promise | hyunmin

Finalㅠㅠ

"iyileşemeyeceksin Seungmin. Bu dünyadan kısa sürede ayrılıp gideceksin. Sevdiğin herkesi üzeceksin."

~~~

Sıçrayarak uyandı genç çocuk. Elini kalbine götürdü. Sevdiği insanları üzmek istemiyordu. Oturur pozisyona geçti ve derince nefesler aldı. O sırada kapısı tıklatıldı.

"Gel"

İçeri güler yüzü ile Hyunjin girdi. Fakat Seungmin'i endişeli hâlde görünce gülen yüzü düştü.

"Bir sorun mu var Seungmin?"

"H-hayır..hayır yok. Sadece bir kabus gördüm o kadar."

Hyunjin kollarını açarak miniğini kucakladı. Saçlarını öptü ve karıştırdı. Kafasını kaldırıp Seungmin'e baktı.

"Şimdi daha iyi misin?"

Kafasını olumlu anlamda salladı. Kapı tekrar tıklatıldı ve içeri Bayan Ash girdi. Elinde iki yemek tepsisi vardı.

"Kahvaltılarınızı getirdim çocuklar"

Bayan Ash içten içe üzülse de üzgünlüğünü ikiliye belli etmemeye çalışıyordu.

"Kahvaltını yaptıktan sonra beni çağır Seungmin. Bay Kim seninle konuşmak istiyor"

Seungmin anlamışcasına mırıltılar çıkarttı. Bayan Ash ikisine de gülümseyerek geri odadan çıktı.

"Acaba benimle yine ne hakkında konuşacak?"

Seungmin üzgünce sordu.

"Eminim kötü bir şey demez"

Seungmin şaşkınca Hyunjin'e baktı.

"Ben onu az önce dışımdan mı söyledim?"

Hyunjin kahkaha atarak kafa salladı. Seungmin yüzünü elleri ile sakladı.

"Utanma Seungmin-ah~"

Seungmin ellerini yüzünden çekip son yemeğini yemeye başladı utançla.

İkisi de yemeğini bitirince tepsilerini aldılar ve yemekhaneye indiler. Tepsilerini bıraktıktan sonra Bay Kim'in odasının önüne geldiler.

"Ben seni burada bekliyorum bebeğim"

Deyip miniğinin alnına öpücük kondurdu. Seungmin derin bir nefes aldı ve kapıyı tıklattı. Gel komutu ile içeri başı ile selam vererek girdi.

"Ah sen mi geldin Seungmin?~"

Bay Kim'in yüzünde Bayan Song'un öldüğü geceki o buruk tebessüm vardı.

"Benimle konuşmak istediğinizi söylemişsiniz Bay Kim"

"Evet,gel otur lütfen"

Seungmin Bay Kim'in masasının önündeki sandalyeye oturdu.

"Hastalığım hakkında mı konuşmak için çağırdınız?"

"Evet"

Bay Kim yutkundu ve derin bir nefes aldı.

"S-seungmin.."

Bay Kim'in anında sesi çatlamıştı. Bir şeylerin ters gittiği çok belliydi.

"Bunu sana nasıl demeliyim bilmiyorum."

"Bay Kim artık o ağzınızdaki baklayı çıkartın lütfen"