1. Bölüm

150 10 0
                                    

•İlk bölümle başlıyoruz hadi bakalım...

•Buraya başlama tarihinizi atsanıza herkes yapıyor bizde geri kalmayalım nsixnudmsk

•Birde teknik aksaklıktan dolayı bölümü tekrar atmak durumunda kaldım...

•Kitapta ki dünya ile ilgili kafa karışıklığı olmaması için en alta bilgiler bıraktım.

...

"Nemesis neredesin?" Nemesis hızla kafasını yaptığı işten kaldırarak, küçük ağabeyi London'a döndü. İki çocuk da gergince dudaklarını ısırarak bakışmaya başladı.

"Ağabeyim seni çağırıyor Sisy, ben buraları toparlarım sen onun yanına git hemen." Nemesis hızla ayağa kalkarak üstündeki toprağı silkelemeye çalıştı. Yeterince üstünü temizlediğini düşününce hızla Ağabeyi Boris'in yanına gitmeye başladı.

"Sisy! Dur!" Ağabeyi London'un aniden seslenmesi ile durarak ona döndü. Sorgular şekilde kafasını yana eğerek ağabeyine bakmaya başladı. London ise hızla ayağa kalkarak Nemesis'in yanına gitti.

"Tanrım, Sisy üstüne kan bulaşmış ne yapacağız?" Nemesis hızla üstündeki sarı elbisesine bulaşan kana baktı. Gergince ne yapacağını düşünmeye başladı. Ağabeyi Boris kanı görürse onun yaralandığını düşünecekti, yaralanmadığını anladığında ise kanın nereden geldiğini sorgulayacaktı. Yanisi her türlü başı belaya girebilirdi.

"Nemesis, kime sesleniyorum ben yoksa yine ormana mı girdin?" Boris ağabeyinin sesi yaklaşınca London hemen etrafına bakınmaya başladı. Yanlarında getirdikleri su şişesini alarak toprağa döktü ve bir çamur oluşturdu. Ellerine çamuru alarak hızla Nemesis'in elbisesinde kan olan kısmı çamur yaptı. Kanın görünmediğinden emin olunca Nemesis'e fısıldadı.

"Hadi şimdi git, eve varınca da elbiseni kurtulmayı sakın unutma tamam mı?" Nemesis kafasını sallayarak London'un yanağını öptü.

"Teşekkür ederim ağabey." London gülümseyerek elini hadi anlamında salladı. Nemesis'in uzaklaşması ile hızla yere çömelerek yaptıkları şeyleri temizlemeye başladı. İlk önce Nemesis'in yere çizdiği tuhaf yuvarlak ve üçgen figürleri eliyle dağıtarak sildi. Yazılı olan tuhaf yazıları da aynı şekilde dağıttı. Aslında anlayamıyordu, okuma yazma bildiği halde neden Nemesis'in yazdıklarını okuyamadığını bir türlü anlayamıyordu. Bu farklı bir dildi farkındaydı ama küçük kardeşi anladığı halde onun anlayamaması zoruna gidiyordu. İç çekerek yavaşça yerdeki ölü kuşu eline aldı. Derin bir nefes vererek, ölü kuşu daha önceden kazdıkları kuyunun içine bıraktı. Kuyuyu güzelce toprakla kapattıktan sonra ayağa kalkarak o da üstünü kontrol edip sirkeledi ve hemen Nemesis'in gitti yöne doğru adımlamaya başladı.

Nemesis Boris ağabeyini görmesi ile yavaşladı ve ona seslendi.
"Efendim ağabey ne oldu?" Boris, kız kardeşinin sesini duyarak hemen arkasını döndü, Nemesis'in üstünün çamur olduğunu görünce iç çekti.

"Neredeydin yine ormana mı girdin sen? London nerede? Üstün başın neden çamur? Annemler gelmeden hemen seni temizlememiz lazım." Boris'in hızla sıraladığı sorularla Nemesis dudaklarını büzdü.

"Ormandaydım sincap gördüm onu yakalamaya çalışırken düştüm." Ağabeyi London'un nerede olduğu ile ilgili soruya tam ne cevap vereceğini düşünürken, arkadan London'un sesi geldi.

"Bende ormandaydım ağabey, Nemesis'in oraya gittiğini görünce peşinden girmiştim." Boris kaşlarını çattı.

"Madem peşinden girdin, Nemesis yere düşerken neredeydin?" London sıkkın bir şekilde tam konuşacakken Nemesis araya girdi.

Nemesis (Askıya Alındı!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin