İLK BAKIŞTA

251 7 10
                                    

Hayatının en güzel günüydü. Hani bazı günler vardır kendinizi masum, uykulu ve sıkılmış hissedersiniz. O gün, o günlerden kurtulma günüydü. Kısacası lisenin ilk günüydü! Adı Melissa'ydı. Babası ülkenin başbakanıydı, ve bir başbakanın kızı olmak çok zordu. Babası ona her doğum gününde yeni bir bina yaptırıyor, hatta ilk yedi doğum gününde yaptırdığı yedi binanın her birinde Melissa'nın bir harfi yazıyor ve iki 'S' karışmasın diye birine '1.S' ötekine '2.S' diyorlardı. Neyse babasının delilikleri bir yana yeni arkadaşlar edinmek o kadar da kolay olmayacaktı ama o babasıyla bunca sene başa çıkabildiyse her türlü sorunla başa çıkabilirdi. Giydiği kot şort ve gri bluz yeşil gözlerini ortaya çıkarıyordu. ''Peki ya saçım? OFFFF... Kuaförlere bırakmalıyım.'' diye düşündü. Kahvaltıya indi ve leziz krepleri gördü . Krepleri, babası giysilerini görmeden ağzına tıktı fakat çok da hızlı değildi. Babası onu görmüştü. 

-Bu giysi ile nereye gideceksin, okula mı?O giysiyle hiçbir yere gidemezsin.

Melissa hiç itiraz etmeden yukarı çıkıp altındaki şort yerine mini etek giyip geldiğinde ise babası 

-Bu daha iyi.

 Melissa babasının mini etek ve şort arasında nasıl bir fark olduğunu düşündüğünü anlayamıyordu. Sırtında çantası, ayağında topuklu gri botlar ve harika giysilerinin okulu yakıp kavuracağını düşünerek evden çıktı. Okul otobüsünü bekliyordu ama koruyucusu otobüsten önce davranarak Melissa'nın arabaya binmesini sağladı. Okula vardıklarında Melissa çok hoş karşılanmıştı ve okulda tahmin ettiği gibi kötü kızlar yoktu yani onu ezebilecek veya onu küçük duruma düşürmeye çalışacak kızlar. Melissa daha ikinci derste acıkmıştı ve bu yüzden kafeteryaya gitti. Kafeteryadaki bilgisayarların başındaki çocukların yüzleri gözükmüyordu. Melissa bir çocuğun yanına giderek ne yaptığına bakarken çocuk bir anda arkasını döndü ve Melissa'yı görünce öküzün trene baktığı gibi kıza bakmaya başladı. Melissa birkaç saniye sonra :

-Blog mu yazıyorsun? 

-Evet. 

Çocuk o kadar yakışıklıydı ki Melissa kurduğu her cümleyi zorlukla söylüyordu. Melissa en sonunda dayanamayıp 

-Ben Melissa.

diyerek elini uzattı. 

-Ben de Buğra.

diyerek kızın elini sıktı. O kadar uzun süre konuşmuşlardı ki dersin ilk beş dakikasına geç kaldıklarını anlayamamışlardı veya anlamamazlıktan gelmişlerdi. Melissa saate bakar bakmaz 

-DERS BAŞLADI!  

-Sakin ol. Buradaki öğretmenler sana kızmaz.'' 

Melissa babasının başbakan olduğunu söylemediğine emindi. 

-Neden ki?

-Kafeteryadaydım , kahvaltı etmemiştim dersin. Ben hep öyle yaparım. 

 Melissa el sallayarak masadan uzaklaştı ve hemen dersin olduğu sınıfa koştu. Koşarken önünde ona doğru koşan çocuğu göremeyince bir anda çarpışıp yere düştüler. Kitaplar saçıldı (klasik) Melissa yüzünde hafif bir gülümseme ile kitapları toplamaya başladı ve çocuğa baktı çünkü bu Buğra idi. 

-Sen de mi bu sınıftasın?

 Aldığı cevaba sevindi ama neden sevindiğini bilmiyordu çünkü daha önce bu duyguyu hiç yaşamamıştı. (AŞK YOKSUNU) Derse girdiklerinde öğretmenin attığı o kışkırtıcı bakış onları hemen boş bir sıraya yönlendirdi. Öğretmene bir açıklama yapmak zorunda kalmamışları bile. Ders boyunca birbirlerine baktılar tabi göz göze geldiklerinde başka şeyler ile ilgileniyormuş gibi yapsalar da dersin yarısından fazlasında birbirlerine baktılar. Bir sonraki teneffüs Melissa sınıftaki kızların sorgusuna yakalanmıştı. Evet bu kızların hiçbiri onu aşağılamayacaktı fakat onun hakkında küçük dedikodular yaymak için canlarını bile verebilirlerdi.

-Kafeteryada ne yapıyordunuz?

- Hiç birşey.

-Emin misin?

-EVET!

-Çok yakışıklı değil mi?

- Yani sevimli denebilir.

-Saçmalama,derste ona nasıl baktığını gördüm.

- Çok mu belli ettim?

- Yani. Şimdi sen Buğra 'dan hoşlandığını itiraf mı ediyorsun?

-Bu sır aramızda kalacak tamam mı? Eğer başkasının ağzından duyarsam sizden bilirim.

- Sen bize güvenmiyor musun?

- Güveniyorum, zaten öylesine söyledim. Klasik laflar işte.

Konuşmaları bittiği anda öğretmen sınıfa girdi ve :

-Buğra arkadaşınız bu derse katılamayacak çünkü ceza aldı

-Ne cezası?Ve neden?   

-Her zamanki gibi bir yaramazlık yaptı ve cezasını çekmeden ordan çıkamayacak. 

-Ne cezası?-

-Profesyoneller sırlarını paylaşmazlar. Eğer çok merak ediyorsanız küçük sevgilinize sorabilirsiniz. 

O onun sevgilisi değildi ki! Öğretmen onları konuşurken duymuş muydu?


aşk kaskıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin