4. Bölüm

84 8 0
                                    

•Unutmuş olabilecek kişiler için tekrardan karakterlerin temsili görünüşlerini en alta bırakıyorum.
( ˘ ³˘)

...

4 sene sonra...

"Leydim her şey hazır, herkes sizi aşağıda bekliyor." Nemesis hizmetçiye bir bakış atarak kafasını salladı.

"Şimdi iniyorum gidebilirsin." Hizmetçi hızlı adımlarla gidince Nemesis aynanın karşısına geçti. Saçını eliyle biraz düzelttikten sonra mücevher kutusuna uzanarak, Kralın verdiği sarı Elmaslı kolyeyi boynuna taktı. Kendini süzerek kibirle gülümsedi.

"Buyrun Leydim." Hizmetçisi Anna'nın pelerinini getirmesi ile pelerini üstüne geçirdi. Altın sarısı tüyleri olan kısımları omuzlarından hafif sarkacak şekilde bıraktı. Eliyle kısa saçlarını hafifçe savurdu ve Annaya döndü.

"Ben burada olmasam bile, söylediğim her şey harfi harfine uygulanacak değil mi Anna?" Anna Leydisinin önünde kafasını eyerek ellerini birleştirdi.

"Sizin sözünüzden asla çıkmayacağım Leydim." Nemesis ayağında ki topuklularla yeri delercesine yürüyerek Anna'nın önüne geldi. Anna'nın çenesini tutarak gülümsedi.

"Eğer sözümü dinlemeyecek olursan, zaten sonuçlarına katlanırsın Anna. Sakın ben burada değilim diye bana ihanet etmeyi aklından bile geçirme." Uzun boyunun etkisiyle eğilerek Anna'nın kulağına doğru yaklaştı.

"İşte o zaman sadece senden değil etrafında ki herkesten acısını çıkartırım." Geri çekilerek gülümsedi.

"Anladın değil mi Anna?" Anna kafasını yukarı kaldırarak Leydisiyle göz göze geldi.

"Anladım Leydim. Size asla ihanet etmeyeceğim." Nemesis hafifçe gülümseyerek Anna'nın yanağını okşadı.

"Güzel, o halde kendine dikkat et Anna, daha sonra görüşmek üzere."

"Sizde dikkatli olun Leydim. Kendinize çok dikkat edin." Nemesis kafasını hafifçe sallayıp geri çekildi. Bir tutam saçını kulağının arkasına atarak odadan çıktı ve merdivenleri inmeye başladı.

Boris üstünde şık bir takımla birlikte babasının ve annesinin yanında bekliyordu. London ise rahat krem bir pantalon, beyaz gömlek giymişti ve uyuşuk adımlarla merdivenlerden iniyordu. Merdivenlerden gelen sert adım sesleri ile arkasını döndü. London gülümseyerek Nemesis'in yanına gelmesini bekledi fakat gözüne Nemesis'in boynunda ki kolye takılınca gözlerini devirip kaşlarını çattı. Nemesis gülümseyip London'un yanına geldi ve eliyle kaşlarının ortasını düzeltti.

"Kaşlarını sürekli çatarsan erken yaşta kırışacaksın London." London hızla Nemesis'in saçını çekti.

"Ağabey diyeceksin, London değil! Şimdi beni tekrarla, ağabey hadi de ağabey." Nemesis saçlarını düzelterek London'un koluna vurdu.

"Saçımı bir daha çekersen, seni parçalarım London ona göre." London tam tekrar saçını çekecekti ki Boris aşağıdan seslendi.

"Çocuk gibi davranmayı kesin ve hemen buraya gelin!" Nemesis ve London birbirlerine bakıp aynı anda dil çıkarıp aşağı inmeye devam ettiler.

London ve Nemesis'in geldiğini görünce herkes dışarı çıkarak at arabasının yanına geldiler. Atalante Arşidüklüğü Başkentteydi fakat Akademi başkente çok uzak olduğundan dolayı başkent sınırında bulunan büyülü portallara girerek direkt Akademiye gideceklerdi.

Boris yirmi üç yaşına girmişti ve geçen sene Akademiden güzel bir notla mezun olmuştu şimdi ise şövalye birliğinden babasının yanında yardımcı komutanlık yaparak gelecekte ailenin başına geçeceği için işleri öğreniyordu. London'unsa akademide dördüncü yılıydı ve yirmi bir yaşına girmişti. Nemesis ise on yedi yaşına girmişti ve bir sene erken olarak akademiye başlayacaktı.

Nemesis (Askıya Alındı!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin