0.9

794 36 4
                                    


/LÜTFEN OYLAMAYI VE YORUM BIRAKMAYI UNUTMAYALIM./

''Sen çok tutkulu bir omegasın küçüğüm. Gözlerin,saçların,bedenin...Her bir hücren bunu çığlık çığlığa haykırıyor.''

''Senin sayende, sizin sayenizde...''dedi omaga kısık bir sesle. ''Sizler bambaşka adamlarsınız...Bana baktığınızda ve dokunduğunuzda içimde bambaşka bir omega uyanıyor.''

Duygularını hiçbir çekincesi olmadan belli etmesi deltaya iç çektirdi. Masumiyet bu dünyadaki en tehlikeli şeylerden biriydi çünkü Jungkook'a baktığında gördüğü bu masumiyet onu/onları deli ediyordu...

Onun bakışlarının altında artık adının tutku olduğuna emin olduğu hissin girdabı içine girdiğini hisseden omega, dudaklarının kupkuru kesildiğini hissetti ve beklentiyle dudaklarını araladı.

''Bana ne hissettiğini söyle!''

Kook, deltasının içindeki kurttan gelen istekle utanarak gözlerini kaçırdığında Seokjin çenesini parmaklarının ucuyla kavrayıp yeniden gözlerine bakmasını sağladı.

''Benden utanmamayı öğreneceksin. Benimle her şeyi konuşacaksın...Şimdi söyle!''

''Ge...gerginim. Ama güzel hissediyorum, mideme kramplar giriyor.''

''Çünkü deltandan bir şey, bir şeyler bekliyorsun?'' omega başını salladı.

Deltanın dudakları etkileyici bir gülüş ile kaplandı. Göz rengi gittikçe kırmızılaşıyor, omeganın yüzünde arsızca dolanıyordu.

''Kendini bana bırakmaya hazır mısın, küçüğüm?''

Kook, gözlerini yumdu. Göğsü beklenti ile havalanırken dudaklarını ısırıp başını salladı. Bu delta için yeterli ve beklediğinin karşılığı bir cevaptı.

Omega aniden havalandığını hissetti ve kendisini Seokjin'in kucağında, sırtı onun göğsüne yaslanmış bir halde buldu.

Delta, az önce dokunduğu saçlarını okşamaya başlayınca iç çekti. Eşi küçük tutamlarla uğraşmayı bırakıp temas etmek istediği boynuna yönlendi. Yavaş hareket etmesi hamile bedeni biraz huysuzlaştırıyordu.Ne kadar ileri gidiceklerdi acaba, hamileliğinin son 2 ayındaydı.

Deltanın nefesini düşünceleri arasında boynunda hissettiğinde irkildi, teni karıncalandı.

'' Boynundan huylanmanı sevmiyorum. Ama hassas yeni bir noktanı keşfettim...''

'' Yeni noktam mı?''

''Evet! Buraya ilk geldiğin gece seni şaplaklamam için o şeker kalçanı erkekliğimin önünde, ellerimin karıncalanmasını sağlarcasına sallıyordun...Hamileliğinin başında ise göğüs uçların yalansın, ısırılsın diye yalvarıyordun altımızda...Vee sıra boynuna geldi demek?''

'' Ben farkında değildim...''

''Emin ol farkında olmaman çok daha seksi...''

Burnunu küçük bedenin sakura kokusunun yayıldığı noktaya sürtüp kokusunu derince soluklandı ve küçük bir öpücük bıraktı. Eşi kollarının arasında kığırdandığında gülüşü sırıtmaya döndü.

Hassas deriyi kurt dişlerinin yardımıyla sıyırıp yavaşça ısırdı.Ardından dilini çıkarıp usulca yaladı. Kulağına yaklaşırken kollarının arasındaki bedenin nefesleride hızlanmıştı.Elleri gömleğinin üzerinde yumruk olmuş, avuçları arasındaki kumaş parçasını kırıştırmaktan çekinmemişti. Kendini sıkıyordu...

''Kendini rahat bırak!'' diye fısıldadı delta dudaklarını kulağına doğru sürterken. Omega başını salladı ama eşinin yaramaz dudakları kulak memesini ısırdığında kendini sıkmaması pek mümkün olmadı. Yeniden boynuna indiğinde başını bilinçsizce yana doğru yatırıp, kucağında oturduğu büyük kurda daha fazla alan sundu. Delta, onun bu hareketi ile iç çekti. Belki tam olarak şu an da ne istediğini bilmiyordu ama onu durdurmuyordu. Doyumsuz kurtçuk...Delta da en az onun kadar doyumsuzdu...

SAKURA SMELL/ OT7Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin