Doktor ameliyathaneden çıkar çıkmaz Seungmin doktorun yanına koşuverdi.
"Bayan Song iyi mi?"
Doktor üzgünce Seungmin'e baktı.
"Durumu kritik. Olabilecek her şey için kendinizi hazırlayın derim"
Seungmin kahrolmuşcasına doktora bakmaya devam etti. belki bir mucize olur diye bekledi.
"Lütfen onu iyileştirin. Yalvarırım!"
Doktor sakince kolunu Seungmin'den kurtardı.
"Biz elimizden geleni yaptık. Gerisi zamana kalmış bir şey. Elimizden başka bir şey gelmez. İyi günler"
Doktor giderken Seungmin sadece bakmakla yetinebildi. Yere düşmemek için zor durdu. Bacakları titriyordu. Seungmin'in bu halini gören Hyunjin yanına giderek kolundan tuttu ve sandalyeye oturttu.
"Seungmin sakin ol tamam mı?Eminim ki Bayan Song iyi olacak ve yanımıza gelecek."
Seungmin kafasını iki yana salladı.
"Hayır iyi olmayacak. Doktorun dediklerini duymadın mı?"
Sona kalan iki gramlık umudunu da yitirmişti. Yıllarca ona bakan kadını neredeyse kaybetmişti. Ameliyathanenin kapısı açıldı ve hemşireler sedyeyle Bayan Song'u çıkarttılar. Seungmin ise peşlerine takıldı. Hyunjin ve Bayan Ash de Seungmin'in peşinden gitmeye başladılar.
"Bayan Song!Bayan Song!Lütfen iyi ol!"
"Uzaklaşın lütfen beyefendi. Bize zorluk çıkartıyorsunuz."
Hemşirenin uyarısıyla Seungmin yerinde kalakalmıştı. Yoğun bakımın kapısı açıldı ve Bayan Song'u içeri soktular. Hyunjin ve Bayan Ash de Seungmin'in yanına gelerek yoğun bakımın önünde beklemeye başladılar.
.
Saat aşırı geç olmuştu. Üçünün de uykusu gelmişti. Hatta Bayan Ash neredeyse uyumak üzereydi. Oturdukları koltukta Hyunjin Seungmin'e döndü ve (kendi)omzunu patpatladı.
"istersen burada uyuyabilirsin. Sabahtan beri perişan haldesin. Uykunun geldiğine eminim."
"Seni rahatsız etmek istemem hem senin de uykun gelmiştir. Benim peşimde koşuşturup durdun. Bunun için özür dilerim"
"Beni rahatsız etmezsin Seung emin ol. Hem böyle bir şey için özür dilemene gerek yok."
Seungmin nazikçe yatırdı kafasını. Hyunjin elini Seungmin'in saçına götürerek yavaşça okşamaya başladı. Seungmin ise aldığı huzurla gözlerini kapadı.
.
"BİP!BİP!BİP!"
Yavaşça uykusundan uyandı genç çocuk. Yattığı omuzdan kafasını kaldırdı. Bayan Song'un bağlı olduğu makine ötüyordu. Pencereye yaklaştı genç. Yaşlı kadının kalp atışları oldukça yavaşlamıştı. Herhangi bir müdahelede bulunulmazsa ölebilirdi.
"Doktor..Doktoru çağırın çabuk!"
Bayan Ash koşarak Bay Kim'i çağırdı. Hastanede tek o kalmıştı ve tek müdahele edebilecek kişi de Bay Kim idi. Birkaç hemşire alıp yoğun bakıma girdi. Perdeler kapatıldı. Seungmin başını ovuşturarak koltuğa geri oturdu.
Yaklaşık yarım saat sonra hemşireler çıktı. Bay Kim hala içerideydi. O da çok geçmeden çıkmıştı. Seungmin hızla ayağa kalkarak Bay Kim'in yanına gitmişti.
"Durumu nasıl?İyi değil mi?"
Bay Kim burukça gülümsedi. Seungmin'e oturmasını işaret etti. Koltuğa oturdu ve Bay Kim'in konuşmasını bekledi. Kalbi hızla ve ağrıyla çarpıyordu. Bay Kim bir anda kendini tutamayıp ağlamaya başlamıştı. Diğerleri bir şey anlamazken Bay Kim konuşmaya başlamıştı.
"Ben çok özür dilerim. Onu kurtaramadığım için o kadar üzgünüm ki...*hıçkırık* en başta senden özür diliyorum Seungmin. Onu kurtarmayı o kadar istemiştim ki. Son zamanlarda *hıçkırık* kanser ile savaşıyordu fakat başaramadı. Tekrardan hepinizden özür dilerim."
Daha fazla dayanamayıp kalkıp gitmişti. Bayan Ash çoktan hıçkırıklara boğulmuştu bile. Hyunjin ise hem ağlıyor hem de Seungmin'i kendine getirmeye çalışıyordu. Seung, sadece boş duvara bakıyordu. Onun dışında hiçbir şey yapmıyordu. Şoku yavaş yavaş atlatmaya çalışıyordu. Kolay değildi...Yıllarca kendine bakmış,anne ve babalık yapmış,yeri geldiğinde de ablalık yapmış birini kaybetmek kolay değildi.
"Seungmin..lütfen kendine gel. Beni korkutuyorsun"
Hyunjin,Seungmin'i hafifçe sarsıyordu. Hyunjin sarstıkça Seungmin gözyaşı döküyor ve daha da perişan oluyordu.
"Hyunjin..."
Yavaşça Hyunjin'e döndü.
"o gitti..o beni bırakıp gitti."
Hyunjin Seung'ı kendine çekerek usulca sarıldı. İkisi de hüngür hüngür ağlıyordu. Ağlamaktan perişan olan Bayan Ash ikiliyi yalnız bırakıp evine gitmek için izin almaya gitti. İkili bir süre orada ağladıktan sonra Hyunjin,Seungmin'i odasına çıkarttı. Yatağına yatırdı ve saçlarını okşayarak uyutmaya çalıştı ama Seungmin'de uyku ne gezer? Seung,Hyunjin'in kolunu hafifçe kavradı.
"Lütfen bugün yanımda yat. Gece korktuğumda çağırabileceğim bir Bayan Song yok artık."
Hyunjin kafa salladı. Seung yana kayarak Hyunjin'e yer açtı. Hyun ise Seungmin'in yanına kıvrılarak yattı. Yüzlerini aynı hizaya getirdi. Seungmin'e güven verici bir tebessüm bahşetti. Seung ise gülümseyerek karşılık etti.
"Yanımda olduğun için teşekkürler Jinnie"
Hyunjin küçüğün saçlarını gözlerinin önünden çekerek konuştu.
"Teşekkür etmene gerek yok minnie~Ben her zaman senin yanında olacağım ama şimdi bunları düşünmenin zamanı değil. Uykunu iyi alman lazım."
"İyi geceler Jinnie~"
"İyi geceler Minnie'm~"
-
Bölüm sonuBir insan kendi yazdığı bölüme nasıl ağlayabilir??Bayan Song'a aşırı üzüldüm🥺🥺
Bütün bölümü bilgisayardan yazdım ve bilgisayardan yazmak aşırı iyiymiş😳😳bundan sonra bilgisayardan yazacağım oxjxkjxjxud
Kendinize dikkat edin:3
Birkaç bölüm sonrası final zaten~o yüzden kendinizi hazırlayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
promise | hyunmin
Fanfiction"Bana söz vermiştin Seungmin-ah, iyileşeceğimize dair söz vermiştin" Hyunjin ve Seungmin aynı hastalığa yakalanmış 2 gençti. Bir gün hastanede yolları kesişti. Zamanla arkadaş hatta daha ötesi bile oldular. Seungmin, Hyunjin'e sürekli "iyileşeceğiz"...