Bölüm On Dört, İcazet

3.2K 211 77
                                    

Keyifli okumalar, yorum atmayı unutmayınız.

Çıplak tenime değen, soğuk esinti göz kapaklarımı titreşerek aralanmasına neden olduğunda rahatsızca kıpırdandım yattığım yerde zira acı, şu an duyumsadığım en güçlü duyguydu. Kalbimdeki acı, kafamdaki acı ve kalçamdaki acıyla, her şey olanların gerçekliğini gösterir derecede kuvvetliydi.

İnlemelerim, bedenime birkaç dakikalığına da olsa konuk olmuş zevk ve Esved'in tenime değen teni...

Yaşananları bir kenarı atmayı başararak yattığım yerde dikleştiğimde belimdeki acı, kendini hafif bir sızı olarak belli etti. Odadaki soğuk hava, bilincimi hızla kendine getirirken Esved'in odasında olduğumu zorlanmadan idrak etmiştim.

Titremem çoğalınca yatağın üzerindeki darmadağınık haldeki yumuşacık ipek çarşafı alıp çıplak bedenime doladım. Bir yandan da odada esen sert rüzgarların kaynağını bulmaya çalıştım.

Açık camın önünde duran, tekli koltukta oturmuş silueti görmemle daha fazla gözlerimi etrafta dolandırmadan Esved'e diktim. Parmakları arasındaki sigaranın kızıl alevi, karanlık odadaki tek ışık kaynağıydı. Eğer elinde o sigarayı tutmuyor olsaydı kesinlikle orada birinin oturduğunu anlayamazdım.

Onun odasında uyuyakalmanın getirdiği sinir bozucu rahatsızlıkla yattığım geniş yataktan kalkmaya yeltendim ama Esved'in, "Otur." demesiyle kazık yutmuş gibi aniden durdum. "Çıkabileceğini söylemedim Yiğit." dediğinde yorgunlukla "İşin bitmedi mi benimle? Daha ne istiyorsun?" dedim. İstediğini elde etmişti işte, neden bırakmıyordu ki beni?

Sigarasını söndürüp ayağa kalktığında mekanik adımlarla cama ilerledi ve odanın içerisine buz gibi havayı alalen sokan pencereyi kapadı. Sonra ise aynı seri adımlarla yanıma geldi ve "Bitmedi, konuşacağız." dedi. Gergince, "Ne konuşacağız?" diye sordum.

Yatağın boş tarafına oturup sırtını, yatağın başlığına yasladığında üzerinde özgür bir rahatlık olduğunu fark ettim. Esasında Esved hep rahattı, fakat bu seferki rahatlığında kasıntı hareketlere yer yoktu. Gönlünden ne geçiyorsa onu kuşkusuz yapabiliyor gibiydi. Komodinin üzerindeki sigara paketine uzanırken, "Her şeyi açıklığa kavuşturacağız." dedi ve sigarasını dudaklarının arasına koyup ucunu ağır hareketlerle tutuşturdu.

"Üniversiteden mezun olduğunda aramızdaki bu ilişki sonlanacak. Lakin o zamana kadar bu evde, sana tahsis edilen odada kalmaya devam edeceksin. Hiçbir eksiğin olmayacak ve istediklerin makul olduğu takdirde kabul edilecek." Siyahları, yüzümü tararken dudaklarında hoşuma gitmeyen müstehzi bir gülümseme mevcuttu. Bu sözler, bakışlar ve dudaklarındaki sırıtma tanıdıktı. Hem de hiç hoş olmayan bir tanıdıklıktı.

"Karşılığında da sadece benim altıma gireceksin. Ve..." dedi, sigarasının dumanını sakince içine çekerken. "Birkaç kuralımız olacak." Dudaklarımı bir şey demek için araladığımda fırsat tanımadan, "Öncelikle bana ne yapacağımı asla söylemeyeceksin Yiğit!" diyerek sesini yükseltti.

Tek kaşı anlayıp anlamadığımı sorgularcasına havalandığı zaman onaylamamı istediğini bildiğim halde, "Sadece tek bir şey istiyorum senden." dedim, telaşla fakat Esved'in ciddi yüzü, pazarlığa açık olmadığını çok net gösteriyordu. "O yaptırdığını bana bir daha yaptırtma."

Kaşları kısa bir süre çatıldı. Neyden bahsettiğimi anladığında ise dudaklarında zevk dolu bir sırıtma belirdi. "Ama ben o yaptığından keyif aldım." dedi, eğlendiğini belli eden sesiyle. Bunu beni sinir etmek için söylüyordu ve başarılı olduğu gerçeğini göz ardı edemezdim.

AKİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin