🍋
İzuku kolundaki ani acıyla ağlamaya başladı. "A-anne!"
"Sakin ol tatlım, bak az sonra geçecek." İzuku bağırmamaya çalışarak ağlamaya devam etti. "A-acıyor! Çok acıyor!" Annesi İnku, minik oğlunun saçlarından öptü. Dayanamıyordu onu böyle görünce. Onun hep gülümseyen, şirin yüzüne alışmıştı.
Hemşire kısa süre içinde iğneyi İzuku'nun minik kolundan yavaşça çıkarıp anında pamuğu üzerine bastırdı. İnku, İzuku-nun gözyaşlarını peçete ile sildi. Hâlâ minik minik ağlıyordu küçük oğlan.
"İnku-san, oğlunuzun tahlil sonuçlarını bir hafta sonra alabilirsiniz. Beş dakika sonra ayrılabilirsiniz."
"Tamam, teşekkür ederim." Hemşire dışarı çıktı. İnku yere doğru eğilip dizlerini yere dayadı. Elleri ile şirin yüzün yanaklarını avucuna aldı. "Benim şirin bebeğim, geçti. Ağlama artık tamam mı?" İzuku'nun ağlayışı bir dakika içinde son buldu. İnku bu sefer de o şirin yanakları nazikçe öptü.
"Acımıyor artık değil mi?"
"Acımıyor." İnku gülümseyip oğlunun tişörtünü yavaşça başından geçirdi.
"Hadi bakalım yavaş yavaş eve gidelim." İzuku'yu kucağına alıp yürümeye başladı. İzuku hâlâ burnunu çekiyordu.
Kolundaki acı tamamen geçince düşünmeye başladı. Acaba benim kurt türüm ne olacak diye. Eğer başka bir ülkede yaşasaydı kesinlikle omega olmak istemezdi. Bir haber kanalında duyduğuna göre Japonya, omega türüne özgürlük tanıyan sayılı ülkelerdendi.
Ama yinede alfa çıkmasını en azından beta çıkmasını isterdi minik oğlan.
İnku, oğlunu arabanın arka koltuğuna oturturup kemerini taktı. Yine yanağından öpüp kapıyı kapattı ve sürücü koltuğuna geçti.
İzuku sessiz bir çocuktu. Düşüncelerini dışarıya yansıtmaz hep içinden konuşurdu. Saygılı, iyi kalpli ve şirindi. Hep annesinin peşinden gider eteklerini hiç bırakmazdı. Annesinin tek sevmediği özelliği buydu. İnku neredeyse İzuku'da oradaydı. Ama annesi onu kreşe verdikten sonra bu özelliği yavaş yavaş azalmaya başladı.
Araba yavaşça durunca geldiklerini anladı minik beden.
🍋
"Midoriya-kun!" İzuku'nun sınıf arkadaşı heyecanla geldi. "Belli oldu mu? Kurdun ne?" Heyecanla sormuştu. Sanki İzuku değil de kendisi testi vermişti.
"Belli olmadı." Kısa ve net cevaptan memnun olmayan diğer bir minik beden tekrar konuştu. "Ne zaman belki olacak?"
"Üç gün var." Anladığını belirten mırıltılar çıkardı. Diğer çocuklar da onları dinliyordu. Bunu fark eden İzuku biraz utanmıştı.
"Bence Midoriya-kun beta çıkacak!"
"Bence de!"
"Bence omega olacak. Alfa olmak da zor değil mi?" Her bir ağızdan konuşmalar başlayınca İzuku rahatsız oldu.
Tam o sırada içeriye Katsuki sertçe kapıyı açarak girdi.
"Oh? Kacchan? Dün kurdunun Belli olacağını söylemiştin? Neymiş?" Katsuki genişçe gülümseyip konuştu.
"Alfa!" Minik çocuklar şaşırmış nidalarıyla sesler çıkarıyordu. Pek şaşırmamışlardı aslında. Katsuki'nin Alfa olacağını hepsi biliyordu.
İzuku gözlerini alamamıştı ondan. Hayran kalmıştı her zaman ki gibi.
"Şimdi herkes benim emirlerime uyacak!" diyip kahkaha attı Katsuki. "Yok öyle bir şey bir kere!" diye bağırdılar bu sefer. İzuku hâlâ Katsuki'ye bakıp "havalı" diye geçiriyordu içinden.
Katsuki ile hep oyunlar oynardı İzuku. Hep onunla vakit geçirmeye çalışır, onun gibi olmaya çalışırdı. Ama nafile. Onun minik, narin bedeni pek izin vermezdi bu duruma.
Katsuki'ye 'Kacchan' diyen tek kişi İzuku idi. Kreşte de Kacchan diyince diğer çocuklarla ona bu lakapla seslenmeye başladı. İzuku ilk başlarda bu duruma üzülse de sonradan alışmıştı.
Katsuki peşindeki toplulukla yerine geçti. İnsanların ona özen göstermesini, yüceltmesini seviyordu. Hep dikkatleri onun üzerinde olsun istiyordu. Bunun nedeni belli olmuştu. Alfaydı.
"Hey, Deku! Kurdun ne? Kesinlikle betadır."
"B-bilmiyorum. Henüz belli değil." Gülüp elini İzuku'nun omzuna attı. Tam bir şey diyeceği sırada öğretmenleri girdi sınıfa.
"Günaydın çocuklar!"
"Günaydın Sensei!" Katsuki elini çekip yerine geçti. O sırada İzuku elini omzuna atmıştı.
Bu da neydi?
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.Bu arada ilk bölüm yine saçma oldu kb ;-;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sweet Smell llBakuDekull
Fanfiction🍋Omegaverse🍭 ...Çok zaman geçmeden ekşi tatlısı bana da bulaştı. ‼️ !Yanship! +16