Cenk

509 52 9
                                    


"Seni orospu çocuğu! Seni öldüreceğim."bağırışlarıyla sarsılıyordu bütün S.H.I.E.L.D. binası. Anka sinirli ve hüsrana uğramış haldeydi. Yıllardır bir şekilde hayatının içinde olan Cenk ilk önce onu aldatmasıyla hayal kırıklığına uğratmış şimdi ise her şeyin yalan olduğunu öğrenmesiyle sinirlendirmişti. Karşısında işe yüzsüz bir şekilde masaya kelepçeyle bağlıyken hala sırıtabiliyordu. 

 "Çok zeki olduğunla bu kadar övünürken nasıl da kandırıldın? Aptal gibi aşık oldun değil mi?"diyerek en arsız sırıtmasını yüzüne yerleştirmişti. Nick,onun Cenk'e saldıracağından emin olduğu için içeriye dört tane ajanını bırakmıştı. Anka'nın bu arsızlıkla birlikte kanı donmuştu. Karşısındaki şerefsiz o kadar yılını almıştı ve bundan gurur mu duyuyordu. İleri atılmasıyla beraber kolundan tutan ajana tekme atarak yere düşürdü. Tekme attığı ajanın boğazına sert yumruğunu atmasıyla beraber ajan bayılmıştı. Diğer üç ajanın onun etrafını sarmasıyla beraber Anka daha da sinirlenmişti. Ne sanıyordu bunlar kendilerini! Önündeki ajanın ona doğru uzandığını görmesiyle kolundan tutarak onu ileriye fırlatmış bu sırada fırlatılan ajanın diğerine çarpmasıyla beraber ikisi yere yuvarlanmıştı. Saniyeler içinde gerçekleşen olayla birlikte bir anda yalnız kaldığı için panikleyen ajan ise Anka'nın ona doğru yürümesiyle geri adım atmıştı. Bunun üzerine Anka adama bakarak alaycı bir şekilde gülmüş ve hemen Cenk'in yanına giderek kafasından tuttuğu gibi demir masaya çarpmıştı. İşte şimdi hıncını bu adamdan çıkartabilirdi. Anka adamın saçlarından tutarak onun kafasını kaldırdığına burnundan akan kanları görmüştü. Vurduğu şiddetle beraber kırıldığına zaten emindi. Cenk'in gözlerine baktıktan sonra onun burnunu sıkmaya başladı. Acıyla birlikte kızın elinin altında bağırarak kıvranıyordu Cenk, bu durum ise Anka'ya hiç olmadığı kadar tatmin duygusu vermişti. 

A"Bana hemen neden hayatımı mahvettiğinizi anlatacaksın? O baban olacak adam kaçmış olabilir ama onu bulduğumuzda ölmek için yalvartacağım ve en komiği de ne olacak biliyor musun? Her zaman ölmesine bir adım kala duracağım. Asla ölmeyecek ama seni onun önünde gebertmek güzel işkence olur. Sen ne düşünüyorsun ?"diyerek adamın gözlerinin içine bakarak tane tane konuşuyordu. Yan odadan onları izleyen yenilmezler ise kadını engellemek için hiçbir şey yapmıyorlardı. Tony sevgilisinin sinirini izlerken kadının aslında acı çektiğini biliyordu. Haberi ona söylemek kolay olmamıştı. Kadın o zaman da sinir krizi geçirmiş ve onu engellemeye çalışan herkesle dövüşmüştü. Aralarında ise en zararlı çıkan dövüş bilmeyen ve zırhına güvenen Tony olmuştu. Sevdiğine karşı zırhını kullanmayı aklına bile getirmeyen adam güzel bir dayak yemişti.

 Cenk kadının gözlerine bakarak durdu. Bu gözlerdeki nefreti iliklerine kadar hissediyordu. Kadının karakterini yıllardan beri bilen birisi olarak dediklerini yapacağına oldukça emindi. Adamın hiçbir şey demeden kendisine baktığı gören Anka, adamın burnundaki baskıyı arttırmış ve burnunu hareket ettirmiş ve "Söyle dedim sana!"diyerek bağırmıştı. Anka her zaman sinirli ve sert birisiydi ancak hayatında bu kadar sinirlendiğini hatırlamıyordu. Bu adam ve ailesi hayatındaki bütün güzel anıları almıştı. 

C"Baban olacak piçe sorsana neden olduğunu?" demesiyle Anka çıldırmıştı. "Sen kimin ailesine laf ediyorsun !"demesiyle kolyesindeki bıçağı Cenk'in baldırına saplaması aynı anda olmuştu.

 "Söyle bana bunun babamla ne alakası var ?"dediğinde susan adamla beraber bıçağın sapını tutarak çevirmeye başladı. Cenk elinin altında kıvranıyorken bıçak daha dengesiz oluyor ve can acıtıyordu. Acıdan kalınlaşan sesiyle bağırdı adam"Senin baban benim annemin ölümüne sebep oldu. Sırf onu sevmiyor diye intihar etti benim annem."Demesiyle Anka durdu. 

A"Yani sırf benim babam anneni sevmedi diye senin annen intihar etti ve siz de günahsız insanlara çocuk acısı mı yaşattınız."diyerek sinirden buz gibi olan sesiyle konuşmuştu.Diğer odada hala sorguyu izleyen yenilmezler ise şaşkınlıktan konuşamıyorlardı. Bunun basit bir aşk hikayesi yüzünden olması saçmaydı.Anka sinirle karışık alayla kahkaha attı. "Yani senin zavallı annen sırf bir erkek onu sevmiyor diye çocuğunu bile umursamadan intihar mı etti? Şimdi anladım ailende neden değer görmediğini? Tabi baban daha sen küçükken hayal kırıklığına uğramıştır. Düşünsene bir bebek olarak annenin yaşamak istemesine sebep bile olamamışsın."demesiyle Cenk'in yıkılmışlığını görmüştü. Söylediği şeyin ağır olduğunu farkındaydı ama karşısındaki insana gram sempati gösteremezdi. Karşısındaki insan onun hayatını mahvetmişti. Hala aklı almıyordu bu sebebi. Sırf annesi kendi canına kıydı diye daha doğmamış bir bebeğin hayatını çalmışlardı. Kendi annesin o kadar üzülmesi ne olacaktı?İkizinin onsuz büyümüz olması? Babasının kanatları altında güvende hissetmesi?

  Ailesinin gözünden akan her bir damla için dünyayı yakabilecek iken karşısındaki adamın hiç şansı yoktu. 

***********

  Anka, Tony'le birlikte evinin önünde duruyordu. Daha ailesine söylememişti bile ve şimdi de korkuyordu. Olayı öğrendiğinde de babasını suçlu bulmamıştı. Annesini ne kadar sevdiğini biliyordu ve başka birisini seviyormuş gibi davranamazdı onu da görmezden gelseydi kadın zaten evliydi.Bunu bildiği gibi babasının kendisini suçlayacağını da biliyordu. Minik kızına bu kadar düşkünken olayın onun  yüzünden gerçekleştiğini öğrenmek yardımcı olmazdı. Kapının zilini duyan Hayley kapıyı açmaya gitti.Yüzü bembeyaz ve ellerindeki kızarıklarla birlikte telaş olan Hayley kızına yaklaşıp sarıldı."Bir şey mi oldu annecim?Neden böyle gözüküyorsun?"

 Anka annesine kısa bir süre sarılıp ayrılmıştı "Sizinle önemli bir şey konuşmamız lazım anne. Babam ve Arthur'u çağırır mısın?"diyerek Tony ile birlikte içeriye yürümeye başladı. Kızının bu halini görmek Hayley'e ilk zamanları hatırlatmıştı. O zaman da kızı bu şekilde hayattan bıkmış gözüküyordu.Salona girdikten sonra hemen arkalarından da aile üyeleri gelmişti. Ailesinin gergin yüzlerine bakarak derim bir nefes aldı Anka. Bunu açıklamanın kolay bir yolu yoktu. Sevgilisinin zorlandığını fark eden Tony ona yaklaşarak elini tutarak okşamaya başladı. Bu hareketle birlikte Sam'in öldürücü bakışlarını kazanan Tony o anda bunu umursamadı. Anka derin bir nefes alarak söze girdi. "Beni kimin kaçırdığını bulduk."diyerek herkesin tepkisini beklemeye başladı. Kimseden tepki alamamışlardı. Herkes donmuş bir şekilde kendisine bakıyordu."Bir süredir Tony araştırıyordu. İki gün önce de buldu kimin yaptığını."dedikten sonra kısa süre duraklamış ve derin bir nefesten sonra devam etmişti. "Costantino Colombo kendini öldü gösterdikten sonra adamlarıyla beni kaçırmış. Yetimhaneye bırakıp olanların başıma gelmesini de o sağlamış. Tabi ben yetimhaneden çıktıktan sonra hayatıma girememiş daha sonra da Cenk'in babası Erden Sağlam olarak girmiş hayatıma. Her şey onların oyunuymuş yani." 

  Arthur ve Hayley ağlarken Anka babasının tepkisine bakıyordu. Adamın yapbozun parçalarını kolaylıkla birleştireceğini çok iyi biliyordu.Sam'in aklından tek bir şey geçiyordu. Bu olanlar onun suçuydu. Minik meleği onun yüzünden ailesinden uzakta şiddetle büyümüştü. Kızı incindiğinde onun kolları arasında iyileştirememişti kendisini. Hep Costantino olabileceğini düşünmüştü ancak karısının intiharından sonra kendisi de ölmüş gözüküyordu ve yıllardır hiçbir iz bulamamışlardı.  Adamın gözlerinden yaşlar atarken başını eğmişti. Her zaman dik duran bu adamın atık başka bir sorunu da vardı. Minik kızının yaşadığı zorluklarla dolu hayat onun sırtına bir yük gibi binmişti. Nasıl eskisi gibi olabilirlerdi bilmiyordu. Anka babasının düşündüklerini hissetmiş gibi sevgilisinin yanından kalkarak babasının önünde diz çökmüştü. Ellerindeki sıcaklığı hisseden Sam kafasını kaldırdığında dolu gözlerle ona bakan kızını görmüştü. Belki de hayatında ilk kez karşısında ona güzel gözleriyle bakan kızının gözlerine bakmaya çekinmişti. Anka babasına sarılarak kulağına fısıldamaya başladı. "O hasta zihniyetleri ile yaptıkları hiçbir şeyin sorumlusu değilsin babam. Hem sen güçlü kalmazsan bizler nasıl toparlanacağız. Birbirimizi zaten geç bulmuşken şimdi de aramıza geçmişin yükünü sokmayalım. Birbirimizi bulduğumuzda nasıl bir aile olmuşsak şimdi de düzeleceğiz.Ben size sahip olduğum sürece her zaman toparlanacağız ve daha güçlü olacağız."

  Tony dışarıdan baba ve kızı izlerken ikiliye Hayley ve Arthur'un katılmasıyla kocaman bir yumak gibi gözükmeye başladılar. Sam , oğlu ve eşinin onlara katılmasıyla kafasını kaldırdığında Tony ile göz göze geldi. Adamın diğer kolunu da Tony'nin onlara katılması için uzatmasıyla Tony de bu küçük ailenin bir parçası olmuştu. Tony biliyordu ki bu ailenin toparlanması zor olacaktı ancak o her zaman aileye yardım için orada olacaktı. Belki de mutlu son  o kadar da uzak değildi.


Phoenix / AVENGERSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin