Uzun bir bölüm oldu, bol yorum atarsanız aşırı sevinirim.
Keyifli okumalar.•
Esasında can almak, nefes almak kadar kolaydı. Birinin son nefesi olmak, düşünüldüğü ve korkulduğu kadar külfetli, gerçekleştirilemeyecek kadar imkansız değildi...Zihinde bir anda atan cinnet şalterine ya da bir anlık doğan öfkenin getirdiği göz kararmasına bakardı can almak lakin benim ne zihnimde bir cinnet şalteri attı ne de bir anlık öfkeyle gözüm karardı.
Ben sadece ve sadece Esved'in etkisi altında kaldım, ezildim.
O an da emin olduğum bir şey varsa, o da Veli'yi öldürmek istemediğimdi ama Esved'e gücüm yetmemişti işte. Her zaman olduğu gibi büyük bir mağlubiyete uğramıştım. Gerçi o sırada karşı gelmiş olsaydım da bir fayda edecek miydi, bilmiyordum. O dağ evinden elimi kana bulamadan çıkmış olacak mıydım, meçhuldü.
Lambaderlerin aydınlattığı salonda karşılıklı otururken Esved, ikinci kadehini doldurmak için ayaklandı.
Eve geldiğimizden beri aramızda tek kelime geçmemişti. Onun bana diyecek hiçbir şeyi olmadığını biliyordum ama benim ona diyecek çok şeyim varken susmayı tercih ediyordum. Korkumla alakası yoktu bu seferki sessizliğimin. Yaptığım şeyin, gerçekliğini sindiremediğim içindi. Sanki konuşursam yaşananların gerçek olduğunu kanıtlayacakmışım gibi hissettiğim içindi.
Tekrar eski yerine oturduğunda halının desenlerini izlemeyi keserek gözlerimi ona çıkarttım. Bacak bacak üstüne atmış, elinde tuttuğu şarap kadehini dizinin üzerine koymuş, muzip bir ifadeyle beni izliyordu.
"Neden?" dedim, duru bir sesle. Bu soruyu bekliyormuş gibi gülümsedi, şarabından bir yudum aldı. "Bana bunu neden yaptırdın Esved?"
Sadece, "Ölmesini istemiştin." diye yanıtladı sorumu. Kafamı iki yana sallayıp ona bakmayı kestim. "Bu bir neden olamaz." dedim, düşünceli bir sesle.
Benim gibi birinin istemesi, Veli gibi birinin ölüm nedeni olamazdı. Yere indirdiğim gözlerimi tekrar ona çıkartıp, "Ayrıca ben o adamı öldürmeyi istemedim!" diyerek kendimi savunmaya geçtim.
"Kendini kandırma." dedi, kuru bir sesle. Aynı kuru sesle, "O gece, yaptıklarını unuttun mu yoksa?" diye, devam etti. İçkisini dudaklarına götürdükten sonra zevkle gülümsemesi tüylerimi diken diken etti. Yine de pes etmedim, kendimi savunmaya devam ettim. "O gece..." derken, birkaç saniye durmak zorunda kaldım.
"Ben o gece sadece Veli'nin ellerinden kurtulmak istedim. Onu öldürmek gibi bir amacım yoktu. Tek istediğim, onu üzerimden atabilmekti ama sonra yerde öylece kanlar içinde yattığını görünce..." dedim ve "...Yardım etmedim." diye, tek nefeste soludum. Yıllardır sakladığım bir gerçeği gün yüzüne çıkarıyormuşum gibi zorlanmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKİS
General Fiction"Bunun ne olduğunu biliyor musun Yiğit?" dedi ve aynı tonda bana sorduğu soruyu cevapladı. "Vücudunun verdiği bu reaksiyonların hepsinin adı, zevk." Çenemdeki parmakları yukarıya tırmanıp aralık dudaklarımı okşamaya başladığında belimin altındaki e...