Sabah sınıfa giren Jeno, herkesin Jaehyun'un masası etrafında toplandığını görmüştü. Jaehyun bir şeyler anlatıyor, diğerleri de onu dikkatlice dinliyordu.
''Ne oluyor kardeşlerim, ne konuşuyorsunuz? Daha dersin başlamasına yarım saat var gidin uyuyun ya.''
Yangyang'ın omzuna attığı elini çekip Jeno'ya dönmüştü Donghyuck.
''Edebiyatçı sözlü yapacakmış bro. Götümüz tutuştu da, Jaehyun anlatıyor bir şeyler sağolsun.''
''Donghyuck sus sıçarım ağzına! Ders dinliyoruz şurada!''
''Tamam Renjun sakin ol. Sustu Donghyuck.''
Taeyong, Renjun'i sakinleştirmek için sırtını okşarken yaptığının işe yaradığını anladığında gülmüştü.
Zil çalıp hoca sınıfa girince herkes yerine geçince Jaehyun rahat bir nefes vermiş ve dakikalardır bir şeyler anlattığı için kuruyan boğazını ıslatmak amacıyla şişesine uzanmıştı.
''Günaydın arkadaşlar bugün-''
''Sözlü var hocam değil mi? Ben çok çalıştım, bana sorabilirsiniz!''
Lafa atlayan Sungchan ile tüm sınıf ona dönmüştü. Birkaç çift göz ise nefret dolu bakışlarıyla ayağa kalkan uzun boylu çocuğu öldürmek istiyordu.
''Bugün sözlü yapmayacağız, onun yerine tiyatro yapacağız.''
''Hocam tiyatro için öneri yapabilir miyim?''
Jungwoo'nun sorusuyla hoca kafasını onlaylarcasına sallamıştı. ''Öner bakalım.''
''Hocam aşk-ı memnu olsun.''
Jungwoo'nun konuşmasıyla aklına izlediği dizi gelen Donghyuck da söz almıştı.
''Hocam mesela Johnny Behlül olur. Areum da Bihter. Taeil de Adnan olabilir. Haneul da Cemile olur. Sicheng Nihal olsun, Yuta da Beşir. Doyoung da Firdevs Hanım olsun.''
Hoca birkaç saniye düşündü ve sınıfta göz gezdirdi. ''İtirazı olan var mı?''
Jaehyun elini kaldırıp kaldırmamakta kararsız kalmıştı. Tam elini kaldracaktı ki, hoca tiyatro için hazırlanmaya başlamalarını söylemişti.
Sıraları geri çekip sınıfın ortasını iyice açmışlardı.
Tiyatroda görev alacaklar tahtada rollerine çalışırken geri kalanlar da rastgele oturmuştu sıralara. Shotaro, Jungwoo'nun yanına gidip kocaman gülümsemişti. Jungwoo da onun yanaklarını sıkmıştı. Jaemin de Taeyong'un yanına oturup sımsıkı sarılmış, başını da Taeyong'un göğsüne yaslamıştı. Onları öyle gören Renjun kıskanıp Jaemin'i dövmeye gidecekken Lucas zorla yerine oturtmuş ve çikolatalı süt vermişti. Ten ve Jisung da izledikleri ortak diziyi tartışıyordu. Jaehyun ise Kun'un yanına oturmuş, Doyoung'a canım anneeem diye sarılan Areum'ı izliyordu. Dalmış olmalı ki, kolunu dürten Kun ile sıçramıştı.
''Bir şeyler hakkında konuşmak istersen seni dinlerim Jae, bil diye söylüyorum.''
Kafasını onaylar anlamda sallayan Jaehyun düşüncelere dalmıştı tekrar. Düşüncelerini Kun'a açmalı mıydı?
🌸🌸🌸
''Evet, arkadaşlarınız hazırlandı. Bize hangi sahneyi canlandıracaklarını söylemediler. Hepimize sürpriz olacak.''
''Ay hocam, Bülent lazım bize bir tane. Gönüllü var mı?''
Yangyang direkt elini kaldırınca direkt çağırmışlardı tahtaya. 2 sıra duruyordu tahtada. İlk sırada Lucas şoför olmuş, elinde de direksiyon olarak çöp kutusunun yuvarlak kapağı vardı. Arka sırada ise Taeil ve Yangyang oturuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nct in the class
Fanfiction''Yine ne yaptınız?'' ''Yuta'nın saçını kestik. Ama o bunu bilmiyor. Henüz.''