19. Bölüm

823 36 33
                                    

Çalan telefonun sesiyle gözlerini araladı. Yataktan kalkıp komidinin üzerinde duran telefonuna ulaşmaya çalıştı ancak başaramadı.

Haşmet'in kolları bedenini sımsıkı sarmış vaziyetteydi.

"Haşmet telefonum çalıyor."

Haşmet kadının kıpırdanmalarına çoktan uyanmış ancak gözlerini açmamıştı. Emine ayrılmak için çabaladıkça o daha çok kadına sarılıyor boynuna öpücükler konduruyordu.

Telefonun susmasıyla Haşmet gözlerini açtı.

"Bak gördün mü sustu? Biz devam edelim hadi."

Emine'nin kendisine sinirli bir şekilde baktığını farkedince istemeden de olsa kollarını kadının bedeninden çekti.

Emine yatakta doğrulup telefonunu eline alınca "Eyvah!" Dedi.

Haşmet kadının tepkisiyle panikleyerek yatakta doğruldu.

"Tipi aramış."

Haşmet Tipi'nin adını duyunca yüzünü ekşiterek yataktan kalkıp lavaboya doğru yürüdü. Emine Haşmet'in sinirlendiğini anlamış ancak çoktan Tipi'yi geri aramıştı.

"Alo gardaşım günaydın."

"Bırak şimdi günaydını abla. Sen neredesin sabah sabah? Eve geldik Gönül'ümle ev kapı duvar."

Emine ne diyeceğini düşünüyordu ki Haşmet'in lavabodan çıkıp kendisine bakmadığını görünce Tipi'ye sinirli bir şekilde cevap verdi.

"Anahtarın yok mu Tipi? Aç kapıyı gir."

"Abla... Neyse bizim sana bir haberimiz var. Neredesin sen? Söyle de gelelim yanına."

"Hayırdır sabah sabah?"

"Hayır abla hayır."

Haşmet odadan çıkıp üzerini değişmek için kendi odasına doğru gitti.

Abisinin Emine'nin odasından çıktığını gören Ömür meraklı bir şekilde odaya doğru yürüdü. Kapı açık olunca kapıyı çalmadan odaya girdi.

İmalı bir şekilde "Günaydın abla rahat uyudun inşallah." Dedi.

Ömür'ün sesini duyan Tipi sesini yükselterek "Abla sen... Sen kimin evindesin?" Diye sordu.

Emine sabah sabah hem Haşmet'in hem Tipi'nin hem de Ömür'ün üstüne gelmesiyle ne diyeceğini bilemeden telefonu Tipi'nin suratına kapattı.

O sırada Haşmet odasından çıkıp kapısını sertçe kapatıp Emine ve Ömür'ü umursamadan Ferman'ın odasına girdi.

Emine'nin aklı Haşmet'de kalmıştı. Ömür'ün merakını gidermeden gitmeyeceğini anlayınca konuyu hiç uzatmadan "Evet Ömür abinle birlikte uyuduk." Dedi.

Ömür çok sevinmiş ama Emine'nin bu kadar net bir şekilde söylemesine de şaşırmıştı.

"Gülme Ömür. Bak fena yaparım."

Ömür tamam der gibi gözleriyle onu onaylayıp gülmesini saklamak için arkasını dönüp kapıya yöneldi.

"Ben kahvaltıyı hazırlayayım."

Bir süre sonra Emine odasının önünde Haşmet'in Ferman'ın odasından çıkmasını bekliyordu.

Az sonra Haşmet odanın kapısını araladı. Emine'yi görünce tripli bir ifadeyle merdivenlere doğru yürümeye başladı.

Emine adamın arkasından gidip ona sımsıkı sarıldı. Başını Haşmet'in sırtına yasladı.

Haşmet kadının bu haline tebessüm etse de belli etmemeye çalışıyordu.

İKİNCİ BAHAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin