Father

729 66 7
                                    

  "Meleğim dün akşam bir arkadaşın mı bıraktı?"diye soran Sam Martin ile kahvaltı masasında sessizlik olmuştu. Anka ikizine Tony'den bahsetmişti ancak annesine daha söylememişti. Arthur her ne kadar ikizinin kalbini çalan birisi olduğu için kıskansa da şu anda ikizinin yavaşlayan hareketlerini görmesiyle  bu durum komiğine gitmişti. İkizinin bu konularda çekingen olduğunu Savaş'tan duymuştu.Şimdi ise tanıştıklarından beri ilk kez onu kızarırken görüyordu. Anka ise utanmasının yanı sıra biraz da sinirlenmişti. Babasının dün onları gördüğünü zaten biliyordu ama bu konuyu açmayacağını düşünmüştü.Anka bir anda kendisine geldiğini geldi. Son zamanlarda kendisinden fazlaca ödün vermişti zaten şimdi ergenler gibi utanıp sıkılmanın anlamı yoktu.

 A"Tony ile bir ilişkiye başladık baba. Dün de o bıraktı ki zaten sen bunu görmüştün dimi?"diyerek hırçın bakışlarını babasında tuttu. Sam gülümseyle hala küçük olmasını dilediği kızına baktı. "Seninle odamda konuşalım mı?" demesiyle Anka babasının onu her zaman güvende hissettiren gözlerine baktı. Her zamanki gibi şevkatle parlıyordu.Babasına bakarak kafa salladı ve ayağa kalktı. Babası da kızının yanına gidip onu omuzundan kendisine çekerek odaya doğru gitmeye başladılar. Sam ve Anka odadaki koltukta karşılıklı oturdular ve Sam ona göre minicik olan kızının ellerini tutarak konuşmaya başladı.

 "Biliyorum meleğim seni çok geç bulduk ve biz seni bulduğumuzda sen çoktan kendi kendini büyütmek zorunda kalmıştın. Şu anda bile benim minik bebeğim gibi geliyorsun ve seni paylaşmak istemiyorum. Kalbin kırılmasın,kötü insanlarla tanışma,önüne bir engel çıkmasın ve hiç üzülme isterim ancak ne kadar bağımsız ve güçlü bir kadın olduğunu da biliyorum benim meleğim. Seni paylaşmak zor olacak ve büyük ihtimalle Tony'den her zaman nefret edeceğim ancak sen aşk denen bu ender şeyi yaşa tamam mı meleğim?İçinden geldiği gibi davran,mutlu ol,hayattan yorulduğunda dinlendiğin limanın olsun ve en önemlisi sakın unutma, ne zaman canın acırsa ,üzülürsen baban her zaman burada olacak."Sözlerini bitirmesiyle ikisinin de gözleri dolmuştu. Anka hemen babasını güvende hissettiren kolları arasına girdi. Kızının ona sarılıp ağlamaya başlamasıyla Sam da ağlamaya başladı. 

"Seni seviyorum baba."

********** 

Anka ve Savaş , S.H.I.E.L.D. binasından içeri girerek güçlü adımları ve sert yüzlerini gören herkes onlara bakmaya başlamıştı. Savaş burada olsa da Anka yaklaşık 2 haftadır değildi ve ajanlara eğitim vermeyi özlemişti. Merkezde ise herkes genç kadının Yenilmezlerle önemli bir göreve çıktığını duymuştu.Zaten eğitimleriyle ilk günden konuşulan kadın yeni gelmişken önemli göreve gitmesine de şaşırmıştı. Antrenman odasına girmesiyle sıraya dizilmiş halde olan ajanları bulan Anka içinden Savaş'a teşekkür etti.Ajanları kendisinin istediği gibi eğittiğini zaten tahmin ediyordu çünkü dövüş şekilleri olarak benziyorlardı ama Savaş'ın onları soğuk havada dışarı çıkarmayacak kadar merhametli olduğunu da biliyordu. 

 "Günaydın. Şimdi bacak ve kollarınıza ağırlıklar takıp bahçeye geliyor ve 30 tur koşmaya başlıyorsunuz.Savaş hocanızla birlikte biz de sizinle antrenman yapacağız."demesiyle herkesin yüzleri bir ton beyazlaşmıştı. Savaş'ın 2 haftada verdiği eğitimle 30 tur zaten koşulurdu ama hiç ağırlıklar ve soğukla denememişlerdi. 

  Geçen koşunun ardından hepsi yorgun düşse de Anka ve Savaş her zamanki hallerinde duruyorlardı.

 A"Öyle bitmiş gibi durmayın! Dövüşlere başlıyoruz. Herkes aldığı iplerle partnerlerinin el veya gözlerini bağlayacak.Karar sizin o şekilde de dövüşeceksiniz!"

*********

  Uyandıklarından beri Tony'i en neşeli halinde gören Yenilmezler adama tuhaf tuhaf baksa da adamın pek umursadığı yoktu hatta bir saattir de tabletten bir şeyler izliyordu. Tony Bruce'un sesi ile izlediği sevgilisinden kafasını kaldırdı.

B"Bugün özel bir gün mü?Sabahtan beri daha az egolu ve somurtkansın sanki."diyerek alaycı bir tebessüm sundu adama.Tony de izlediği sevgilisinin büyüsünden bu sözlerle çıkmış ve kaşlarını çatmıştı. "Yok bir şey."diyerek kestirip atmıştı ve tekrar sevgilisine dönmeyi düşünüyordu ki bu sefer de Natasha adamı sıkıştırmaya başlamıştı.

"Hadi Tony söyle işte.Zaten eninde sonunda öğreneceğiz bunu sen de biliyorsun."diyerek ikna edici bakışını attı.Nat bu konuda haklıydı. Tony de onların öğreneceğinin farkındaydı sonuçta aile gibi yaşıyorlardı genellikle birbirlerinden bir şeyler de saklamayı tercih etmezlerdi. Ancak onlar öğrenirlerse Anka'yı sıkıştırırlar diye korkuyordu. Genç kadının gözünü korkutmak istemiyordu.Tony derin bir nefes alarak söze girdi "Anka ile sevgili olduk ve siz bu konuda Anka'yı bunaltmayacaksınız ."diyerek herkese baktı. Belki onları korkutmak istiyordu ancak şu anda Yenilmezler onu aşırı sevimli bulmuşlardı.Tony Stark ilk defa bir kadını böyle önemsiyordu. Önceki hayatından gurur duymasa da kadınların hepsine tek gecelik gibi davranıyordu ancak bu Anka'yla değişmişti.Steve aradaşları adına söze girdi "Tamam Tony. Anka'yı bunaltmayız ayrıca senin için çok mutlu olduk."diyerek yakın arkadaşına dostane şekilde sarıldı.

 **********

  Anka antrenmanı bitince Yenilmezler kulesine doğru yola çıkmıştı. Bucky'nin tedavisine başlamak için onu uyandıracaklardı ve bunun için Anka'nın da yardımı iyi olurdu. Tony bunu kendi başına halledebilecek olsa bile yeni sevgilisinin bunaltmadan yanında görmek istiyordu. Anka ise yıllar sonra yaşadığı bu ilişki ile birlikte gerginleşmişti. Aldatılmasından sonra ilişkilere mesafeli olan Anka , Tony gibi sürekli kadınlarla anılan bir adamı seçmesini kaderin cilvesi olarak görüyordu. Adamı sevdiğini hissedebiliyordu ancak bu ona güvendiği anlamına gelmezdi.Bu güvenin ise zamanla aralarında inşa edilebilecek olan bir şey olduğunu düşünüyordu.

  Anka'nın salona girmesiyle birlikte herkesin dikkati onda toplanmıştı. Tony içeri giren sevgilisini görmesiyle hemen ayağa kalkıp ona sarılmaya çalışmıştı ancak ne olduğunu kavrayamayan Anka kendisine gelen hızlı şeyle birlikte Tony'nin suratına yumruk atmıştı.  Tonyin'n şok olmuş suratıyla Anka 'ya bakmasıyla Anka da ne olduğunu kavrayabilmiş ve hızla sevgilisinin yanına çökmüştü.

  "Tony çok özür dilerim bir anda gelince refleksle oldu. İyi misin?Buz getirmemi ister misin?"kadının gözlerinden okunan endişesiyle ona bakması Tony'e acısını unutturmuş ve tebessüm ettirmişti. Tony'nin tebessüm ettiğini gören Anka daha da telaşlanmıştı. Yok yani kendisinin yumruğunun sert olduğunu biliyordu ve adamın şu anda gülmesinin tek açıklaması düşerken kafasını falan çarpması olabilirdi. "Tony kafanı falan mı çarptın! Neden gülüyorsun?"

  T"Tamam hayatım iyiyim. Sakin ol."diyerek gülümsemiş ve kadının da ellerinden tutarak kalkmıştı. Çapkın sırıtışıyla karşısındaki kadına bakan Tony "Şimdi iznin olursa sevgilime sarılabilir miyim yoksa sevgilim bu yakışıklı yüzüme tekrar yumruk atacak mı?"demiş ve kadından gülümsemeyle gelen kocaman bir sarılma kazanmıştı.

  Diğer yandan ise onları izleyen yenilmezler gülse mi endişelense mi bilememişti. Bir tek Natasha ,Tony'nin tek yumruklara yere düşmesini komik bulmuş gibi gözüküyordu ancak sonrasında Anka'nın endişeli bakışlarını görünce ilk tanıdığı o duygusuz ajanı kaybettiği için ağlayası gelmişti. Natasha kadının Tony'e değer verdiğini anlayabiliyordu ama meslekleriyle ilgili bildiği diğer şey ise ne kadar az kişi  o kadar az yara olmasıydı. Çevrende sevdiklerinin olması her daim zayıf noktanın olmasıydı...


Phoenix / AVENGERSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin