Encre Vampirlerin Malikanesinden kaçalı ve ormanın içinde saklı bu küçük köyde yaşamaya başlayalı tam tamına. . . ne kadar geçtiğinden emin değildi. Fakat, Encre'ın bu yeni köy yaşamına çok hızlı uyum sağladığı da su götürmez bir gerçekti. Encre son zamanlarda kendine daha çok zaman ayırmaya başlamışken bir yandan da nedeni bilinmez içinde bir boşluk hissediyordu. Belki de o garip vampir ailesini özlüyordu -her ne kadar kabul edemese de-. Ama o da çok iyi farkındaydı ki bir daha oraya geri dönmesi için hiç bir yol yoktu Vampirler Kralı bunu çok iyi bir şekilde dile getirmişti.. Lakin bu kadar olaydan sonra bile hala yalnız hissetmiyordu. Tüm teşekkürler daha iki gün önce tanıştığı Berry'e.
Encre, Berry'ı sakar, masum, cesur ve sağdık. Ara sıra abisine odun yontma gibi işlerinde yardım eden ve aşırı hareketli olarak tanımlayabileceği biriydi.Peki tüm bunlar kenara şu an Encre ne mi yapıyor?
Elbette kısa boylu ressamımız her zaman oturduğu ağacın altında resim yapar iken yeni arkadaşının yanına gelmesini bekliyordu. Şu an yaptığı sanat eseri ise: Berry'ın sargıyla kaplı yüzündeki kocaman gülümsemesiyle, elinde pastel mavisi ve pastel sarısı çiçekleri tutarken ki bir resmiydi.
Aslında bu resmi geçen gün yapmaya başladı ve sırf bu resmi yapabilmek için Berry'ı aynı pozda yaklaşık 2 saat zorla tuttu! Ama kendi resmini isteyen kişi Berry'dı o yüzden Encre kendinde suç bulmuyordu. Gerçi şimdi sadece gölgelendirme ve ayrıntılar kalmıştı bu yüzden Encre artık Berry'ın aynı pozisyonda onu beklemesi gerekmediğini söylemişti ve Berry bunu duyar duymaz çiçekler ile yere düşüp aynı pozisyonda YARIM SAAT oturdu! Ki tembellik yapmak Berry'ın en nefret etiği şey. -Ne kadar yorulduğunu siz düşünün.-
"ENCREEEEEEEEEEEEE!!!!!" İyi iskelet lafın üstüne gelir derler, Bol, beyaz tulumlu kocaman mavi gözler ile Encre'ın olduğu yere hızla koşuyordu ve daha aralarında 3 metre gibi bir fark varken Berry bir şekilde Encre'ın boynuna atlamayı başardı ve hemen ardından arkadaşına kocaman bir kucak verdi. Diğer tarafta Encre bir anda üstene binen ağırlık ile kafasını Elma ağacına çarptı ve kafasına kocaman bir elma düştü. "Ahhh! B-Başığımmmmhhh!" Berry arkadaşının acı içinde inlemesini takmadan on sarılmayı sürdürdü ve en sonunda, birbirlerinden ayrıldıklarında Encre baş dönmesi ile geri çekilirken Berry çoktan neredeyse bitmek üzere olan portresini fark etmişti "HADİ CANIM SENDEEE!!!" Encre tam kendine geldiği sırada yine Berry'ın saldırısına uğradı. Berry bir yandan arkadaşının omuzlarını bir öne bir arkaya doğru sallarken bir yandan da çığlık çığlıya bağırıyordu "AMAN TANRIM ENCRE BU RES-- Afedersin yani Sanat eseri tamamıyla olağan üstü duruyor!" Berry, Encre'ın yaptığı eserlere 'Resim' denildiğinde tepesinin tasının atığını biliyordu o yüzden hemen kendini düzeltti. Encre yavaş yavaş kendine gelmeye başladığı zaman yerinden ağır adımlar ile kalktı Berry'de hemen ardından ayağa kalktı ve Encre'ın çimle kaplı üstünü elleri ile düzeltmeye başladı. "Lütfen bana zorbalık etmeyi bırak" Encre sahte bir ağlama tonu ile konuştu.
Berry ise sadece kıkırdayıp omuz silkti. Ardından yeniden ikisi de çimlere bağdaş kurup oturdular. "EE peki portremi ne zaman alabilirim??" "Tabi ki de tamamlandığı zaman" Berry'ın gözleri kocaman açıldı "NeeEE bu bitmemiş hali mi???" "Yani bitmek üzere sayılır sadece biraz daha detay eklemek lazım" Encre fırçası ile tuvaline çizikler atmaya devam ederken Berry onaylarcasına başını sallamakla yetindi.
Böylece iki dost çimlerde sohbet edip gülüp eğlendiler. Fakat ikisi de o kadar dalmıştılar ki ikisi de zamanın nasıl hızlı geçtiğini ve güneşin batmak üzere olduğunu anlayamadı anlayamadı.
"VE SONRA DEDİM Kİ: 'Eğer bu kış donmak istemiyorsan buradan odun alabilir veya gidip kendin ormanda tahta kesebilirsin!'" "AHAHAHAH HAYIR BUNU DEMİL OLAMAZSIN!!" Berry sinir ile kolarını beline koydu "Elbette dedim! Benimle uğraşırsan bende senle uğraşırım!" "AHAHHASHDHDGAGHAH TAMAM TAMAM GÜLMEKTEN AĞLİCAM YETEERR" "Ve sonra ne oldu biliyor musun???" Encre bir yandan gülmesini durdurmaya çalışırken bir yandan da başını hayır anlamında salladı. "O gururlu pislik eline bir balta aldı ve ormana gideceğini söyledi!!!" bu sefer ikisi de Karınlarını tutup haykırmaya başladılar. Gülerken o kadar yere sürtünüyorlardı ki çimenler üstlerine yapışıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/242370988-288-k765950.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolunay Gökyüzüne Çıktığında...
Fanficnormal bir hayat sürerek herşeyin aynı sıkıcılıkta devam edeceğini düşünen Encre(ınk) olacaklardan habersizce Pazara gitmektedir.... ____________________________ bir vampir hikayesi yazmak..... ehh neden olmasın? hayır vampirli aşk hikayelerini...