Bölüm On Yedi, Günah Keçisi

3.9K 242 195
                                    

Biraz gecikmeli oldu ama en azından bu bölümü bitirebildiğim için mutluyum. Baya zorlandım yazarken ama içime sindi de.

Keyifli okumalar, uzun bir bölüm oldu o yüzden oylar ve yorumlar 100'u geçerse çok güzel olur.

Yiğit

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yiğit...

Ben, insanların değişebilme ihtimallerine inanmazdım.

Babam, ölene kadar aynı adam olarak kalmıştı. Annemi öldüren gaddar adam da oydu, beni ve abimi yıllarca hor görende.

Annem, öldürülene kadar aynı kadın olarak kalmıştı. Babamı bütün pisliklerine rağmen sevmiş, çektirdiklerine katlanmıştı. Şansı yoktu ondan kurtulmaya; fakat hiçbir zaman da başka bir hayatın hayalini kurmamıştı.

Abim, kendi canına kıyana kadar aynı çocuk olarak kalmıştı. Bağımlıklarıyla mücadele etmiş, babama karşı direnmişti. Beni her zaman babamdan korumuş, onun bana vermediği sevgiyi gani gani vermişti.

Esved ise değiştin demişti bana ama ben inanmazdım ki insanların değişebileceğine...Ben, aynı bendim. Esved'in karşısında tir tir titremeye devam eden Yiğittim. Onu öldürmek istediğimi haykırsam da asla beceremeyecek olan Yiğittim. Hala annemin kollarının arasında uyumayı isteyen Yiğittim. Abimin benim için çaldığı çikolataları ağzımın her yerine bulaştırarak yemek isteyen Yiğittim.

Ben, aynı Yiğittim.

Fanusun içine çocuklar girip, çıkmaya devam ediyordu ben Esved'in yanından kalktığım o vakitte. O kadar çocuk vardı ki, o kadar çocuk girip çıkmıştı ki o camdan akvaryumun içine sayamamıştım bile. Bir sürü çocuk değerlendirilmiş, bir sürü çocuk açık artırmaya çıkarılması için onaylanmıştı...Ve beni en çok yaralayan da burada oturup, bu çocukların seçilmesini engelleyememiş olmamdı. Engellemeye kalksam da elimden bir şey gelmeyeceğini pekala biliyordum.

Esved beni öyle bir geri püskürtürdü ki daha ağzımı açamadan olduğum yere sinerdim. Bu sefer sadece Esved'de yoktu, Musab Bey'de vardı.

Bundan mütevellit kalkmıştım Esved'in hemen yamacındaki yerimden. Biraz da olsa bu ortamdan uzaklaşabilmek içindi. Ama ben kalkar kalkmaz, Esved'in parmakları dolandı ince bileğime. Sıkıca kavradı ben daha bir adım dahi atmamışken. "Nereye?" diye sordu donuk bir sesle. Sesi gibi ifadesi de donuktu. Ne hissettiği, ne düşündüğü anlaşılmıyordu fakat bu adamın zaten bir şey hissettiğini düşünmüyordum da. Yoksa şarabından usul usul yudumlar alarak bu çocukları değerlendirmez, değerlendiremezdi.

Gözlerim fanusa doğru kaydı, ama bakamadan tekrar Esved'e çevirdim. "Dayanamıyorum." diyebildim ona bakarken. "Hava almaya ihtiyacım var."

AKİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin