SAKURA SMELL/ OT7

0.6

/LÜTFEN OYLAMAYI VE YORUM BIRAKMAYI UNUTMAYALIM./

Uzun bir süredir Kook içindeki sıkıntı ile baş etmeye çalışıyordu.Evdeki 5 delta ile eşlenmişti ama Yoongi ile bir türlü birliktelik yaşayamamıştı.

Diğerleri onun fazla sert olduğunu canının yanacağını mızırdanıp durdukları için olabildiğinde deltadan küçüğü uzak tutuyorlardı.

Yoongi ise bir süredir içine kapanmıştı nedeni ise çok basitti tabiki de onunla eşlenmeyi reddeden omega.Onu niye istemediğini bir türlü anlamıyordu.Neyi yanlış yapmıştı da evdeki gereksizlerin hepsi ile eşlenirken onu istemiyordu.

Kook,evde menajerin kafasını ütüleme işine başlamış ve günledir eve geç gelen deltayı merak edip nereye gittiğini,orada ne yaptığını anlatması için Se jin hyunguna yalvarıyordu.En sonunda ulaştığı bilgi ile hyunguna teşekkür edip,deltalara nereye gittiğini haber vermesinin ricasında bulunup,hazırlanarak evden çıktı.

Adımlarını sakin ama ürkek bir şekilde atmaya başladı.Kapıda ki korumalar çocuğu gördükten sonra kısa çaplı şoku atlatıp geçmesi için kapıyı açtılar.Burası için fazla masum değil miydi bu çocuk?

Her bardaki gibi kulak zarlarını zorlayan müzik hakimdi içeride.Bu biraz daha gerilmesine neden oldu.Gerçekten yüksek sesten fazlasıyla olumsuz etkilenen birisiydi.Sırf bu yüzden deltalar bile artık kavgalarını mırıltı düzeyinde etmeye alışmışlardı.Omegayı korkutmaktan hiç haz etmiyorlardı.

Tezgahın arkasındaki kapı açıldıktan sonra personel bölümünden çıkan tanıdık sima ile yüzüne yayılan rahatlama hissine ve sırıtmaya engel olmadı.

''YUGİİİ...TANRIM..NASIL ÖZLEMİŞİM SENİ.''

''KOOOKKKK..NE İŞİN VAR BURDA!Hayırdır?Maaşlar tatmin etmedi sanırım hmm...''

''Yugiii...HAYIR YA!Eşimi arıyorum.Yoongi'yi.''

''O zaman iki yanındaki sandalyeye doğru kay bakalım bebeğim..hmm..''

Yan tarafına döndüğünde yeni sipariş ettiği içkiyi tek yudumda küçüğün gözlerinin içine bakarak bitiren bir Yoongi kesinlikle beklemiyordu.Yumuşak bir gülümseme ile Yoongi'ye ilerledi.

Yeni boyattığı sarı rengi saçlar gencin siyah saçlarına tezattı.Çocuğun aksine gözleri boş bakıyordu ama gözlerine inat tatlı gülümsemesi vardı.Jungkook'un ise gözleri her zaman duygulu bakardı ama gülüşleri sahte olurdu.Babasının ona taktığı borçları ödemek zorunda olan genç bir delikanlıydı zamanında ve ondan gülümsemelerini fazla erken çalmışlardı.O da geri kazanmak için çok çabalamamıştı.Ama karşısındaki adama gerçekten içten bir gülümseme sundu.Seviyordu bu adamı,onunla beraber diğer beş adamı.SEVİYORDU...

Biraz daha adamı inceledi.Takım elbisenin ciddiyeti biraz yüzüne de yansımıştı gerçi rahatlığı sarhoşluğunun getirisiydi.İnce ama al benili dudaklarına,kalkık ama yüzüne tam gelen bir burnuna baktı bir süre.Gözleri ise ne kadar da ateşli bir adam olduğunu haykırıyordu.

Adam yavaşça çocuğa yanaştı.Biraz oyundan zarar gelmezdi.

''Sık gelir misin?''

Klasik cümle diye geçirdi içinden Yugyeom.Kook cevap vermek için ona yaklaştığında araya girmek için o da hafif yanaştı.

''Daha önce flört etmediğin çok belli,çaylak hmm?''

Yoongi ters ters bakarak küçüğüne deminden beri musallat olan çocuğu umursamamıştı.Elindeki kristal bardağı biraz ileriye itekledi.Eli çocuğun saldayesine tırmandı,dayanma yerine yaslandıktan sonra çapkın bir edayla tekrar söze girdi.