Kalkıp baktığımızda Emir'i bulduklarını gördük. Emir'in üstü leş gibiydi. Korkunç görünüyordu. Kafası bütün gece güzeldi büyük ihtimal. Emir bana baktı ve utanıp gözlerini kaçırdı. Kahvaltıya gelmek yerine yukarı çıkıp banyoya girdi. Biz de oturup kahvaltı yaptık. Dilan'a Emir'i nerde buldunuz diye sordum ama çok açım sonra konuşalım cevabını aldım.

Kahvaltıdan sonra odama çıktım ve biraz uzanıp telefonumla oynuyordum. Cemre'yle Emir'in tartışma sesleri geliyordu hafiften kulağıma. Yattığım yerden kalkıp dinlemeye çalıştım ama çok sessiz tartışıyorlardı. Cemre Emir'e uyuşturucu içip ortalıktan kaybolduğu için kızgındı. Emir'in yaptığı şeyden utandığı için eve dönmediğini düşünmüştüm ama durum farklıydı sanırım, belki de değildi.

Üst kata odama çıktım. Bir of çekip sigaramı yaktım ve camdan sokağı izlemeye başladım. Çağatay'ın okula gittiğini gördüm. Bugün pazardı ve pazar günleri voleybol antrenmanları oluyordu. Evin önünden geçerken camda beni gördü ve gözlerimin içine baktı. Gözlerimde sinsice bir bakış vardı çünkü aklımda bir fikir vardı...

Hazırlanıp okula gittim böylece o Altuğ denen orospunun daha fazla ilişkime müdahale edip etmediğini görebilecektim.

Okul bahçesinin köşesinde kimsenin beni göremeyeceği bir yere geçip onları izledim. Altuğ sevgilime cilve yapıyordu ama Çağatay çok sertti. Onun bu cilveli hareketlerine karşılık vermiyordu.

Antrenmanın bitmesine yakın çaktırmadan soyunma odasına gittim. Neyseki soyunma odasında tuvalet kabini de vardı. Kabine girip Çağatayla Altuğ'nun gelmesini bekledim.

Ve sonunda gelmişlerdi. Ama baş başa değillerdi. Bütün takım soyunma odasında giyiniyordu. Çok sesli bir şekilde konuşuyorlardı, böyle bir ortamda Altuğ Çağatay'a yavşayamazdı.

Aniden Çağatay "Sen ne yaptığını zannediyorsun?" diyerek birinin üstüne atladı. Kabinin içinde olduğum için kim olduğunu anlayamamıştım. Ama sonra Altuğ'nun ciyaklamalarını duyana kadar.

Çağatay: Bir daha bana böyle hareketler yapma anladın mı? Benim bir ilişkim var ve sen buna dahil olmayacaksın. Antrenman sırasında yaptıklarından sonra birde burda ayartmaya çalışıyorsun beni, ne zavallıca.

Çağatay'ın bunları dediğini duyduğum anda o kadar mutlu oldum ki. Soyunma odasındaki diğer erkekler müdahale edip etrafı sakinleştirdi. Soyunma odası sessizleştiği an kabinin kilidini açıp çıktım. Soyunma odasında bir kaç kişi vardı. Birbirimize şaşkın ifadelerle baktık. Aralarından biri şey sen Çağatay'ın derken sözünü bölüp beni burda görmediniz diyerek hemen ordan ayrıldım.

Akşam olmuştu. Yemekleri yedik biraz oturup vakit geçirdik ve herkes kendi odasına geçmişti. Çağatay'ın beni bırakmıcağını anladığım için gece çok tutkuluydum. Çağatayla odamıza geçtiğimizde Çağatay'a dokunmaya başladım. Gözlerime baktı ve ona artık kızgın olmadığımı anladı. Öpüşmeye başladık ve o gece beraber olduk.







Teen FantasyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin