3. bölüm: "Başarısız Plan"

20 4 0
                                    

🍊

Birini güzel olduğu için mi severiz? Yoksa sevdiğimiz için mi güzeldir? İki gündür bu soruyu kendime sorup duruyordum. Ve bence Almila için ikiside geçerliydi. Tabi ilk seçenek inkâr edilemezdi.

Şu an okul yolunda hızlı adımlarla ilerliyordum. Okulun ve evimin arası yürüyerek yirmi dakikayı bulmuyordu. Bu yüzden genelde yürümeyi tercih ediyordum. Fakat bugün okula daha erken gelmeyi tercih etmiştim. Çünkü Mete'nin 'Pazartesi okula gelme lan!' nidaları hâlâ kulaklarımı çınlatıyordu. Ve tahmin edin bugün günlerden ne?

Doğru cevap, pazartesi.

Başımda siyah berem vardı. Artık dışarı montsuz çıkılmıyordu. Saatimi kontrol ettim.

07.52

Ders zilinin çalmasına bir saat vardı. Okulu ben açacaktım sanırım. Gerçekten delilik!

Adımlarımı biraz daha hızlandırırken telefonum çaldı.

Portakal şekeri arıyor...

Bekletmeden cevap verdim.

"Efendim Portakal Şekeri?"

"Uzayyy! Deme şöyle. Bak ağzım yamuldu senin yüzünden." Dudaklarını büzmüş şekili gözümün önünde belirdi. Tiki ile oynamadan duramazdım ki.

Soluklanır gibi güldüm. Hafta sonu aramızdaki sorunları halletmiştik. Kısacası eskisi gibiydik.

"Tamam tamam bir daha demem." dedim yine gülerek. Aynı sözü binlerce kez vermiştim. Ama hiç tutmamıştım. Aramızdaki gizli andlaşma gibi bir şeydi ona böyle hitap etmem. O da bunu kanıtlarcasına konuştu.

"De. Ama biraz alıştırarak söyle. Birden söyleyince istemsiz olarak ezilip büzülüyorum."

O tatlı tatlı konuşurken benim içim gidiyordu.

"Oldu başka emrin. Almila Allah aşkına alıştırarak nasıl Portakal Şekeri diyebilirim."

"Yaa! Ama böyle olmaz ki Uzay. Ben biraz kalbimi hissedeyim diye seni arıyorum. Sen ikide bir tikimle oynuyorsun."

"Tamam fermuar çekiyorum ağzıma." derken boşta olan elimi ağzımın bir tarafına koyup diğer tarafına doğru çektim. Ağzımla sanki gerçek fermuar çekiyormuş gibi ses çıkardım.

Kıkırdadı. Ben onun sesini duydukça mest oluyordum.

"Bugün erken gideceğini söylüyordun ama bu kadar erken gideceğini bilmiyordum. Söyleseydin bende o saatte çıkardım."

Yüzümü buruşturup, "Almila mecbur olmasam asla bu saatte çıkmadım zaten. Okulu ben açmaya gidiyorum bir nevi. Hem okula Mete'den önce gitmem lazım. Sen ne güzel iyice uykunu almışsındır işte."

Okul görüş alanıma girerken tüylerim ürpermişti.

"Ama sana bir şey yapamazlar değil mi?"

Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Emin değilim Almila ama hasarı en aza indirmeye çalışacağım. Bir şey olmaz merak etme." deyip onu geçiştirdim. Daha önce o gruptan çok dayak yemiştim. Tabi hiçbiri bir kız için değildi. Mete olay bir kız olunca ne kadar vahşileşiyor onu öğrenecektim.

"Peki. Sen öyle diyorsan öyle olur. Hem çıkışta bizim okulun yakınındaki kafe var ya oraya gidelim mi?"

Tüm asosyal duygularım bu soruya olumsuz cevap verirken ben onlara karşı gelip kendimi inandırmak için başımı salladım. Aynı zamanda okula giriş yaptım.

"Olur. Ama sen gelme ben gelirim yanına."

"Aman sizin okulun yamyamları var. Önce kızları sonra erkekleri başımıza dert oldu. Bir daha mecbur kalmadıkça gelmem."

Portakal ŞekeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin