A-3.2 (kütüphane)

80 12 0
                                    

1 yıl önce...
İşte sıkıcı bir ders saati daha..En azından kütüphaneye gidicez ve sanırım Yiğit'de bizimle gelicek bu garip bi şey çünkü genelde onun küphaneye geldiği pek olmazdı. Hocanın "Çabuk Olun!! " uyarısıyla birlikte kapıdan ışınlanır gibi çıktım ta ki Yiğit'i görene kadar. Daha sonra ışınlanmayı bir başka güne bırakarak Yiğit'i izlemeye başladım. Arkadaşlarıyla daldiğı o koyu sohbet arası beni göremeyeceği için daha rahattım. Kütüphaneye gittiğimde bir yığın dolu belkide binlerce kitapla karşılaşınca içimden bir küfür daha salladım. Bugün düzenleme sırası bende olduğu için hiç oturmadan kitapları düzenlemeye başladım. Ve işte geliyor... Yiğit'in bana doğru bakışlarıyla bu tarafa gelecek olduğu belliydi.- Sanırım ben o ara ölüyordum ki yanıma geldiğini fark etmedim- Bir anda yanımda biten Yiğit hiç konuşmadan kitapları incelemeye başladı.-klasik onu sinir etme taktiğiyle-"Seni buralarda görmek ne büyük şeref ABİ!."dedim ve güldüm. Onun bu kelimeye sinir olduğunu biliyordum ama benden söylememi isteyende oydu ne de olsa ;) "şu abi demeyi ne zaman keseceksin?" Dedi "sadece kitaplardan birini kafama geçireceğin zamanı bekliyorum" diye cevaplayınca ikimizde güldük ve ardından kafama inen kitap... Evet canım yanmamıştı hatta daha da çok kahkahaya sebep olmuştu. Ve Ceren'in arada gelip sinirimi bozmasını bile önemsememiştim Ondan gerçekten hoşlanıyordum ve onun da benden hoşlandığını biliyordum.Vakit dolmuştu bütün sınıf gidecek ve ben kitaplarla başbaşa kalacaktım.Ama Yiğit Bey kendini benimle birlikte kitaplara kaptırmıştı kütüphanede yalnız ikimiz kaldık.Itiraf etmesemde ikimizde çok eğleniyorduk gülüşmeler bile bile sinir etmeler zaten hep böyle olurdu. Kimse olmadığından daha rahattık.Bir ara Yiğit'in eli benim elime deydi ya da tam tersi ve birbirimizin gözlerine baktık genelde o daha uzun bakardı bende gözlerimi kitaplara çevirdim ve sonra beklemediğim bir şekilde elimi tuttu ne olduğunu anlayamamıştım sanırım o da biraz çekiniyordu ama kararlı hali gözlerinden belliydi. Bana biraz daha yaklaştı ve bir şeyler soylemek ....
~Ceren~
"Sus artık Ceren!"diyerek kütüphanenin ortasında bana bağıran Naz'a sinirlenip ortadaki kitap yığınına şöyle bir göz attım.
Kitaplara aşıktım.Sanki benim oksijen tüplerimdi hepsi.
"Ohaa!!"diyerek bağıran Naz'a kolumla hafiften koluna vurdum.Vurmamı umursamazdan ışıldayan gözlerle bana bakıyordu.
"Ahh"diye hülyalı hülyalı iç çektiğinde bu duruma daha fazla dayanamayıp gözlerimi etrafta dolaştırdım ve Selin'in ne kadar kızıcağını bilsemde Yiğitle Selin'i izledim.
İkiside gülerek kitapları düzenliyorlardı.Selin Yiğit'e arada bir 'abi'dediğinde Yiğitte kitaplardan birini alıp yavaşça Selin'in kafasına vurdu.
"Çok tatlı değiller mi?"dediğimde Naz 'hı hı' gibi sesler çıkardı.
"Naz!"diyerek hafiften bağırdığımda kitaptan kafasını kaldırıp ateş saçan gözlerle bana baktı.
"Ne var Ceren?!"
"Yiğit ile Selin'i diyorum.Çok tatlı değiller mi?"dediğimde gözleri benden Selinlere kaydı sonra gülümseyip tekrardan kafasını kitaba gömüldü.
Gözlerimi devirerek Selinlere geri baktım.
Fazlasıyla güzeldiler içimden telefonu çıkarıp fotoğraflarını çekme isteğimi bastırarak izlemeye devam ettim.
Selinin yüzünden gülücükler eksik olmazken kitapları düzenlemeye devam ediyordu.Yiğit ise Selin'in diğerlerinin üstüne koyduğu kitaplardan birini alıp kendi kitaplarının oraya koydu."Bu buranın"dediğinde hafiften gülümsedim.Cidden çok tatlılardı.Selin ise hafiften sinirleniyormuş gibi yapıyordu fakat gülmeye devam ediyordu.
Naz'ın hala kitap okuduğunu görünce Selin ile Yiğit'in yanına gittim.Yiğit de ilerdeki kitapları almak için yanımızdan ayrılmıştı.
"Kızım çok tatlıydınız"dediğimde gülümsemesi düşmüş ve sanırsam dediğimi anlamamıştı.
"Efendim?"
"Diyorum ki Yiğit ile çok tatlıydınız"dediğimde düşen yüzü tekrardan gülümsedi.
"Saçmalama"
"Saçmalamıyorum öyleydiniz"dediğim sırada Yiğit yanımıza gelmişti hafiften arkaya çekilip aralarına kara kedi olmaktan kendimi kurtarmıştım.
Yiğit ile birlikte kitapları düzenlemeye devam ederkende hafiften birbirlerine laf sokuyorlardı fakat Selin bu laf sokmalara daha da fazla gülümsüyordu.
Yiğit kitapları düzenledikten sonra hemen Selinin dibine girdim.
"Çok tatlısınız"diyerek güldüğümde Selinde daha çok gülümsedi.
"Ceren kızıyorum"
"Hoşuna gitti dimi bunu demem?"
"Ceren"dediğinde hala gülümsüyordu bunun üzerine bende daha çok gülümsedim.
"Ya kabul et işte"
"Ceren"dedi gözlerini kısarak.
"Ama gülüyorsun"dediğinde bana şirince yüz ifadesi yaptıktan sonra gülümsemesini daha çok genişleterek yanımdan ayrıldı bende gülümseyerek Naz'ın yanına gittim. Ve kütüphaneden çıktık.
Çok tatlılardı.
/Yazardan/
ARKADAŞLAR BU BÖLÜMÜ BİR YIL ÖNCE YİĞİT İLE SELİN BIRBIRINDEN DELI GIBI HOŞLANMALARINA RAĞMEN SEVGİLİ OLMADIĞI BIR ZAMANDAN BAHSETMEK ISTEDIM UMARIM BU KÖTÜ BIR SEÇİM OLMAMIŞTIR... :)

AnlaşılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin